Alışkanlık Değiştirme Yöntemleri
Guthrie’ye göre alışkanlıklar pek çok uyaran ile eşleştirilmiş tepkiler olup, bu nedenle değiştirilmeleri de pek kolay değildir. Alışkanlıkları ortaya çıkaran çağrışımların tespit edilip, yeni çağrışım bağları oluşturarak değişiklik yapılabileceğini belirtmiştir.
Guthrie’nin bu konudaki görüşleri yukarıda ceza ile ilgili görüşlerinde açıklanmıştı. Organizmada bir davranışın (alışkanlığın) değiştirilmesi için mevcut uyarıcı ortamında yeni bir davranış sergilenmesi sağlanır. Yeni davranış mevcut uyarıcı durum ile eşleşeceği için davranış bundan sonra değişmiş olur. Guthrie bunun için üç yöntem önermiştir. Bunlar; eşik yöntemi, bıktırma yöntemi ve zıt tepki yöntemidir
Eşik yöntemi: Uyarıcıların organizmada tepki uyandırması için şiddetinin/yoğunluğunun belli bir eşik düzeyini aşması gerekir. Bu düzeyi aşmayan uyarıcılar tepki doğurmazlar. Eşik düzeyini aşmadan azar azar verilen uyarıcıya organizma zamanla alışır ve artık tepki vermez hâle gelir. Bu yöntemde, bu ilkeye dayalı olarak olumsuz tepki uyandıran bir uyarıcı organizmada tepki uyandırmayacak düzeyde azar azar verilir ve organizma uyarıcıya alıştıkça yavaş yavaş yoğunluğu artırılır. Bir müddet sonra olumsuz tepki ortadan kalkar ve istenen davranış yerleştirilir.
Kitap okumaktan sıkıldığı için okumak istemeyen Ali’den annesi, ilk birkaç gün sadece beş dakika kitap okumasını istemiştir. Ali, bu beş dakikalık seanslara alışınca annesi süreyi on dakikaya çıkarmış ve birkaç gün böyle devam etmişlerdir. Anne bu durumu benzer adımlarla iki ay kadar sürdürmüş ve sonunda Ali, günlük bir saatini sıkılmadan kitap okuyarak geçirmeye başlamıştır.
Yukarıdaki örnekte Ali, kitap okumaya (uyarıcı durum) yavaş yavaş alışmış ve artık sıkılma davranışı yerine kitap okumayı sevmeye başlamıştır. Sonunculuk ilkesine göre de Ali -aksi bir durum yaşanmadıkça- kitap okumayı sevmeye devam edecektir. Guthrie’nin kullandığı bu yöntem, uygulamada bazı farklılıkları olsa da Watson’un korkuları yenmek için kullandığı yöntem ve bugün de sistematik duyarsızlaştırma adıyla psikoterapilerde kullanılan yöntemle aynı temel ilkeye dayalıdır.
Bıktırma yöntemi: Bu yöntemde organizma, belli bir uyarıcı durumda yapılması istenmeyen tepkiyi yorulup bıkıncaya kadar bu durumda kalması sağlanır. Mevcut durumda organizma, istenmeyen davranışı yapmaktan bıkacağı için bu davranışı yapmak istemeyerek terk edecek ve bu uyarıcı durum için başka tepkilere yönelecektir.
Tek çocuk olan Melike, evde yalnızlıktan sıkılıp ip atlamaya başlamıştır. Annesi onun evde ip atlamasından dolayı çıkan gürültüden rahatsız olmuş ve onu bir iki kez uyarmıştır. Uyarılara rağmen Melike, kısa aralarla ip atlamaya devam etmiştir. Bunun üzerine annesi, niyetini ona çaktırmadan, bine kadar ip atlayamayacağına dair bahse girmiştir. Büyük bir hevesle ip atlamaya başlayan Melike, bir müddet sonra yorulmaya başlamıştır. Ancak annesi “Durma, devam et.” diyerek onu atlamaya teşvik etmiştir. Biraz sonra iyice yorulan kızına annesi “Hadi ama, iddiaya girmiştik.” diyerek atlamaya zorlamış, ancak Melike “Ben ip atlamak istemiyorum.” diyerek oyuncak kutusundan bebeğini çıkarıp onunla oynamaya başlamıştır.
Yukarıdaki örnekte Melike, ev ortamında sıkılınca ip atlamayı eğlenceli bulmuş ve her sıkıldığında bu alışkanlığı tekrarlamıştır. Bunun üzerine annesi bıktırma yöntemini kullanmış ve Melike ip atlamaktan yorulduğu için artık ip atlamanın onun için bir cazibesi kalmamıştır. Bu durumda sıkıntısını atmak için bebeğiyle oynamaya yönelmiştir. Sonunculuk ilkesine göre bundan sonra Melike, sıkıldığı zaman ip atlamak yerine bebeğiyle oynamayı tercih edecektir.
Zıt (karşıt) tepki yöntemi: Bu yöntemde Guthrie, mevcut durumdaki olumsuz davranışa yol açan uyarıcı ile birlikte bu davranışın tam tersi olan olumlu (istenen) davranışı ortaya çıkaracak tarzda bir uyarı verilir. Verilen olumlu uyarıcı olumsuz uyarıcıdan daha kuvvetli bir etkiye sahipse organizma, olumsuz uyarıcıya tepki vermeyi bırakıp olumlu uyarıcıya tepki verecektir. Böylece mevcut olumsuz uyarıcı, bu yeni tepki ile (olumlu tepki) ilişkilendirilecek ve bundan böyle olumsuz tepki yerine olumlu tepki meydana getirecektir.
Ödev yapmaktan sıkıldığı için nefret eden Dilruba, vaktini annesiyle birlikte geçirmekten hoşlanmaktadır. Bunun farkında olan annesi Dilruba’ya ödevlerini birlikte yapmayı teklif etmiştir. Annesiyle zevk içinde ödev hazırlayan Dilruba, bundan sonra ödev yapmaya daha istekli olmuştur.
Bu örnekte Dilruba, ödev yapmaktan nefret etmesine rağmen annesiyle birlikte olduğu için kendini mutlu hissetmiştir. Dilruba en son ödev yaparken kendini mutlu hissettiği için ödev yapmaya karşı tutumu olumlu yönde değişmiştir (Sonunculuk ilkesi).
Kaynak: ATA-AÖF, EĞİTİM PSİKOLOJİSİ, Yrd. Doç. Dr. Muhammed ÇİFTÇİ