Felsefe hakkında her şey…

Daha uzun bir ömrün yaratabileceği etik problemleri göz önünde bulundurmak gerekli midir?

18.10.2024
Daha uzun bir ömrün yaratabileceği etik problemleri göz önünde bulundurmak gerekli midir?

Bilimi kullanarak insanların yaşlanmasını yavaşlatmak ya da durdurmak, böylece doğal olarak yaşadıklarından çok daha uzun yaşamalarını mümkün kılmak, insan ömrünü uzatmak bir gün gerçekleşebilir.

Büyük ölçekli şirketler bu ihtimali oldukça ciddiye alıyor. Google 2013 yılında yaşamı uzatmanın yolları üzerine çalışmalar yapmak için Calico adında bir şirket kurdu ve Silikon Vadisi milyarderleri Jeff Bezos ve Peter Thiel de piyasa değeri 700 milyon ABD doları bulan Unity Biotechnology‘ye yatırım yaptı. Unity Biotechnology esas olarak yaşa bağlı hastalıkları önlemeye odaklanıyor, ancak araştırmaları yaşlanmayı yavaşlatmak veya önlemek yolunda sonuçlar doğurabilir.

Bir felsefeci olarak benim bakış açıma göre bu durum iki etik soruyu beraberinde getiriyor. Birincisi, yaşam süresini uzatmak iyi midir? İkincisi, yaşam süresini uzatmak başkalarına zarar verebilir mi?

Sonsuza kadar yaşamak iyi bir şey mi?

Herkes uzun bir yaşam sürmenin iyi olacağı konusunda hemfikir değil. Pew Araştırma Merkezi’nin Din ve Kamusal Yaşam Projesi çerçevesinde 2013 yılında yaptığı bir ankette, bazı katılımcılar yaşamın sıkıcı bir hâl alabileceğinden ya da yaşlanmanın bilgelik kazanmak ve ölümü kabullenmeyi öğrenmek gibi faydalarından mahrum kalacaklarından endişe duyduklarını belirtmişlerdir. 1

Bernard Williams gibi filozoflar da bu endişeyi paylaşıyorlar. Williams 1973 yılında, hiç değişmemek suretiyle ölümsüz olmanın dayanılmaz derecede sıkıcı olacağını ileri sürmüştür. Ayrıca, insanların tahammül edilemez sıkıcılıktan kaçınmak için yeterince değişmeleri durumunda, sonunda tamamen farklı kişilere dönüşecek ölçüde değişmiş olacaklarını ileri sürmüştür.

Öte yandan, herkes uzun yaşamın kötü bir yaşam olacağına ikna olmuş değildir. Ben de buna inanmıyorum. Ama mesele bu değil. Kimse kimseye yaşam süresini uzatma önerisinde bulunmuyor ve özgürlüğe duyulan saygıdan ötürü kimsenin bunu gerçekleştirmesi de engellenmemeli.

On dokuzuncu yüzyıl filozofu John Stuart Mill, bizim için neyin iyi olduğuna karar verirken toplumun bireysel özgürlüğe saygı göstermesi gerektiğini savunmuştur. Başka bir deyişle, bir kişi kötü seçimler yapsa bile onun yaşam tercihlerine müdahale etmek yanlıştır.

Bununla birlikte Mill, özgürlük hakkımızın “zarar ilkesi” ile sınırlı olduğunu da savunmuştur. Zarar ilkesi, bireysel özgürlük hakkının başkalarına zarar vermeme yükümlülüğü ile sınırlı olduğunu söyler.

Bunun pek çok olası sakıncası vardır: Diktatörler çok uzun yaşayabilir, toplum çok muhafazakâr ve riskten kaçınan bir yapıya bürünebilir ve emeklilik maaşlarının sınırlandırılması gerekebilir. Benim için öne çıkan bir husus da eşit olmayan erişim adaletsizliğidir.

Yaşam süresinin uzatılması söz konusu olduğunda fırsat eşitsizliği nasıl görünecektir?

Sadece zenginler için mi?

Felsefeci John Harris ve Pew Center anketine katılanlar gibi pek çok kişi, yaşam süresinin uzatılmasının sadece zenginler için faydalı olacağından ve mevcut eşitsizlikleri daha da artıracağından endişe etmektedir. 2

Gerçekten de daha iyi sağlık hizmetlerine sahip oldukları için bazı insanların yoksullardan daha uzun yaşaması adaletsiz bir durumdur. Zenginlerin herkesten birkaç on yıl ya da yüzyıl daha uzun yaşaması ve sahip oldukları avantajları daha da güçlendirmek için daha fazla zaman kazanması ise çok daha adaletsiz olacaktır.

Bazı felsefeciler toplum olarak yaşam süresinin uzatılmasını yasaklayarak eşitsizliği önlemeyi önermektedir. 3 Bu, inkâr yoluyla eşitliktir: Eğer herkes elde edemiyorsa o zaman kimse elde etmemelidir.

Ancak felsefeci Richard J. Arneson’un da belirttiği gibi, “eşitliği aşağı çekmek” yani kimseyi daha iyi duruma getirmeden bazı insanları daha kötü duruma getirerek eşitliği sağlamak da adaletsizcedir. 4

Çoğumuz başka durumlarda eşitliği reddetmekteyiz. Örneğin, nakil için yeterli sayıda insan organı bulmak mümkün değildir; ancak kimse çözümün organ nakillerini yasaklamak olduğunu düşünmemektedir.

Dahası, yaşam süresini uzatma teknolojisini yasaklamak ya da bu alandaki çalışmaları yavaşlatmak, bu teknolojinin herkesin sahip olabileceği kadar ucuzlayacağı zamanı geciktirebilir. Televizyonlar ve cep telefonları bir zamanlar zenginlerin oyuncağıydı; şimdi yoksul ailelerde bile bu imkânlar var. Zaman içinde bu durum yaşam süresinin uzatılması için de geçerli olabilir.

Adalet, toplumun gücü yettiği ölçüde yaşam süresinin uzatılmasına erişimi sübvanse etmesini gerektirir. Ancak adalet, sırf herkese verilmesi mümkün olmadığı için yaşam süresinin uzatılmasını yasaklamayı gerektirmez.

Aşırı nüfus krizi

Bir diğer olası tehlike de dünyanın aşırı kalabalıklaşmasıdır. Aralarında filozof Peter Singer ve Walter Glannon’un da bulunduğu pek çok kişi, insan ömrünün uzatılmasının aşırı nüfus artışına, kirliliğe ve kaynak sıkıntısına yol açacağından endişe duymaktadır. 5

Bazı filozofların önerdiği gibi, bu tehlikeyi önlemenin bir yolu, yaşam süresinin uzatılmasından sonra çocuk sayısını sınırlamaktır.

Bu hem politik olarak hem daha uzun yaşam isteyenler için hem yaşam süresini uzatmayı yasaklamaya çalışmak bakımından aynı derecede zor olacaktır. İnsanları daha uzun bir yaşamdan mahrum bırakmak da kötülük olarak kabul edilebilecektir. Üremeyi sınırlamak, ne kadar zor olsa da zarar ilkesini takip etmenin makul bir yoludur.

Ölüm daha mı kötü görülecek?

Bir diğer olası olumsuzluk ise yaşam süresinin yaygın bir şekilde uzatılmasının bazı insanlar için ölümü daha da kötü hâle getirecek olmasıdır.

Her şey eşit olduğunda, 90 yaşında ölmek 9 yaşında ölmekten daha iyidir. Doksan yaşında çok fazla yıl kaybetmezsiniz, ancak dokuz yaşında potansiyel yaşamınızın çoğunu yitirirsiniz. Felsefeci Jeff McMahan’ın da belirttiği gibi, ölüm sizden ne kadar çok yıl çalıyorsa o kadar kötüdür.

Şimdi çok daha zengin bir mahallede yaşayan insanların 90 yaşında ölmek zorunda olmadıklarını hayal edin. Yaşam sürelerini uzatmaya güçleri yetiyor ve 190 yaşına kadar yaşayabiliyorlar. Sizin buna gücünüz yetmiyor ve 80 yaşında ölüyorsunuz. Normale göre sadece birkaç yıl kaybettiğiniz için ölümünüz o kadar da kötü değil mi, yoksa yaşam süreniz uzatılsaydı 190 yaşına kadar yaşayabileceğiniz için ölümünüz şimdi çok daha mı kötü? Öldüğünüz zaman 10 yıl mı kaybediyorsunuz, yoksa 110 yıl mı?

Bazı insanların yaşam sürelerinin uzatıldığı, bazılarının uzatılmadığı bir dünyada, ölümün sizden kaç yıl götüreceğine dair doğru ölçü nedir?

Bazı insanların yaşam sürelerinin uzatılabilmesi ölümünüzü biraz daha kötü kılar. Bu, aşırı nüfuslu bir dünyada yaşamaktan daha göze batmayacak türden bir sorundur, ancak yine de bir sorundur.

Bununla birlikte, hiçbir zarar özgürlüğe karşı baskın değildir. Sonuçta, pahalı yeni tıbbi tedaviler normal bir yaşam süresini uzatabilir, ancak bu tedavileri karşılayamayanlar için ölümü biraz daha kötü kılsa bile, kimse bu tür tedavilerin yasaklanması gerektiğini düşünmüyor.

Yaşam süresinin uzatılmasının iyi bir şey olduğuna inanıyorum, ancak toplum için ciddiye alınması gereken tehditler oluşturuyor.

 


Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, John K. Davis’in “Want to live longer? Consider the ethics” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.

Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım

KAYNAKÇA

  1. Living to 120 and Beyond Americans’ Views on Aging, Medical Advances and Radical Life Extension, http://assets.pewresearch.org/wp-content/uploads/sites/11/2013/08/Radical-life-extension-full.pdf
  2. John Harris (2000), Intimations of Immortality. Bioethics, 288 (5463), 59, https://doi.org/10.1126/science.288.5463.59
  3. Walter Glannon (2002), Reply to Harris. Science, 16 (3), 292-297, https://doi.org/10.1111/1467-8519.00287
  4. Robert E. Goodin (Editör), Philip Pettit (Editör), Thomas W. Pogge (Editör) (2007), A Companion to Contemporary Political Philosophy, 2 Volume Set, 2nd Edition, https://www.wiley.com/en-us/A+Companion+to+Contemporary+Political+Philosophy%2C+2+Volume+Set%2C+2nd+Edition-p-9781405136532
  5. Walter Glannon (2002), Extending the Human Life Span. The Journal of Medicine and Philosophy, 27 (3), 339–354, https://doi.org/10.1076/jmep.27.3.339.2978
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...