Felsefe hakkında her şey…

Baltacıoğlu’nun eğitim anlayışı

02.01.2023
484
Baltacıoğlu’nun eğitim anlayışı

İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Türk eğitim tarihinin en önemli düşünürü ve eylem insanıdır. 1908’den sonra dersleri, konferansları, sergileri, kitap ve makaleleriyle aralıksız çalışmış ve Türkiye’de eğitimcilere, eğitim ve öğretim konusunda teorik ve pratik olarak yol göstermiş, öncülük etmiş bir eğitimcidir (Ülken, 1979: 443).

İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, profesyonel yaşamına eğitimci olarak başlar ve ülkemizde de bu yönü ile tanınır. Bir başka ifade ile Türkiye’de Ziya Gökalp’in sosyoloji alanında yerine getirdiği işlevleri, eğitim alanında Baltacıoğlu yerine getirmiştir. Mesleğinin ilk yıllarında, Osmanlı eğitim politikalarını belirleyen Osmanlıcı, bireyci ve kozmopolit eğitim anlayışının karşısında toplumcu bir eğitimden yana olmuştur. Ezberciliğe dayalı bir eğitim anlayışının yerine uygulamalı eğitime dönük bir anlayış geliştirmiştir (Kaçmazoğlu, 2001: 201). II. Meşrutiyet yıllarında yazdığı eğitim kitaplarıyla okullarda hangi dersin nasıl öğretilmesi gerektiğine, ders anlatımında hangi tekniklerin daha başarılı sonuçlar vereceğine dair kitaplar kaleme almıştır.

Eğitimi “kurumsallaştırma” olarak gören Baltacıoğlu, bu tanımını iki ana kaynağa dayandırır. Eğitim öncelikle çocuğun içerisinde yaşadığı toplumun değerlerini, kültürünü ve uygarlığın gereksinimlerini ona kazandırmalıdır. Eğitimde birey ile toplum arasında bir denge kurmaya çalışan Baltacıoğlu, yetiştirilen insan tipinin yaşanılan çağa ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olması gerektirdiğini belirtir. Bu bağlamda, sosyolojizmin toplumu, psikolojizmin bireyi öne çıkaran anlayışı yerine, kişiyi toplum birey ikileminden kurtaracak, her iki anlayışı uzlaştıracak bir yaklaşıma dayalı insanlar yetiştirmeyi amaçlar (Kaçmazoğlu, 2010: 242).

Ulusların tamamının sosyal insan yetiştirdiğini belirten Baltacıoğlu, ancak birinin yetiştirdiği insan tipinin diğerinin aynısı olmadığını belirtir. Gerçekte sosyal insan yok, her ulusun kendi sosyal insanları, kendi kültürünün, kendi tekniğinin insanları vardır diyen Baltacıoğlu’na göre, eğitim almış insan, hem kültür kişiliği ve hem de teknik kişiliği olan insan demektir (Baltacıoğlu, 1965a: 21). Baltacıoğlu’na göre Türk eğitiminin temel amacı da bilen, duyan, isteyen, yaratıcı, girişimci cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimci Türk kişilikleri yetiştirmektir (Baltacıoğlu, 1950: 60).

Baltacıoğlu’na göre eğitimin görevi toplumun istediği insanı yetiştirmektir. Ülke hangi alanlarda hangi tip yetişmiş insana ihtiyaç duyuyorsa o insanları yetiştirecek eğitim tekniklerini bulmak zorundadır. Bunun için öncelikle bireyin içerisinde yaşadığı toplumu sosyolojik tekniklerle incelemeli, o toplumun bireyini psikoloji, biyoloji, psikanaliz ve benzeri bilimler aracılığı ile tahlil etmeli ve ortaya çıkacak sonuçlara göre bir ulusal pedagoji anlayışı geliştirilmelidir. Ancak bu anlayış üzerine kurulacak bir eğitim sistemi ile ulusal kültür idealine göre milli insan tipi yetiştirilebilir (Tozlu, 1989: 276-277).

Bireye değer veren, Fransız eğitim sistemi yerine İngiliz eğitim sistemine daha yakın duran Baltacıoğlu, teorik eğitim anlayışını reddederek uygulamalı eğitim anlayışını, yaratıcı bireyi yetiştirecek olan eğitim anlayışını savunur. Ona göre, eğitimin amacı, sosyal kişilikler yetiştirmektir.

Bireye değer veren ve teorik yanı ağır basmayan, uygulama ağırlıklı bir eğitim sistemi öneren Baltacıoğlu’nun diğer görüşlerinde olduğu gibi eğitimle ilgili görüşleri de “Türk’e doğru” tezine dayanır. Yani eğitimle ilgili görüşlerinde de milliyetçi bir bakış açısı egemendir. Buna göre, eğitimin amacı; çocuğu içinde yaşayacağı toplumun dini, ahlaki, felsefi ve benzeri değerlerine sahip bir şekilde yetiştirmektir. Geleneğe dayanmayan eğitim millî olamaz. Gelenekten kopan kültür ise soysuzlaşır. O nedenle, eğitim çocuğa ulusun vicdanını kazandırmak durumundadır (Baltacıoğlu, 1943: 170-173). Baltacıoğlu, görüşlerini şöyle özetler:

“Benim anladığım pedagoji atom devrine yakışan insanı, yaratıcı Türk’ü yetiştiren yaratıcı pedagojidir” (Baltacıoğlu, 1964: 6).

Kısaca, Baltacıoğlu, eğitim konusunda sosyoloji ile psikolojiyi uzlaştırarak sosyal insan yetiştirme denemesinde bulunur. Bu sosyal insan bir yanı ile toplumsal konulara duyarlı, topluma dönük, diğer yanı ile milliyetçi, laik, Atatürkçü ve Batıcıdır. Batı tekniğini kavrayan ve rasyonaliteyi sonuna kadar benimseyen, mistisizme yönelmeyen ve teori ile pratiği toplumsal yaşamda birleştiren bir eğitim anlayışına sahiptir.

Kaynak: TÜRK SOSYOLOGLARI, s.  56-57, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2915 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1872

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...