Felsefe hakkında her şey…

Bazı insanlar ölüme yürürken neden diğerlerinden daha mutlu olurlar?

22.07.2024
Bazı insanlar ölüme yürürken neden diğerlerinden daha mutlu olurlar?

Kanserle yaşamayı tüm samimiyetiyle kaleme alan Simon Boas, 15 Temmuz’da 47 yaşında hayata veda etti. Boas, yakın zamanda BBC’ye verdiği bir röportajda muhabire şunları söylemişti:

“Ağrılarım kontrol altında ve son derece mutluyum. Bunu söylemek garip gelebilir; ama hayatımda hiç olmadığım kadar mutluyum.”

Bir insanın yaşamının sonuna yaklaşmışken mutlu olması garip görünebilir; ancak yaşamlarının sonuna gelmiş insanlarla çalışan bir klinik psikolog, bunun o kadar da nadir bir durum olmadığını bize anlatıyor.

Ölüm korkusunun insan olmanın bilinçdışı merkezinde yer aldığını gösteren pek çok araştırma var. Amerikalı filozof William James, ölmemiz gerektiği bilgisini insanlık durumunun “çekirdeğindeki kurt” olarak adlandırmıştır.

Yayımlanan bir araştırma, ölüme yaklaşan insanların, sadece ölümü hayal edenlere kıyasla yaşadıkları deneyimi tanımlamak için daha olumlu bir dil kullandıklarını gösteriyor. 1 Bu da ölüm deneyiminin hayal ettiğimizden daha hoş, ya da en azından daha az tatsız olduğuna işaret ediyor.

Boas BBC‘ye verdiği röportajda, içinde bulunduğu durumu kabullenmesine yardımcı olan bazı düşüncelerini aktardı. Hayattan zevk almanın ve anlamlı deneyimlere öncelik vermenin öneminden bahsederek ölümü kabul etmenin hayattan aldığımız tatmini arttırabileceğini öne sürdü.

Yaşadığı acı ve zorluklara rağmen neşeli görünen Boas, bu tutumunun önümüzdeki zor zamanlarda eşine ve ailesine destek olacağını umuyordu.

Boas’ın sözleri, şu tavsiyede bulunan Romalı filozof Seneca’yı yansıtmaktadır:

“Yeterince uzun yaşamış olmak ne yaşımıza ne de geçirdiğimiz günlerin sayısına bağlıdır; bu yalnızca düşüncelerimize bağlıdır.”

Benzer duyguları dile getiren daha çağdaş bir yazar ise Auschwitz‘den sağ kurtulduktan sonra yazdığı Man’s Search for Meaning (1946) adlı kitabıyla her türlü koşulda anlamı keşfetmeye odaklanan bir tür varoluşçu psikoterapinin temellerini atan psikiyatrist Viktor Frankl’dır. Bu yaklaşımın en son uyarlaması, kanser hastalarına anlam algılarını geliştirmeleri için bir yol sunan anlam merkezli psikoterapidir. 2

Mutluluk – anlam ilişkisi

Palliative and Supportive Care 3 ve American Journal of Hospice and Palliative Care 4 dergilerinde yakın zamanda yayınlanan iki çalışmada, ölüme yaklaşan kişilere kendileri için neyin mutluluk kaynağı olduğu sorulmuştur. Her iki çalışmada da ortak temalar sosyal bağlantılar, doğayla iç içe olmak gibi basit zevklerin tadını çıkarmak, pozitif bir anlayışa sahip olmak ve hastalıkları ilerledikçe odak noktalarının zevk arayışından anlam ve tatmin bulmaya doğru genel bir değişim göstermesiydi.

Klinik çalışmalarda, bazen hayata Boas’ınkine benzer bir bakış açısıyla bakan ya da sonunda buna ulaşan insanlarla karşılaşılmıştır. Buna bir örnek verelim ve bir klinik psikoloğun anlatımını dinleyelim:

Johan’la ilk tanıştığımda kliniğe tek başına, hafif topallayarak gelmişti. Hayat hakkında, ilgi alanları, ilişkiler ve anlam hakkında konuştuk. Johan aklı başında, açık ve anlaşılır görünüyordu.

