Felsefe hakkında her şey…

Mehmet Ali Şevki Sevündük

02.01.2023
862
Mehmet Ali Şevki Sevündük

Mehmet Ali Şevki Sevündük, 1881 ila 1963 yılları arasında yaşamış olan Tük düşünür ve sosyologdur.

Mehmet Ali Şevki, 1882 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlköğreniminin ve ortaöğreniminin sonrasında, 1907 yılında Hukuk Mektebi’nden mezun olmuştur. 1903-1908 yıllarında Maliye Düyunu Umumiye Kalemleri Kâtipliği, ardından Kavala İdadi Hayriyesi Ders Nazırlığı ve Muallimliği yapmıştır. 1918’de Darüleytam Müdürü Umumi Muavinliği’ne, 1924 yılında da Çamlıca Kız Orta Mektebi Müdürlüğü’ne getirilmiştir. Mehmet Ali Şevki Bey, 1930’lu yıllarda ise sırası ile Kadıköy Erkek Mektebi tarih-coğrafya öğretmenliği, Vefa Lisesi coğrafya öğretmenliği ve 1938-1940 yıllarında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tecrübi Sosyoloji Okutmanlığı yapmıştır. Bu görevinden hastalığı nedeniyle ayrılmak zorunda kalan Mehmet Ali Şevki Sevündük, 1963 senesinde ölmüştür (Sencer, 1988: 33).

Fransa’da Le Play, Tourville ve Demolins önderliğinde geliştirilen teknikleri esas alan, Science Sociale ekolünü ülkemize taşıyan isim Prens Sabahattin; ekolün çizgisinde alan araştırmaları yürüten isim de Mehmet Ali Şevki Sevündük’tür. Sevündük, Science Sociale’in genel yaklaşımından yola çıkarak monografik incelemelerin önemini vurgulamış, monografi ve anket örnekleri hazırlayarak uygulamış bir sosyologdur.

Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte sosyolojide egemen paradigmayı sosyolojizm ekolü temsil ederken, Science Sociale ekolü de silik bir şekilde, üniversite ve devlet kurumları dışında, Mehmet Ali Şevki Bey önderliğinde varlığını sürdürmeye çalışmıştır. Bu yıllarda Mehmet Ali Bey, yüksek öğretim ve orta öğretim programlarında sosyoloji dersinin yer almasını olumlu karşılamakla birlikte, bu programlar çerçevesinde Science Social ekolünün görüşlerine yer verilmemesini olumsuz bir durum olarak değerlendirmiştir.

Mehmet Ali Şevki Bey, 1918’den itibaren, Meslek-i İçtimai dergisiyle Science Sociale ekolünü canlandırmayı, etkili hale getirmeyi dener. Köy sosyolojisini merkeze alan çalışmalar planlar. Çalışmalarında, ekolüne bağlı olarak monografi, anket ve gözlem tekniklerini kullanan araştırmalar yürüten Sevündük, bu teknikler aracılığı ile ülkenin nasıl tanınabileceğini de göstermeyi dener.

Sosyolojinin felsefeden tamamen ayrılmadan, araştırılan olayların derinliğine ulaşılamayacağı ve açıklanamayacağı görüşünde olan Mehmet Ali Şevki Bey, yaptığı çalışmalarla da, Science Sociale ekolünü ülkemize taşıyan Prens Sabahattin’i aşarak, Türkiye’de Science Sociale ekolünün gerçek temsilcisi olmuştur. Ona göre, sosyolojinin basma kalıp ilkelerinin karşısına gözleme ve deneye dayalı bir yöntem konulmalıdır. Gözlem, anket ve monografi teknikleri sosyolojiye pozitivist ve pragmatik bir özellik kazandırmıştır. Science Sociale’i diğer sosyoloji ekollerinden ayıran yanı, onun salt bir toplum felsefesi veya öğretisi olmakla kalmayıp, nesnel bir yöntem geliştirmiş olmasıdır. Bu teknikleri kullanan bilimsel sosyoloji, öğretisel sosyolojiden ayrılır. Sosyoloğun bir ahlakçı ya da felsefeciden farkı onun nesnelliğidir (Sencer, 1988: 36).

Mehmet Ali Şevki Bey, Science Sociale ekolünü, ekolün bilim anlayışını ve araştırmalarda kullandığı teknikleri ayrıntılı olarak anlatmıştır. Buna göre, her bilim bir ampirizm döneminden sonra gelmektedir. Bu dönemde, olayların yüzeysel gözleminden iyi kötü yararlanılmaya bakılır. Bilim tekdüze ve sıkı bir ampirizm ihtiyacı gösteren alanlardan doğar. Sosyoloji de böyledir. Sosyal krizler tarihte sık görülür. İdeal toplum düşüncesinde olanlar, böyle bir toplum kurmak isteyenler eksik olmamıştır. Ancak bunun nasıl olabileceğini bilimsel olarak bilmek gerekir. Toplumsal determinizme fiziki determinizm kavrandıktan sonra varılmıştır. Sosyal bilimlerde de obje ile yöntem birbirini etkiler. Sosyoloji konu üzerine kurulmuş değildir. Doğrudan doğruya gözleme dayanır. İkinci el vesikalarla sosyoloji yapılamaz. Sosyolojinin objesi tarih değil, insan gruplarıdır. Bunun için monografik ankete başvurulur. Olaylar yerinde ve yaşarken gözlemlenir. Bu biçimde, uygulama yaparak bilimin gelişmesi uygun olur (Sevündük, 1933a: 4-7).

Mehmet Ali Şevki Bey’e göre, objektif bilim vesika toplamakla, doğrudan gözlem ve anket yapmakla mümkündür. Denemeye dayalı bilimlerde asıl amaç olaylar arasındaki ilişkileri belirlemektir. Aynı örneklerden veya bir dizi örneklemelerden çıkarılan olgular üzerinden sonuçlara ulaşıldığı halde bunu monografi tekniği ile başarmak gerekir. Dağınık ve karışık gözlemlerle bilim yapılamaz. Örnekle diğer örneklem arasındaki bağlantıların ne zaman ve nerede meydana geldiğini bilmek gerekir. Monografiye bu nedenle başvurulur. Sosyolojinin laboratuvarı ve gözlemevi ankettir. Sosyolog da jeolog gibi anket tekniğine başvurur. Monografiyi esas almak, dikkati belirli bir yerde toplamaktır. Monografi ile örnek araştırılır. Örnek normal veya anormal, başarılı veya başarısız olabilir (Sevündük, 1933b: 5-8).

Prens Sabahattin’in görüşlerini, onun ekol açısından eksikliklerini alan araştırmaları da yaparak gideren ve Science Sociale ekolünün Türkiye’deki en önemli temsilcisi olan Mehmet Ali Şevki Sevündük’ün tüm çalışmaları, “Osmanlı Tarihinin Sosyal Bilimle Açıklanması” adlı bir kitapta toplanmıştır.

İLGİLİ KONULAR:

Kaynak: TÜRK SOSYOLOGLARI, s.  45-50, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2915 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1872

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...