Darwin’in Mirası
19. yüzyıl, insanlık tarihinde hızlı değişimlerin yaşandığı bir zaman dilimi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tren yollarından, gazetelere; üretimin fabrikalarda yapılmaya başlamasından sosyalist fikirlerin ortaya çıkmasına; Euklidesçi olmayan geometrilerin keşfinden modern mantığın kuruluşuna; enerjinin korunum yasalarının ifade edilmesinden elektromanyetizma kuramının geliştirilmesine; sömürgeciliğin yayılmasından tüm Amerikan kıtasının “beyaz adam” tarafından işgal edilmesine kadar sayısız olay, bu yüzyılda vuku bulmuştur. Bilimin ilerlemesi hissedilir hale gelmiş, bu ilerlemelerin insanlığın önünde yeni ufuklar açması, felsefecileri de derinden etkilemiştir.
19. yüzyılda yaşanan bilimsel gelişmeler arasında Batı Felsefesi’ni derinden etkileyen en önemli kuramlardan birisi, hiç şüphesiz Darwin’in geliştirdiği evrim kuramıdır. Bazıları, Darwin’in bu kuramını Newton’un mekanik kuramı ile karşılaştırmakta ve Newton’un madde ve kuvvetler hakkında geliştirdiği fikirlere benzer biçimde, Darwin’in canlıların değişimini ve çeşitlenmesini açıkladığını iddia etmektedirler.
Darwin’in geliştirdiği kurama göre genlerde meydana gelen rastlantısal değişimler, bireylere çevreye uyum süreçlerinde farklı avantajlar sağlamakta, bunun sonucunda da doğal bir seçilim sürecinde çevreye en iyi uyum gösteren hayatta kalmaktadır. Bu suretle, bireyler sahip oldukları genetik özellikleri sonraki nesillere aktarmaktadırlar. Bu aktarım süreci de uzun bir zaman dilimi içerisinde türlerin değişimini ve çeşitlenmesini temin etmektedir.
Bu kuramın hem felsefî hem de bilimsel tartışmalar bakımından farklı ve köktenci sonuçları olmuştur. Örneğin, İngiliz düşünür Herbert Spencer (1820- 1903), bu düşünce biçimini tarihe ve toplumlara uygulamış ve toplumsal Darwincilik adı verilen bir görüş geliştirmiştir. Psikoloji alanında Amerikalı psikolog ve felsefeci William James (1842-1910), işlevselcilik olarak adlandırılan yeni bir kuram geliştirmiştir.
İşlevselcilik Darwin’in evrim kuramının etkisinde gelişmiş bir psikoloji kuramıdır. Zihinsel süreçleri ve davranışları organizmanın çevresiyle uyum süreci içerisinde ele almayı ön plana çıkarır. Uzun vadede kalıcı bir psikoloji yaklaşımı olamasa da davranışçılığın gelişmesinde belirleyici etkisi olmuştur.
Lütfen Bakınız:
– Charles Darwin kimdir?
– Darwincilik (Darwinizm) nedir?
Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı