John Stuart Mill
John Stuart Mill 1806 ila 1873 yılları arasında yaşamış ve on dokuzuncu yüzyıl İngiliz düşüncesini ve siyasi söylemini derinden etkilemiş bir filozoftur.
Mill’in önemli çalışma alanları mantık, epistemoloji, ekonomi, sosyal ve politik felsefe, etik, metafizik, din ve güncel konular gibi oldukça geniş bir alana yayılmıştır. John Stuart Mill‘in en çok bilinen ve önemli eserleri arasında ise A System of Logic, Principles of Political Economy, On Liberty, Utilitarianism, The Subjection of Women, Three Essays on Religion ve Autobiography sayılabilir.
Mill otoriter babası James Mill tarafından eğitilmiş ve bu eğitim onun hem entelektüel gelişimine (üç yaşında Yunanca, sekiz yaşında Latince öğrenmiştir) hem de reform eğiliminine ön ayak olmuştur. Babası James Mill ile Jeremy Bentham, hukukun ve yasal kurumların rasyonelleştirilmesini, erkeklerin genel oy hakkını, siyasi karar alma sürecinde ekonomik teorinin kullanılmasını ve doğal haklar ya da muhafazakârlık yerine insan mutluluğuna odaklanan bir siyaseti savunan “Felsefi Radikaller”in öncüleridir. Genç Mill de yirmili yaşlarında tarihselciliğin, Fransız sosyal düşüncesinin, Coleridge, St. Simoncular, Thomas Carlyle, Goethe ve Wordsworth gibi düşünürlerin oluşturduğu romantizmin etkisini üzerinde hissetmiştir.
John Stuart Mill‘in başlıca eserlerinin hiçbiri onun ahlaki, siyasi ve toplumsal görüşlerinden bağımsız değildir. Mill’e göre sezgicilik anlayışının sosyal ve siyasi söylemdeki zararlı etkilerinin azaltılması için bu anlayışın mantık, matematik ve zihin felsefesi alanlarında alt edilmesi gerekmektedir.
John Stuart Mill yazılarında tartışmalı bazı ilkeler ileri sürmektedir. Mantık ve matematikte radikal ampirizm anlayışını savunarak, mantık ve matematiğin temel ilkelerinin a priori olarak bilinmek yerine deneyimlerden elde edilen genellemeler olduğunu öne sürer. Fayda ilkesini “eylemler mutluluğu artırma eğiliminde oldukları oranda doğrudur; mutluluğun tersini üretme eğiliminde oldukları oranda yanlıştır” biçiminde özetler ve bu onun etik felsefesinin merkezini oluşturur.
On Liberty (Özgürlük Üzerine) adlı eserinde “zarar ilkesi”ni öne süren John Stuart Mill bunu şöyle açıklamıştır:
“Medeni bir topluluğun herhangi bir üyesi üzerinde, onun iradesi dışında, haklı olarak kullanılabilecek tek güç, başkalarına zarar gelmesini önlemek amacına dayanmalıdır.”
The Subjection of Women‘da kadınların yasal statüsünü kölelerin statüsüyle karşılaştıran Mill evlilikte ve yasalar önünde eşitliği savunmaktadır.
John Stuart Mill hakkında yazan Henry Sidgwick, “1860-65 yılları arasında İngiltere’yi düşünce alanında çok az insanın yapabildiği bir şekilde değiştirmiştir. Bir daha böyle bir şey görmeyi beklemiyorum.” demiştir. (Collini 1991, 178). Mill, İngiliz düşüncesi üzerindeki bu gücünü mantık, epistemoloji, ekonomi, sosyal ve politik felsefe, etik, metafizik, din ve güncel konulardaki yazıları aracılığıyla kurmuştur. Çalışmalarının genişliğine ve karmaşıklığına bakarak, Mill’in on dokuzuncu yüzyılın en büyük İngiliz filozofu olduğu rahatlıkla söylenebilir.
John Stuart Mill on dokuzuncu yüzyılın en etkili İngiliz filozofudur. Çalışmalarında tam anlamıyla ampirist bir bakış açısının sonuçlarını araştıran bir natüralist, bir faydacı ve bir liberaldir. Bunu yaparken, on sekizinci yüzyıl Aydınlanma düşüncesinin en iyi yanlarını on dokuzuncu yüzyıl romantik ve tarihsel felsefesinin yeni ortaya çıkan akımlarıyla birleştirmeye çalışmıştır.
İLGİLİ KONULAR:
- Mill’in entelektüel gelişimi
- Mill’in ifade özgürlüğü anlayışı
- Mill’in faydacı etiği, etik anlayışı
- Mill’in değer anlayışı
- Mill’in haz anlayışı ve hazcılığı
- Mill’in devlet anlayışı ve siyaset felsefesi
- Viktoryen liberalizm nedir?
- Mill’in liberalizmi
- Mill’in demokrasi anlayışı ve demokrasiye bakışı
- Mill’in bireysel özgürlük anlayışı ve bireysel özgürlüğün önemi
- Mill’in özgürlük ideali ve özgürlük anlayışı
- Mill’in ideal siyasal düzen anlayışı