İkinci kez geldiğinde yanında koltuk değnekleri vardı. Bir ayağı aksamaya başlamıştı ve dengesini sağlayamıyordu. Ayağının kontrolünü kaybetmenin sinir bozucu olduğunu; ama yine de Mont Blanc çevresinde bisiklet sürmeyi hayal ettiğini söyledi.

Ona endişelerinin ne olduğunu sorduğumda gözyaşlarına boğuldu. Dedi ki: “Gelecek ay doğum günümü kutlayamayacağım.” Bir süre sessizce oturduk ve durumu değerlendirdik. Ona en ağır gelen ölüm anının kendisi değil, bir daha yapamayacağı her şeydi.

Johan üçüncü toplantımıza bir arkadaşının desteğiyle geldi, artık koltuk değneklerini de tutamıyordu. Bana arkadaşlarıyla birlikte bisiklete bindiği filmleri izlediğini söyledi. Mont Blanc’ın etrafında bisiklet süren diğerlerinin YouTube videolarını izleyebileceği sonucuna varmıştı. Hatta yeni, pahalı bir dağ bisikleti sipariş etmişti. “Uzun zamandır almak istiyordum; ama param yoktu.” dedi. “Belki bu bisiklete hiç binemeyeceğim; ama oturma odasında bulundurmanın iyi olacağını düşündüm.”

Dördüncü ziyaretine tekerlekli sandalyeyle geldi. Bu son görüşmemiz oldu. Bisiklet gelmişti; onu kanepenin yanına koymuştu. Yapmak istediği bir şey daha vardı.

Johan, “Eğer bir mucize olur da buradan sağ çıkabilirsem haftada bir ya da iki vardiya olmak üzere ev içi bakım hizmetlerinde gönüllü olarak çalışmak istiyorum.” dedi. “Çok çalışıyorlar ve bazen çılgınca oluyor ama inanılmaz bir destekte bulunuyorlar. Onlar olmasaydı evden dışarı çıkamazdım.”

Hayatı için risk teşkil eden bir hastalığı olan hastalarla ilgili deneyimler, üzüntünün yanı sıra mutluluğu ve görünüşte birbiriyle çelişen diğer duyguları hissetmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Hastalar bir gün içinde minnettarlık, pişmanlık, özlem, öfke, suçluluk ve rahatlama gibi duyguları bazen aynı anda hissedebiliyor. Varoluşun sınırlarıyla yüzleşmek kişiye perspektif kazandırabilir ve yaşamı her zamankinden daha fazla anlamlandırmasına yardımcı olabilir.

 


Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Mattias Tranberg’in “Why are some people happy when they are dying?” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.

Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım

KAYNAKÇA

  1. Goranson, A., Ritter, R.S., Waytz, A., Norton, M.I. ve Gray, K. (2017). Dying Is Unexpectedly Positive. Psychological Science, 28 (7), 988-999, https://www.jstor.org/stable/44577785
  2. Thomas, L.P.M., Meier, E.A. ve Irwin, S.A. (2014). Meaning-Centered Psychotherapy: A Form of Psychotherapy for Patients With Cancer. Current Psychiatry Reports, 16 (-), 488, https://doi.org/10.1007/s11920-014-0488-2
  3. Beng, T.S., Ghee, W.K., Hui, N.Y., Yin, O.C., Kelvin, K.W.S., Yiling, S.T. ve arkadaşları (2021). Happiness at the end of life: A qualitative study. Palliative & Supportive Care, 20 (1), 69-75, https://doi.org/10.1017/S1478951521000262
  4. O’Callaghan, A., Bickford, B. ve Malpas, P. (2020). Happiness at the End of Life: A Qualitative Study. American Journal of Hospice and Palliative Medicine, 38 (3), 223-229, https://doi.org/10.1177/1049909120939857
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...