Felsefe hakkında her şey…

La Mettrie Kimdir?

08.11.2019
La Mettrie Kimdir?

Frederick Julien Offray de La Mettrie, ya da kısaca La Mettrie natüralizm, materyalizm, mekanizm, ateizm ve bilimsel felsefe gibi konularda adından çokça ve ciddiyetle söz ettirmiş olan ve Fransız Aydınlanması’nın en önemli isimlerinden birisi olarak karşımıza çıkan; Fransız maddeciliğinin kurucusu olarak da bilinen önemli bir Fransız filozofudur.

La Mettrie, “Makine İnsan” teorisiyle Aydınlanma felsefesinin ve aydınlanma zihniyetinin ifadesi ve tanımını yapmış, materyalist manifesto olarak adlandırabileceğimiz bir öğretiyi güçlü biçimde ortaya koymuştur. Bu bağlamda, özellikle Aydınlanma düşünesi içinde birçok filozof tarafından benimsenecek bir tıbbi materyalizm anlayışı oluşturmuştur.

Din‘i ve onun kalıntısı olduğunu düşündüğü metafizik‘i aydınlanmanın ve dolayısıyla ilerlemenin önündeki en büyük engeller olarak gören La Mettrie, kendi özgün felsefesini tam olarak yerleştirememiş ve Descartes’tan aldığı mekanizm anlayışı ile Locke’tan öğrendiği empirizm anlayışını kendi felsefesine uygulamış, böylelikle de özgün olamasa da en azından kendi içinde tutarlı bir sistem oluşturmuştur.

LA METTRIE’NİN RUH ANLAYIŞI

“Ruhun Doğal Tarihi” başlıklı çalışmasında (ki daha sonra “Ruh Üzerine İnceleme” olarak adlandırıldı) La Mettrie insanın ruhsal düşünce ve istenç yaşamının duyumlardan doğduğunu ve eğitim tarafından geliştirildiğini ileri sürer. Duyuların olmadığı yerde hiçbir düşünce yoktur; daha az duyu daha az düşünce demektir ve nerede eğitim ve öğretim düzeyi düşükse, orada düşüncelerin bir yetersizliği söz konusudur. Ruh ya da anlık özsel olarak bedensel yapı üzerine bağımlıdır ve ruhun doğal tarihi fizyolojik süreçlerin sağın gözlemleri yoluyla incelenmelidir. Duyular, der La Mettrie, onun filozoflarıdırlar. Özünlü olarak bedenden bağımsız tinsel bir ruh kuramı gereksiz bir ön savdır.

LA METTRIE’NİN MAKİNE İNSAN ANLAYIŞI

“İnsan Bir Makine”de La Mettrie Descartes’ın dirimli bedeni bir makine olarak betimlemesine değinir. Ama onun görüşünde Descartes’ın ikiciliği ileri sürmek için, eş deyişle insandan özdeksel-olmayan ve özgür bir düşünen töz ile uzamlı bir tözden, bedenden oluşuyor olarak söz etmek için hiçbir dayanağı yoktu. Fiziksel örgenliğe ilişkin yorumunu bütün insana uygulaması gerekirdi.

Aynı zamanda La Mettrie kendi özdek düşüncesinde Descartes’dan önemli ölçüde ayrılır. Çünkü özdek salt bir uzam değildir: ayrıca devim gücüne ve duyum sığasına da iyedir. En azından, örgütlenmiş ya da düzenlenmiş özdek onu düzenlenmemiş özdekten ayıran bir devim ilkesine iyedir; ve duyum devimden doğar. Bu doğuşu açıklayamıyor ya da sonuna dek anlayamıyor olabiliriz; ama özdeğin kendisini ve temel özelliklerini sonuna dek anlamamız olanaksızdır.

Gözlemin bize devimin, eş deyişle örgütlü özdeğin ilkesinin doğduğu güvencesini vermesi yeterlidir. Ve, devim ilkesi verildiğinde, yalnızca duyum değil ama tüm başka ruhsal yaşam biçimleri de doğabilirler. Kısaca, tüm yaşam biçimleri en sonunda değişik fiziksel örgütleniş biçimleri üzerine bağımlıdır. Hiç kuşkusuz, bir makine andırımı insanı betimlemek için yeterli değildir. Ayrıca bir bitki andırımını da kullanabiliriz (bu yüzden, L’homme plante). Ama bu demek değildir ki Doğada kökensel olarak birbirlerinden ayrı düzeyler vardır. Onda tür ayrımlarından çok derece ayrımlarını buluruz.

Din sorunlarında La Mettrie tam bir bilinmezcilik ileri sürdü. Ama yaygın bir biçimde bir tanrıtanımaz olarak görülüyordu. Ve, gerçekten de Bayle’in tanrıtanımazlardan oluşan bir Devlet olanaklıdır önesürümünü bunun yalnızca olanaklı değil ama istenebilir de olduğunu ekleyerek geliştirmeye çalıştı. Başka bir deyişle, din yalnızca ahlaktan bütünüyle ayrı olmakla kalmaz, üstelik ona düşmandır da. La Mettrie’ün törel düşüncelerine gelince, bunların doğası çalışmasının başlığı tarafından yeterince belirtilir.

LA METTRIE HAKKINDA KONU BAŞLIKLARI

Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...