Felsefe hakkında her şey…

Kant’ta Mutluluk ve Erdem İlişkisi

13.05.2020
3.020

Mutluluk

Mutluluk kavramı ahlakın başından beri dert edindiği bir kavramdır. Daha doğrusu ahlakla ilişkisinin bir biçimde kurmak isteyen filozofların dert edindiği bir kavramdır mutluluk. Bunun nedeni mutluluğun doğal olması açısından insanın her zaman istediği ama hiçbir zaman da tam olarak elde edemediği bir yapı arz etmesiyle ilgilidir. Bunların yanında mutluluk ahlakın normatif tarafına özellikle karşı olan bir niteliğe sahip gibidir. Yani mutlu olan insanların bunu elde etme biçimi bazı ahlaki kurallara rağmen yapılan bir şeymiş gibi durur.

O halde karşımızda hem mutlu olmanın hem de erdemli olmanın gerekli olduğu bir yapının oluşturulması gibi zor bir iş durmaktadır. Kant bu işin en yüksek iyi kavramıyla tanımlanmasını ister. Bir diğer deyişle, en yüksek iyi kavramı gerçekleştirilmesi gereken bir ideal olarak pratik alanda karşımızda durur. Hatırlarsanız teorik akılda idealar deneyim dünyasında karşılığının olmaması nedeniyle sorunlu hale gelen aşkın kavramlardı. Şimdi alanımızı pratik alan veya numenal alan olduğundan Kant’a göre aşkınlık söz konusu olmaktan çıkar.

Kant’ın felsefesinde mutluluğa karşı olmak gibi bir şey söz konusu değildir. Daha çok karşı çıkılan mutluluğun ahlakın birinci ölçütü haline getirilmesidir. Eğer getirilirse sıkıntı olacak bir çok nokta çıkar. Bunların başında ahlakın heteronom hale getirilmesidir. Mutluluktan dolayı ahlakın yerine getirilmesi ahlaki eylemde evrenselleştirilebilir bir iyinin kendisi için yerine getirilebilir olmasının terk edilmesi anlamına gelir. Bir diğer deyişle, iyi başka bir amaç için yerine getirildiğinde evrensel olmaktan da çıkar. Böyle olduğundan ahlakın her akıl sahibi insana kendisini yasa formunda sunma imkanı ortadan kalkmış olur.

Evrenselliğin engellenmesi durumunda ahlakın ve onunla beraber değerlendirilmesi gereken iyinin bir rehber olma imkanından kendimizi mahrum bırakmış oluruz. Bunun anlamı herkesin istediğini yapabileceği bir kaotik yaşamın oluşmasıdır. En azından toplumsal yaşamın kurulması için böyle bir durumun yaratacağı sıkıntıyı dikkate almamız gereklidir. Bu olumsuzluklara rağmen mutluluğun ahlaktan çıkarılmasını Kant teklif etmez. Nitekim Kant için ahlak mutluluğu elde etme teorisi değil, mutluluğa layık olma öğretisidir.

Erdem

Erdem antik anlayışta ahlaklılığın üst bir formu olarak anlaşılmıştır. Hâlbuki Kant için erdemlilik hayat boyu belirli biçimde yani ahlak yasası için davranmanın zorunluluğudur. Yukarıda bahsettiğimiz kavram olan ödev açısından değerlendirecek olursak hayat boyu insanın ahlaka göre yaşamasıdır erdemlilik. Bu açıdan bakılınca erdemlilik ahlaklılığın eşiti olarak görülmesi gereken normalliğe dönüşür. İnsanların ahlakı bir görev ya da ödev olarak görmelerini insanın insan olması için en birinci nitelik olarak gören bir bakış açısı vardır burada.

O halde Kant için antik anlayıştaki erdemlilik belirli üst eylemlerin ya da belirli sınıfların eylemlerinin değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkan bir şey değildir. Kant’ın kullandığı ve bizim de vurguladığımız pratik aklın akıl olmasının bir gereğidir. Bu akıl kendisine yasalar koyma yetisi olarak telakki edildiğinde bunu her akıl sahibi varlığın yapmasını beklemek de normal bir hale; yükümlülüğe dönüşür.

Kant için erdemliliğin bahsi geçen yükümlülüğü ahlak yasasından dolayıdır. Ahlak yasası bir yasa olarak insanın bilincine kendisini sunar. Buradaki bilinç yukarıda belirttiğimiz üzere aslında insanda saygı uyandırdığı gibi ödev düşüncesiyle eylemi yerine getirmemizi bize belirtir. Kant’ın burada dikkate sunduğu önemli bir husus vardır. Yasanın zorluğu yani uygulanmama durumu var mıdır? Kant “yapmalısın” şeklinde bir emrin zaten yapabilir olmayı içermesi gerektiğini düşünür. Bundan dolayı iyinin yapılması ile onun amaçlanan hedefi yerine getirecek şekilde sonuçlanması arasında bir fark gözetmek gerekir. Önemli olan evrensel bir biçimde eyleme niyet etmektir. Bu iyiliğin gerçekleşmesi ayrı bir varlığın yani Tanrı’nın olmasını gerektirecektir ki bu diğer başlığımızın konusunu oluşturmaktadır.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...