Diyalektik nedir?
Diyalektik, kavramlar arasındaki karşıtlık ilişkisinden yola çıkarak bunu doğruya varan süreçlerin açığa çıkarılmasında bir ilke olarak kullanan düşünme ve araştırma yoludur.
Diyalektik düşüncenin başlangıcı, doğayı ve evreni oluşturduğu düşünülen ateş, hava, su, toprak gibi ilk nedenlerin (arkhe) aralarındaki karşılıklı çatışma ya da dönüşme ilişkileri biçiminde, Sokrates öncesi fizikçilerde görülmektedir.
Daha sonra şey’lerin karşıtlarından yola çıkarak var olmaları ve gene karşıtları içinde yok olmalarını ele alan Herakleitos, diyalektiği evrenin etkin bir ilkesi olarak düşünmenin öncüsü olmuştur.
Aristoteles’e göre ise bazı kabullerden yola çıkarak usavurma yoluyla bunları saçmaya indirgeyerek karşıtlarını kanıtlama tekniği anlamında diyalektiğin kurucusu Elealı Zenon’dur.
Konu Başlıkları
DİYALEKTİK NEDİR?
Diyalektik düşüncenin izleri Efesli filozof Herakleitos’un “oluş” anlayışından zeminlenen “bir nehirde iki kere yıkanmaz” görüşüne kadar sürülebilir. Ardından “diyalog” sözcüğünün köklerine dayanan diyalektik kavramı ilk kez Zenon tarafından “tartışma sanatı” anlamıyla kullanılmıştır.
Bu kavramın yazılı metinlerde kullanımına ise ilk kez Platon’da rastlanır. Platon, erken Sokratik diyaloglarında diyalektik kavramını “tartışarak eğitme” anlamıyla kullanmıştır. Daha sonra Hereaklitos’tan etkilenerek diyalektiği kendi idealar kuramına dayandırarak “ideaların diyalektiği” biçimiyle kullanmıştır.
Diyalektik düşüncenin gerçek anlamda kurucusu olan filozof ise Hegel’dir. Hegel, Platon ve Heraklitos’un diyalektik anlayışını geliştirip Orta Çağ’da mistik (gizemci) biçimiyle ortaya çıkan üç aşamalı gelişme yasasıyla birlikte kendi idealist felsefesinin temelini atmıştır.
Hegel, Alman düşünsel dünyasının o güne kadarki birikiminin dışına çıkar, tarihsel bir felsefenin ilk adımlarını atar.
Sokrates ve Platon’da Diyalektik
Diyalektiği bir yöntem olarak kullanan ilk isim Sokrates’tir. Sokrates için diyalektik, karşılıklı soru – yanıt yoluyla kavramlara açıklık getirme yöntemidir.
Karşı tarafın yanıtından yola çıkarak bunun gene onun düşünceleri açısından tutarsız ve çelişik olduğunu göstermek, yöntemin ilk aşamasıdır. Bundan sonra karşılıklı soru-yanıt kavram ikilisiyle, tartışma konusu kavram çeşitli açılardan ele alınır, açımlanır (Bkz: Sokratik yöntem nedir?).
Sokrates’in açıklama yöntemini belirli bir varlık görüşüne bağlayan Platon, diyalektiği bilgi görüşüne dayalı bir eğitim yöntemi olarak geliştirmiştir. Ona göre diyalektik, bir varlık sıralaması içinde en alt düzeyden gittikçe yükselerek sonunda idealar’a varmak için izlenen bir öğretme ve öğrenme sürecidir.
Alman Felsefesinde Diyalektik
Kant
Yeni Çağ felsefesinde diyalektik terimini ilk kullanan Kant’tır. Kant’a göre diyalektik yanılgının mantığıdır; kendi hâlindeki us, bazı usavurma işlemlerini mantıksal sınırlarına kadar götürüp sonunda kendisiyle çatışma içine düşer.
Ortaya çıkan antinomileri (çatışkıları) gidermek içinse Kant’ın “transandantal diyalektik” adını verdiği yöntem uygulanır; iki karşıt sav arasındaki çatışma, hem tezin, hem de antitezin karşıtının olanaksızlığı kanıtlanarak giderilir.
Böylece Kant için diyalektik, hem usun içine düştüğü doğal bir yanılgı biçimi hem de bunu düzeltmek için kullanılacak bir eleştiri ve yanlış gösterme yöntemi haline gelir.
Hegel
Diyalektik anlayışının temelinde yatan üçlü düşüncesini Kant’tan alan Hegel, buna bambaşka bir anlam yükledi. Hegel’e göre, gerçekleri oluşturan kavramların her biri karşıtını kendi içinde taşır.
Düşünce, bir kavramdan (tez) onun içindeki karşıtına(antitez) bundan da yeniden karşıtına (yani ilk kavrama) dönmekle, diyalektik hareket içinde, iki kavramın birliğini oluşturan üçüncü kavrama (sentez) ulaşır.
Bu süreç, düşüncenin kendisini kavramasını sağlayan bilinç içeriğini artırır. Hegel’e göre diyalektik, varlığı belirleyen düşüncenin kendi süreci olduğu gibi dünya tarihinin de oluşum ilkesidir.
Hegelyan diyalektiği ise şöyle açımlamak mümkündür: Her şey kendi sisteminde evrensel bir dengenin bozulması, tekrar dengeye gelme ve dengenin bir daha kaybolması şekliyle fanteziler zincirinin çalışmasıyla yürür. Doğa, tarih ve düşüncede bu süreç iş başındadır. Var olan her şey bu anlamda yürütülür.
Örneğin doğada bir tomurcuk açılır ve bu tomurcuk bir süre sonra kendi kendini yok eder. Böylece denge bozulmuştur. Bu hiçliğe mahkûm olmak ve hepten gözden kaybolmak için değildir, çiçeğe dönüşmek ve dolayısıyla yeniden yeni bir biçimde dengeye gelmek içindir. Bu sefer çiçeğin dengesi bozulur, çiçek dönüşür ve yepyeni bir biçimde meyve şeklinde tekrar dengeye gelir. Bu kendinden itmeli yürüyüş, nesnelerin başka bir formda devam edebilmeleri için kendiliğinden yok olmalarını sağlar. Yeni form aynı zamanda tekrar yok olur ve yeniden başka bir biçimde ortaya çıkar. Bu böyle devam eder gider. İşte bu sürecin adı, diyalektiktir.
Marx
Diyalektik usavurmayı Hegel’den ve Sokrates öncesi filozoflardan alan Karl Marx’a göre diyalektik tarihsel bir süreçtir; ekonomik temelli bazı toplumsal oluşumların zaman içinde karşıtlarını üretmeleri, karşıtların giderek çatışmaya dönüşmesiyle de yeni oluşumun etkisini ortadan kaldırması biçiminde yürür.
İlgili konular:
- İlk Çağ diyalektiği
- Farklı filozofların diyalektik anlayışı
- Hegelci diyalektik nedir?
- Feuerbach’ın diyalektik anlayışı
- Diyalektik ve tarihsel materyalizm ilişkisi
Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım