Felsefe hakkında her şey…

Georges Bataille Kimdir?

05.11.2019
1.510

(d. 10 Eylül 1897, Billom; ö. 8 Haziran 1962, Paris)

Fransız yazar, sosyolog, antropolog ve filozof. Nietzsche’nin izinde düşüncelerini geliştirmiş, gerçeküstücü düşüncenin geliştiricilerinden biri olmuştur. Kötülüğü üstlenen ve gizemsel yolculuklara dayalı iç deneyimlere dayanan bir ahlakın savunuculuğunu yapmıştır.

Bataille 1897’de Billom’da doğdu. 1900’de ailesiyle birlikte Reims’e taşındı. 1917’den itibaren Paris’te “Ecole des Chartes”de okudu ve ardından meslek eğitimini yaparken Bibliothèque Nationale de France’de kütüphaneci olarak çalıştı. 1942’ye kadar burada çalışan Bataille, bu tarihten sonra yakalandığı tüberküloz nedeniyle kütüphanecilik görevini bıraktı. 1949’da yeniden Carpentras’da kütüphaneci olarak göreve başladı. Daha sonra aynı göreve Orléans’ta devam etti. Documents (1928), Acéphale (1937), Critique (1936) gibi etkili dergiler çıkardı. “Collége de sociologie”nin çalışmalarını yönetti. Kimi zaman siyasal kimliğiyle öne çıktı, aydınlarla çeşitli gruplar oluşturdu, etkinliklerde bulundu. Andre Breton ve Sartre ile sert polemikleri oldu. 1962’de Paris’te öldü. Kitaplarının tüm basımı 1972’de Foucault’nun desteğiyle gerçekleşti.

Bataille’de Hegel, Nietzsche ve Martin Heidegger gibi filozofların etkisi görülür, bunlar üzerinden düşüncede gerçeküstücülüğe yöneldiğini söylemek mümkündür. Bataille, Nietzsche’nin düşünce çizgisini yeni bağlamlarda uç noktalara kadar götüren bir felsefe yolu izler. Nietzsche Üzerine adlı denemesinde yalnızca filozof Nietzsche’nin düşüncelerini aktarmakla sınırlı kalmaz, onun düşünceleriyle kendininkileri yeniden harmanlayarak kendi gözünden Nietzsche değerlendirmesini ortaya koyar. Bu bir anlamda kendisini altüst etme pahasına Nietzsche’nin izinin sürülmesi, sorularının geliştirilmesi ve derinleştirilmesi, yeni sorularla alanın geliştirilmesi anlamına gelir. Aynı zamanda faşistlerin Nitezsche’yi yanlış anladıklarını ve çarpıttıklarını ortaya koydu. Dilin sınırlarıyla boğuştu ve kendisi de bu sınırları kurcalayan filozofları etkiledi. Antropolojiyle ilgili olması, felsefesini bu alanın etkileriyle geliştirmesini sağladı. Yasaklar ve yasakların ihlali onun düşünüşünün ana yönelimi oldu her zaman. Özellikle erotizm, cinsellik, ölüm ve şehvet üzerinden felsefesini geliştirdi. İç Deney adlı bir başka kitabında da felsefi görüşlerinin genel çerçevesini verir gibidir Bataille.

Kötülük konusu Bataille’nin merkezi konularından biridir, çünkü onun düşünce yapısında kötülük hayatın en temel gerçeklerinden biri olarak belirir. Kötülük Bataille’ye göre bir ahlaktan yoksunluk durumu ya da ahlak yetersizliği değil, tam tersine verili ahlakı yadsıyan başka tür bir ahlakın koşuludur. Böyle alındığında kötülük, yasakları aşmanın ve kuralları ihlal etmenin bir yoludur ve “yüksek ahlak” bunu gerektirir. Bataille gerçek özgürlüğü yaşamı kışkırtmak ve aşmak olarak değerlendirdiğinden özgürlüğü ve değerleri yeniden yaratmanın kötülükten geçtiğini, gidilecek en uzak yerin burası olduğunu söyler. Böylece konformist düşünce tarzından sakınılmış olunur. İyiliğin boyun eğdirici uzlaşmacılığından kurtulunulur. Ancak bunun için kötülüğün üstlenilmesinde cesaret gereklidir. Bunlara bağlı olarak, Bataille’ye göre edebiyat suçludur ve suçluluğunu kabul etmelidir. Yaratıcılığın kaynağı günahkarlık ve kötülüktür. Edebiyat kötülüğün bilgisiyle beslenir ve anlamlı bir etkinlik olmasını sağlayan da budur. Bataille, Michelet örneğini verir: Michelet’in yazamaz olduğu zamanlar evinden çıktığını, yol üstünde bulunan umumi tuvaletlere girerek oradaki havayı derin derin soluduktan sonra yeniden evine yazmaya döndüğünü anlatır. Edebiyat bu bağlamda ancak risk aldığında yani tehlikeyi göze aldığında gerçekten adına layık bir konum kazanır. Bataille bu tür düşüncelerini özelikle edebiyatın lanetli yazarlarını değerlendirerek ortaya koyar; Bronte, Michelet, Blake, Baudelaire, Sade, Kafka, Genet gibi yazarlardır bunlar.

Ayrıca kendisi de kötülük eksenli edebi metinler de üretmiştir. Rahip C. ve Gözün Hikayesi bu noktada önemli bir etki yaratmıştır. Roland Barthes Gözün Hikayesi için şöyle demektedir: Bataille’nin uslüp olarak Sade’a pek çok şey borçlu olduğu doğrudur ama Sade, erotik kombinasyonların çetelesini tutarken, Bataille’de bir dizi nesnenin huzursuzluğuyla ve maddelerin keşfiyle karşılaşırız. Bataille’nin üslubu insanın gerçek doğasına dokunuyor; çevrimler sonucunda bizi çarpıcı bir şeye ulaştırıyor: Edebiyata (Kitabın içinde).

Bataille’den etkilenmiş bir yazar ve kuramcı olan Susan Sontag kitabın arka kapağında: Gözün Hikayesini bu kadar güçlü ve rahatsız edici yapan neden, Bataille’nin, pornografinin nihai anlamda cinselliğe değil, ölüme dair olduğunu daha iyi anlamasıdır. ‘Gözün Hikayesi’ okuduğum bütün aykırı kitapların en aykırısıdır.” demektedir.

Georges Bataille, 20. yüzyıl felsefesinde aykırı filozofların en aykırılarından biridir. Edebiyatta kötülüğün yazarı olduğu gibi felsefede de aşırılığın yazarıdır. Aykırı olduğu kadar felsefeyi aşırılığa vardıran düşünürlerin temsilcilerinin de başında yer alır. Bataille Nietzsche’nin takipçilerindendir, özellikle “Tanrı öldü” fikrinden yola çıkarak yeni bir etik düşünceye yönelir. Yalnızca bu yönelim bilinen etik yaklaşımları altüst etmekle kalmaz, temel kavramları da yerle bir eder. Tanrı yerine iç deneyi, masumiyet yerine günahkarlığı, kesinlik yerine imkânsızı, cinsellik yerine erotizmi ve pornografiyi, iyilik yerine kötülüğü, huzur yerine tehlikeyi öne alarak yeniden düşünür. Vardığı yer felsefenin aşırılığıdır. Bu anlamda Foucault, Gilles Deleuze, Jacques Derrida gibi bir şekilde Nietzsche’nin takipçisi olan düşünürleri önemli ölçüde etkilemiştir. Bu düşünürler aynı zamanda dilin sınırlarına yönelirler ve gerçekliği sorunsallaştırırlar.

 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...