Felsefe hakkında her şey…

Joseph Priestley Kimdir?

06.11.2019
Joseph Priestley Kimdir?

Joseph Priestley; İngiliz kimyager, filozof ve din adamıdır. Karbondioksit üzerine araştırmaları ve oksijenin bulunuşuna katkıları ile bilinir.

Joseph Priestley deneysel kimya alanında çok önemli katkılarda bulunmuş İngiliz asıllı bir bilim ada­mıdır. Yorkshirelı bir terzinin oğluydu. Dini eğitim gördü, pek çok eski ve yeni dil öğren­di. Birkaç yıl papazlık ve öğretmenlik yaptık­tan sonra, Wiltshire’daki Calne’da Lord Shelburne’ün kütüphane müdürü oldu. Daha son­ra Birmingham’a taşındı.

Priestley pek çok gaz keşfetmiş ve bunların özelliklerini belirlemiştir. Bilimsel bir eğitim görmemesine karşın son derece ilginç deney­ler yapmıştır. Yakınlardaki bir bira fabrika­sında, biranın mayalanması işlemi sırasında çıkan ve “sabit hava” diye adlandırdığı gazı toplayarak, bu gazı su ile karıştırmayı başar­mış ve sodayı elde etmiştir. Joseph Priestley ağustos 1774’te oksijeni buldu, onun solunum ve yanma için gerekli olduğunu gösterdi. Kükürt dioksit ile amon­yak da keşfettiği öbür önemli gazlardır.

Joseph Priestley demokrasiden yanaydı. Amerikan kolonilerinin İngiltere’den bağımsızlıklarını kazanma savaşlarında Amerikalılardan, Fran­sız Devrimi’nde de devrimcilerden yanaydı. 1791’de, bağlı bulunduğu derneğin Fransız Devrimi’ni kutlamak için verdiği yemek dolayısıyla Birmingham halkı Priestley‘in evini ya­kıp kilisesini ateşe verdi. Joseph Priestley 1794’te ABD’ye giderek Pennsylvania eyaletinin Northumberland kentine yerleşti ve yaşamı­nın sonuna kadar bilim ve din alanlarındaki çalışmalarını burada sürdürdü.

Joseph Priestley vaizlik, fizik, kimya ve dil öğretmenliği yaptıktan sonra “The History and Present State of Electricity” (Elektriğin Tarihi ve Şimdiki Durumu, 1967) adlı kitabı yayımlandı. Bu yapıtla iletkenlerin yüzeysel olarak elektriklendiğini doğruladı. Daha sonra kimya ile ilgilenmeye başladı ve 1771’de karbon gazını inceleyerek “Experiments and Observations on Different Kinds Of Air” (Havanın Çeşitli Türleri Üzerine Gözlemler ve Deneyler, 1772) adlı yapıtı hazırladı. Kırmızı cıva oksiti ısıtarak ilk kez oksijen elde etti (1775). Daha sonra amonyak, karbon monoksit ve hidrojen sülfür gibi gazların varlığını, yeşil bitkilerin güneş ışığı alarak karbon dioksit gazı açığa çıkardıklarını buldu.

Önemli bir Aydınlanma dönemi düşünürü olan Joseph Priestley, doğa felsefesi, teoloji, metafizik, siyaset felsefesi, politika, eğitim, tarih ve dil bilimi alanlarında yaklaşık iki yüz eser yayımlamıştır. Bugün öncelikle oksijeni ayrıştıran bir bilim adamı olarak hatırlanan Priestley, asıl mesleğinin ilahiyatçı olmak olduğunu düşünmüş ve hayatının büyük bir bölümünü papaz ve öğretmen olarak çalışarak geçirmiştir. Üniteryen teolojisini birlikçi, materyalist ve determinist bir felsefeyle birleştirerek, sert tartışmalara konu olan tutarlı bir dünya görüşü yaratmıştır.

Onun metafiziğinin sonuçları oldukça iddialıydı. Priestley, maddenin nüfuz edilemez ve hareketsiz olmaktan uzak, çekim ve itim gibi iç kuvvetlere tabi olduğunu öne sürdü. Bu, beynin maddesinin düşüncenin temelini oluşturan belirli titreşimlere duyarlı olduğunu ileri sürmesini sağladı. Ruhun maddi bir temeli olduğunu ve bedenle tam bir fiziksel bütünlük içinde bulunduğunu savunmaya devam etti. Joseph Priestley algının, bilginin, aklın ve hafızanın duyusal deneyim yoluyla edinildiğine ve basit fikirlerin bir çağrışım süreci yoluyla karmaşık fikirlere dönüştüğüne inanıyordu. Ona göre bu işleyiş tamamen maddidir ve dolayısıyla Tanrı tarafından belirlenen zorunlu nedensel yasalara dayanmaktadır.

Priestley pratik ve deneysel olanı tamamen teorik olanın üzerinde tutma eğilimindeydi. Metafizik inançları kısmen doğa felsefesine olan tutkusundan ve özenli bilimsel araştırmalarından kaynaklanıyordu. Dünyaya ilişkin anlayışı, hakikatlerin gözlem ve deneyim yoluyla kanıtlanabilir ve açığa çıkarılabilir olduğu varsayımına dayanıyordu. Bu, insanlığın nihai iyiliği için tüm olayları düzenleyen ve belirleyen Tanrı hakkında bilgi edinmek amacıyla doğal dünyanın yanı sıra kutsal metinleri incelemeyi de içeriyordu. Joseph Priestley, Kutsal Kitap‘ı dikkatli bir şekilde inceleyerek Tanrı’nın birliğini savunan “rasyonel bir muhalifti”. İsa tamamen insandı ve doğası gereği günahkâr olan insanlık için bir kefaret olarak ölmedi, ancak tüm insanların potansiyel olarak ulaşabileceği kusursuz ahlaki yaşamı örneklemek için yaşadı.

Priestley, kutsal kitaplardaki hakikatlerin aklın titizlikle kullanılması yoluyla herkes için erişilebilir olduğunu savunmuştur. Bu onun liberal siyasi duruşunu etkilemiş, tam hoşgörü ve asgari devlet müdahalesi lehine birçok eser kaleme almıştır. Joseph Priestley, insanlığın hikayesinin nihai kusursuzluğa doğru bir ilerleme yürüyüşü olduğuna inanıyordu. Liberal devlet, özgür ve sınırsız bir tartışma ortamında hakikatin zafere ulaşabileceği bir araçtı.

Priestley aynı zamanda ateşli bir milenyumcuydu, İncil’deki kehanete güveniyor ve tüm insani ilerlemenin nihai amacı olan Mesih’in ikinci gelişini bekliyordu. Bu iyimser liberalizm, Priestley’in 1791’de Birmingham’daki evini yerle bir eden meşhur “Kilise ve Kral” ayaklanmaları ve şiddetli eleştiri yağmuruna maruz kalmasına neden oldu. Fransız Devrimi’nin yarattığı hayal kırıklıklarına ve zorunlu göçe rağmen Joseph Priestley, ilerlemeye ve İlahi Takdir’e olan inancına sadakatle bağlı kaldı. Aklın ve akılcı dinin umutlu bir savunucusu olan Priestley, Mesih’le birlikte fiziksel dirilişinin ve mükemmel yaşamının uzun sürmeyeceği inancıyla öldü.

Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...