Felsefe hakkında her şey…

Sporcuların acı çekmesini neden onaylıyor ve seyrediyoruz? Fransa Bisiklet Turu örneği…

25.07.2024
Sporcuların acı çekmesini neden onaylıyor ve seyrediyoruz? Fransa Bisiklet Turu örneği…

Fransa Bisiklet Turu dünyanın en prestijli ve zorlu spor organizasyonlarından biridir. Her sene yüzlerce bisikletçi bu tura katılıyor ve bitişe kadar onlarca etapta binlerce km boyunca yol alıyor. Bisikletçiler dağlarda sınırlarını zorlayarak ve çoğu zaman ağrı ve sakatlıklarla mücadele ederek yarışa devam ediyorlar. Bu durum, bir insanın böylesine zorlu bir etkinliğe neden gönüllü olarak katıldığını sorgulamamıza yol açabilir. Dahası, bu şekilde acı çekenleri neden takdir ediyoruz?

İlk soruya cevap vermek daha kolay. En iyi bisikletçiler için, maddi ödüller ve itibarın yanı sıra kazanmanın getirdiği ihtişam ve haz söz konusudur. Diğerleri içinse yarışmanın, zorluklarla mücadele etmenin ve parkuru tamamlamanın getirdiği büyük bir doyum devreye girer. Bu, hem amatör hem de profesyonel birçok bisikletçi için başlıca motivasyon kaynağıdır.

Bu düşünce sadece dayanıklılık odaklı yapılan bisiklet sporuyla sınırlı değildir. Pek çoğumuz için zorluklarla yüzleşmek ve sıkıntıların üstesinden gelmek, tatmin edici, doyurucu şeyler yapmanın önemli bir parçasıdır: dağa tırmanmak, oyun oynamak, bir müzik aleti çalmak veya bir evi yenilemek gibi.

İkinci soruya cevap vermek daha zordur. Sadist olmadığımızı varsayarsak, Fransa Bisiklet Turu’nda yarışçıların acı çekmesini, direnmesini ve umuyoruz ki bunların üstesinden gelmesini izlemekten neden keyif alıyoruz?

Cevaplardan biri, Tur‘un belli bir tanıdık hikayeyi ya da anlatıyı takip etmesidir. Bu, kazananların ve kaybedenlerin, kahramanların ve bazen kötü adamların, iyi talihin ve kötü şansın ve nihayetinde zaferin ve hayal kırıklığının olduğu bir yarışma ya da arayıştır. Bu tür hikayeleri sonuna kadar takip etmekten büyük memnuniyet duyarız.

Ancak bu, söz konusu acılara duyduğumuz hayranlığın ve onları coşkuyla karşılayışımızın nedenini ortaya koymaz. Zorlu faaliyetlere girişenlerin güdülerini biraz daha derinlemesine incelersek daha iyi bir yanıt bulabiliriz.

Psikolojide yakın nedenler ile uzak ya da nihai nedenler arasında bir ayrım vardır. Yakın nedenler, bir olayla yakından ilişkili olan ve olayın doğrudan nedeni olarak düşünülebilecek nedenlerdir. Yani canımın turta çekmesinin yakın nedeni turtanın tadının güzel olmasıdır.

Öte yandan uzak nedenler, bir şeyin gerçekleşmesinin nihai veya gerçek nedeni olarak düşünülebilir. Uzak neden, insanların bileklerine saat takması örneğinde olduğu gibi tarihsel ya da sosyal bir kökene sahip olabilir çünkü savaş zamanında cep saatini çıkarmak yerine bileğinize hızlıca bakmak daha güvenlidir.

Alternatif olarak, evrimimizin çok gerilerinde de bulunabilir. Yağlı yiyecekleri sevme eğilimi, atalarıma bu eğilimden yoksun olanlara göre evrimsel bir avantaj sağladı. Turta arzumun uzak nedeni budur.

Fransa Bisiklet Turu’ndaki bisikletçiler için, zorluklarla yüzleşmelerinin yakın nedeni, zafere ulaşma arzusu ve kişisel tatmin duygusu gibi şeyler olabilir. Ancak uzak neden, muhtemelen sosyal veya evrimsel geçmişimizde acı çekmeyi benimseme eğiliminde olanlara, benimsemeyenlere göre bir avantaj sağlayan bir unsurdur.

Bazı akademisyenler, yüz ifadeleri ve diğer bedensel eylemler yoluyla acıyı iletmenin evrimsel bir avantaj sağladığını, çünkü bunun yardıma ihtiyaç duyulduğunu belirtmek için kullanılabileceğini düşünüyor. 1 Ancak acı ve ızdırabın yüzle ve bedensel olarak ifade edilmesinin başka bir avantaj sağladığı da ileri sürülebilir. 2 Başkalarına, acı çeken kişinin cesaret, metanet, dayanıklılık ve bağlılık gibi belirli bir dizi erdem veya üstünlüğe sahip olduğu sinyalini verebilir.

Cesaret ve dayanıklılık gibi özelliklere sahip olmak normal olarak bir avantajdır. Bu niteliklere sahip olanlar sonuç olarak hedeflerine daha kolay ulaşabilirler. Bu gibi niteliklere sahip olduğunuzu başkalarına iletmek de önemlidir. Bu, diğer insanların gelecekte kimin cesur, dürüst veya bilge olacağına güvenebileceklerini bilmeleri anlamına gelir. Bu gibi bilgiler bir sosyal grubun gelişmesine yardımcı olabilir.

Buna ek olarak, sıkıntı çekerek acı çekmek bir kişinin erdem konusundaki sosyal itibarını artırabilir ve böylece daha yüksek bir statüye sahip olmasını sağlayabilir; bu da evrimsel bir faydadır. 3

O halde, Fransa Bisiklet Turu’nda çekilen acılara olan ilgimiz ve bu acıları coşku ile karşılayışımızın nedeni, cesaret, metanet ve dayanıklılık gibi erdemlere kimin sahip olduğunu öğrenmeye yönelik psikolojik bir dürtü ve bu bilgileri elde ettiğimizde tatmin olma eğilimimiz olabilir. Nihayetinde, hayranlığımız sosyal gruplarımıza fayda sağlayan evrimsel bir özelliğin sonucu olabilir.

 


Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Michael Brady’nin “Tour de France: why we celebrate suffering in sport” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.

Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım

KAYNAKÇA

  1. Williams, A.C. (2002). Facial expression of pain: an evolutionary account. Behav Brain Sci, 25 (4), 439-455, https://doi.org/10.1017/s0140525x02000080
  2. Leknes, S., & Bastian, B. (2014). The benefits of pain. Review of Philosophy and Psychology, 5(1), 57–70. https://doi.org/10.1007/s13164-014-0178-3
  3. Tracy, J.L. ve Cheng, J.T. (2010). A Naturalist’s View of Pride. Emotion Review, 2 (2), 163–177, https://doi.org/10.1177/1754073909354627
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...