Felsefe hakkında her şey…

Epistemolojik Kopuş Nedir, Ne Demektir?

08.11.2019

Marks’ın düşüncesinin tamamen yanlış anlaşıldığı ve küçümsenerek değerlendirildiği düşüncesi Althusser’e aittir. Onun çalışmalarının çeşitli yorumlarını – tarihselcilik, idealizm, ekonomizm, bunların tarih bilimi, tarihsel materyalizm ile Marks’ın sosyal değişimin devrimci bir açıklamasını yaptığını fark etmeyi başaramadığı için acımasızca eleştirmiştir.

Onun anlayışına göre bu hatalar, Marks’ın bütün çalışmalarının tutarlı bir bütün olarak ele alınırsa anlaşılabilir diye düşünülmesinden kaynaklanıyordu. Bunun yerine Althusser bunların radikal bir “epistemolojik kopuş” yaşandığını düşünüyordu. Erken dönem çalışmaları Alman felsefesi ve klasik politik ekonominin kategorileri ile ilgili olsa da, Alman İdeolojisi (1845) eseriyle Marks’ın daha sonraki çalışmalarına yol açan ani ve eşsiz bir kopuşu meydana gelir.

Sorunu karmaşık hale getiren nokta ise bunu, sadece çapraz ve geçici olarak konuşabilerek Marks’ın kendisinin bile bu çalışmasının önemini tamamen farkına varmamış olmasıdır. Değişiklik ancak dikkatli ve duyarlı bir “semptomatik okuma” ile açığa çıkarılabilir. Böylece, açığa çıkarılmamış söylenenlere olabildiğince dikkat edilerek, Marks’ın sıradışı teorisinin orjinalliğinin ve gücününün bizim tarafımızdan tamamen kavranmasını sağlamak Althusser’in projesi olmuştur. O, Thales’in matematiğe, Galileo’nun fiziğe veya daha iyisi Freud’un psikanaliz katkısına benzer şekilde daha önce gelen ataları tarafından ortaya konan hiç bir şeye benzemeyen teorisinin yapısında Marks’ın bir “bilgi kıtası”, tarih, keşfettiğine hükmetmiştir.

Althusser, Marks’ın keşfinin altını çizmenin, onun çalışmasını daha öncekilerle bağdaşmaz kılan özne ve nesne arasındaki dikotominin reddine dayanan yer sarsıcı bir epistemoloji olduğuna inanmıştı. Bu sarsıntının kökünde, klasik ekonomistler tarafından, bireylerin ihtiyaçlarının birer maddi unsur veya ekonomik organizasyonun birer “verili” bağımsız unsuru olarak değerlendirilebileceği ve dolayısıyla üretim biçiminin özelliğini açıklayan bir teorinin öncülü ve toplum hakkındaki bir teorinin bağımsız bir başlangıç noktası olarak iş görebilir düşüncesinin reddedilmesi yatmaktadır.

Althusser açısından, Marks sadece basit bir şekilde insanların ihtiyaçlarının içinde bulundukları toplumsal çevre tarafından oluşturulduğunu tartışmamaktadır çünkü bu zamana ve yere göre değişebilir; O, daha çok, insanların nasıl bir yerden geldiklerini açıklayan her hangi bir teoriden daha önce ele alınan insanların nasıl olduğunu açıklayan bir teori olabileceği düşüncesini anlamsızlaştırmıştır.

Bununla beraber Marks’ın teorisi klasik politik ekonomide karşılığı olmayan içerikler üzerine kuruludur – üretici güçler ve üretim ilişkileri gibi. Mevcut terimler uyarlandığında bile – artı değer teorisi açısından David Ricardo’nun kira, kar ve faiz nosyonlarının kombinasyonu gibi- teorideki diğer içeriklerle anlam ve ilişkisi önemli bir şekilde farklıdır. Daha ötesinde, kendi benzersiz yapısından ayrı olarak, tarihsel materyalizmin açıklayıcı gücü, politik ekonominin ekonomik sistemleri bireylerin ihtiyaçları için bir yanıt olarak açıklamasının yanında Marks’ın çözümlemesinin bir yapısal bütünlük içerisinde yer alan kısımlar anlamında daha geniş bir sosyal fenomen yelpazesini içermesi gibi klasik politik ekonomiden ayrılmaktadır.Sonuç olarak Marks’ın Kapitali hem bir ekonomi modeli hem de bütün bir toplumun yapı ve gelişiminin bir tanımını vermektedir.

Hümanizmin, tarihselciliğin ve Hegelciliğin izlerinin Kapital’de bulunduğu gösterildiğinden, Althusser dönüşümün varlığı iddiasını sürdürse de, daha sonra 1845’deki dönüm noktasının oluşumunun çok açık bir şekilde ifade edilmemiş olduğunda ısrar etmiştir. Marks’ın sadece Gotha Programı’nın Eleştirisi ve Adolph Wagner’in bir kitabı hakkındaki bazı notlarının insancıllık ideolojisinden tamamen arınmış olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmiştir.

Gerçekte, Althusser, epistemolojik kopuşu açıkça tanımlanmış bir olay yerine bir işleyiş olarak düşünmüştü. Marksizm ve psikanalizi her zaman ideolojiye karşı savaşmak zorunda kalan çünkü böylece meydana gelen kopma ve bölünmeleri açıklayan “makas ayağı” bilimler olarak tanımlamıştır. Bunlar “makas ayağı” bilimlerdir çünkü nesneleri (“sınıf mücadeleleri” veya bilinçaltı) kendiliğinden bölünmüş ve ayrılmıştır.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...