Willard Van Orman Quine
Willard Van Orman Quine mantığın temelleri ve özellikle de semantik yönleriyle ilgili bir kuram geliştirmiş olan ABD’li çağdaş mantıkçı ve filozoftur.
Genelde Russell ve Whitehead tarafından geliştirilmiş olan matematiksel mantığa sadık kalmış olan Willard Van Orman Quine, İngiliz filozoflarının mantığın ontolojik olarak nötr olduğu genel görüşüne karşıt bir tavırla, bir mantık kuramının kabulünün ortaya çıkardığı ontolojik sonuçları dile getirmeye çalışmıştır.
Düzeltilemez olan analitik önermelerle, deney sonucu düzeltilebilir sentetik önermeler arasında temelli bir ayırım bulunduğu teziyle, anlamlı her önermenin, doğrudan ve aracısız deneylerden hareketle oluşturulmuş bir yapım olduğu görüşüne şiddetle karşı çıkan Willard Van Orman Quine, Duhem’i izleyerek, bilim adamının deneyin sınamasına, yalıtlanmış bir önermeyi değil de bir dizi önermeyi tabi tuttuğunu öne sürmüştür. Onun görüşüne göre, bir önerme yalnızca “deneylerin yalın bir özeti” değil, fakat bilimsel bir sistemin bir bileşenidir. Bu dogmalardan ilki, analitik ve sentetik önermeler arasında keskin bir ayrım olduğu; ikincisi ise anlamlı ifadelerin dolaysız deneyimle bire bir karşılaştırılabilecek basit önermelere çözümlenebileceği dogmasıdır.
Willard Van Orman Quine‘a göre eleştirel olmayan anlambilim, sergilenenlerin anlamlar ve kelimelerin de etiketler olduğu bir müze mitinden ibarettir. Dil değiştirmek etiketleri değiştirmektir. Şimdi doğalcı yaklaşımı savunanların bu görüşe asıl itirazları anlamların zihinsel şeyler olmasına bir itiraz değildir, ki bu da yeterince güçlü bir eleştiri olurdu. Esas eleştiri, etiketlenmiş teşhir ürünlerinin zihinsel fikirler değil, Platoncu fikirler ve hatta kendilerine gönderme yapılan somut nesneler de olsa aynen geçerliliğini korur.
Bir kişinin anlambiliminin, sergileyebileceği açık davranışlarına içkin olanın ötesinde zihninde bir biçimde belirlenmiş olduğunu düşündüğümüz sürece, anlambilim habis bir zihinsellikle bozulmuş demektir. Willard Van Orman Quine‘ın burada gözlemlenebilir davranışlara yaptığı vurgu son derece önemlidir.
Quine’a göre, dil öğrenme sürecinde bir kişinin diğerlerinin sergilediği davranışların ötesinde nüfuz edebileceği başka bir veri kaynağı mevcut değildir. Anlamı n davranışçı bir biçimde ele alınmasının ise derin sonuçları bulunmaktadır.
Willard Van Orman Quine‘a göre, doğalcı bir dil anlayışını ve davranışa dayalı bir anlam kuramını benimsediğimizde, anlamın belirliliğinden de vazgeçmiş oluruz. Bir başka deyişle, iki farklı ifadenin anlamlarının aynı olup olmadığının belirli bir cevabı artık yoktur. Dili yeni öğrenen bir çocuğun elinde de gözlemlediği davranışların ötesinde bir veri bulunmamaktadır. Aynı dili konuşan iki kişiden birinin, bir sözcüğü kullandığında neye işaret ettiği ya da neyi kastettiği de aynı ölçüde belirsizliğe tabidir.
Quine’a göre, sorunun özünde nesnelerin bireyselleştirilmesine dair bir belirsizlik yatmaktadır. Nesnel olarak kendi başlarına bireylerden ve bireyselleşmeden söz edemeyeceğimiz için, dilin içerisinde ve dile göre bir bölme ve bireyselleştirme yapmak durumundayızdır. Ancak bunu yaparken de elimizde gözlemlenebilir davranışlardan fazla bir araç bulunmamaktadır. Sonuçta Willard Van Orman Quine, bu sorunu gönderimin netleştirilememesi (İng. inscrutability of reference) olarak adlandırmaktadır.
Quine “var olmayanın bilmecesi” adını verdiği sorunun çözümü için Russell’ın belirli betimleyicilere ilişkin kuramından yararlanır. Quine buradan hareketle, “tekil bir terimi içeren bir ifadenin anlamlı olması için bu terim tarafından adlandırılan bir şey olmalıdır” ifadesinin geçerliliğini yitirdiğini söyler. Quine bu noktadan hareketle, tümeller sorununu ele alır ve benzer bir eleştiriyi genel terimler için de yapar.
Willard Van Orman Quine‘a göre genel terimlerin anlamlı olması, tümellerin varlığını gerektirmez. Tüm bu tartışmalardan çıkan sonuç, varlıkbilimsel açıdan kendimizi bağladığımız durumların ancak “Şu ve şu özelliklere sahip şu şey (x) vardır.” türü ifadeler yoluyla olduğunu görürüz. Quine’ın verdiği örneği kullanırsak “Bazı köpekler beyazdır.” önermesi bizi beyaz köpeklerin varlığının kabul etmek durumunda bırakır. Ama “köpek olmak” ya da “beyaz olmak” gibi tümellerin var olup olmaması konusunda bağlamaz.
İLGİLİ KONULAR:
- Anlamın belirsizliği
- Varlıkbilimsel bağlanma nedir?
- Quine’in hayatı ve eserleri
- Deneyciliğin iki dogması
- Dil sosyal bir sanattır (değişken dil)
- Bütüncülük (holizm) nedir?
Kaynak: T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2446, AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1418; ÇAĞDAŞ FELSEFE-I; Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ayhan ÇİTİL