Nicholas Malebranche kimdir?
Nicholas Malebranche 1638 ila 1715 yılları arasında yaşamış olan Fransız din adamı ve filozoftur. Malebranche, gerçek Hristiyan felsefesi olarak gördüğü Descartes felsefesine bağlanmış ve Geulincx gibi o da zihin-beden ilişkisi üzerinde çalışmıştır. Evrendeki tek etkin ilkenin ve tek gerçek nedenin Tanrı olduğunu, her şeyin Tanrı’da görüldüğünü öne sürmüştür.
6 Ağustos 1638’de Paris’te doğan Nicholas Malebranche, önce College de la Marche’ta, sonra Sorbonne Üniversitesinde öğrenim görmüştür. Augustinusçu Oratoire tarikatına katılmıştır. 1664’te rahip olmuştur. Büyük ölçüde etkilendiği Descartes’ın yapıtlarını incelemeye başlamış, bu çalışmalar sonunda yazdığı De la recherche de la verite (Hakikatin Araştırılması) kitabı 1674’te yayımlandı. Büyük ilgi gören bu kitap başka dillere de çevrilmiş ve dönemin sayılı düşünürleriyle Malebranche arasında yazılı tartışmalar başlatmıştır.
Onun amacı, Descartes’ın görüşlerini dine daha uygun duruma getirmek olmasına karşın, kilise kendisini dışlamış, yapıtlarını yasak kitaplar listesine almıştır. Özellikle Spinozacılık’la da suçlanan Malebranche, kimi yazışmalarında görüşlerinin Spinoza’nınkilerden ayrıldığı konuları belirginleştirmeye çalışmıştır. Leibniz ise anlıkla ilgili düşüncelerinin, Malebranche’taki aranedencilik ile uyuşmadığını görmüş, onun devim yasaları konusundaki görüşlerini eleştirerek yanlışlarını göstermiştir.
Malebranche, 17. yüzyıl felsefesinde Descartes’ten sonra Fransa’daki en büyük filozoflardan birisi olarak kabul edilir. Bu yüzyıl filozoflarının genelinde olduğu gibi Malebranche’nin felsefi çıkış noktası da Descartes felsefesinde temellendirilen töz kavramı olmuştur. Okasyonalizm olarak da adlandırılan Descartesci felsefe eğilimini en son mantıksal sınırlarına kadar götürmüştür.
Malebranche, maddi ile ruhsal olanı birbirinden ayırır ve bunları birbirleriyle ilişkili kılanın Tanrı olduğunu söylemiştir. Ayrıca her türlü etkinliğin temel nedeni sonsuz töz, yani Tanrı’dır. Gerçek bir felsefe bu tek nedenin geçerliliğini kabul eder ve buna göre çalışır. Buna göre insan bilgisi ne öznenin kendisiyle ilgilidir ne de nesnenin kendisiyle, doğrudan bilgiyi ruha yerleştiren Tanrı’dır. Bilginin temeli bu bakımdan kendi bilincimizi yani Tanrı’yı bilmektir. Açık ve seçik olan yegane tasarım Tanrı’dır ve dolayısıyla kendi var oluşumuzu açık ve seçik olarak bilmemiz, kendimizi sonsuz tözün bir parçası olarak bilmemizden ileri gelir. Böylece her tür bilgi Tanrı’nın bizdeki/içimizdeki ışığı olarak açıklanabilir.
Malebranche’nin metafizik görüşü, hem bilgi teorisini hem de etik anlayışını temellendirir. Bu etik anlayışına göre, her tür istemimizin sonul ereği Tanrı’dır. İstemlerimiz (doğru ve yerinde olan istemlerimiz) tanrı sevgisinin bir parçasıdır. Mutluluk ve erdem bu dünyayı unutmak ve sonsuz tözü bulmak ve bilmek istemektir.
Descartes felsefesinin yanı sıra Malebranche’de Augustinus etkisi görmek mümkündür. Tanrı bilgisi ile insan bilgisinin bir tür kaynaştırımı olan bu düşüncelerde, hem rasyonalizme hem de mistisizme varmak mümkündür. Malebranche iki yolu da birleştirerek bir senteze ulaşmaya çalışır.
İLGİLİ KONULAR
- Malebranche’ın düşünce anlayışı
- Malebranche’ın bilgi felsefesinin ontolojik temelleri
- Malebranche’da şüpheciliğin önemi
- Tasarımlar doğuştan değildir
- Aranedencilik nedir?
- Tanrısal istenç nedir?
- Malebranche’ın bilgi kuramı anlayışı
- Okazyonalizm nedir?
- Malebranche ve Descartes’ın ruh-beden düalizmi
Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı