Felsefe hakkında her şey…

Bilim okuryazarlığı nedir?

14.11.2022
1.192
Bilim okuryazarlığı nedir?

Sanayi Devrimi ile birlikte gelişen süreçte toplumların karşılaştığı küresel ve yerel sorunların hem kaynağında hem de çözümünde bilim ve teknolojinin rolü yadsınamaz duruma gelmiştir. Dolayısıyla günümüz insanının bilim, teknoloji ve toplum etrafında gelişen problemlerin çözümünde rol alması kritik bir öneme sahiptir. Bu doğrultuda 1950’li yıllardan itibaren fen eğitiminin hedefleri toplumun ihtiyaç duyduğu bilim insanlarını yetiştirmenin yanı sıra toplumu yakından ilgilendiren bilimsel gelişmeleri takip eden yurttaşlar yetiştirmek olmuştur (DeBoer, 2000). Bu hedef bilim okuryazarlığı adıyla ilk olarak Paul DeH. Hurd tarafından Bilim Okuryazarlığı: Amerikan Okulları İçin Anlamı [Science Literacy: Its Meaning for American School] isimli yayında dile getirilmiştir (Hurd, 1958).

Toplumun içerisinde yer alan bireylerin günlük hayatta karşılaştıkları bilimsel olaylara dair bilgili olmaları hedefi 19. yüzyılın başlarında ortaya çıkmıştır (Layton, 1975). Bybee (1997) bu geleneğe dikkat çekerek, bilim okuryazarlığı fikrinin okullarda uygulanan fen programlarının tarih içerisindeki oluşumunda önemli bir rol oynadığını ve bu kavramın fen eğitiminin temel hedeflerini belirtmede gün geçtikçe daha güçlü bir biçimde kullanıldığını belirtmiştir.

Bilim okuryazarlığı kavramının fen eğitimi alan yazınında yer bulması ile birlikte bu alandaki reform hareketlerinin öncelikli hedefleri arasındaki yerini almıştır. Başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere birçok ülke bilim okuryazarlığını fen eğitimi reformlarının merkezine oturtmuşlardır. Örneğin, ABD’de gerçekleştirilen Tüm Amerikalılar İçin Bilim (Science for All Americans) (AAAS, 1989), Bilim Okuryazarlığının Ölçütleri (Benchmarks for Science Literacy) (AAAS, 1989; 1993; 2009) ve Ulusal Bilim Eğitim Standartları (National Science Education Standards) (National Research Council, 1996) olarak adlandırılan reformlar toplumun ilerlemesi için bilim okuryazarı bireyler yetiştirmenin önem ve aciliyetinin altını çizmişlerdir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren Ulusal Fen Öğretmenleri Birliğinin (NSTA) 1970’lerde bilim okuryazarlığını fen eğitiminin en önemli hedefi olması gerektiğini belirtmesi ile birlikte bu kavram fen eğitimi hedeflerinin merkezinde konumlandırılmıştır. Ulusal Fen Öğretmenleri Birliği bilim okuryazarı bireyleri çevresindeki insanlarla iletişim kurarken bilimsel kavramları, bilimsel süreç becerilerini ve bilimsel değerleri kullanarak bu doğrultuda kararlar alan ve fen, teknoloji ve toplum (sosyal ve ekonomik gelişmeler gibi) arasındaki karşılıklı ilişkileri anlayabilen bireyler olarak tanımlamıştır (NSTA, 1971, s.47-48).

Bilim okuryazarlığının en fazla öne çıkarıldığı reform hareketlerinden biri de Fen-Teknoloji-Toplum hareketidir. Bu yaklaşım kapsamında bilim okuryazarı bireyler (1) bilim ve teknolojiyi anlayan ve onlara değer veren, (2) bilim ve teknolojinin sosyal konularla ilişkisinin farkında olan, (3) bilim ve teknolojinin insan ürünü olduğunu bilen ve (4) demokratik süreçlere bilim ve teknoloji odaklı katılım gösteren kişiler olarak tarif edilmiştir (Bybee & DeBoer, 1993, Akt. Turgut & Fer, 2006).

Zaman içerisinde fen eğitimi alanyazınındaki çalışmalar bilim okuryazarlığı kavramının herkes tarafından kabul gören bir tanımının olmadığını göstermektedir. Örneğin, Matthews (1994) bilim okuryazarlığının tek bir doğru ve kesin tanımının bulunmadığını ifade etmiştir. Bu durumun fen eğitimi odaklı reformların hedefleri ve araştırmacıların kişisel algılamalarına göre farklılık gösterebildiği belirtilmiştir. Bilim okuryazarlığının tanımlanmasında ortaya çıkan bu probleme çözüm bulmak amacıyla fen eğitimi alanındaki uzmanlar bilim okuryazarlığı tanımlarından yola çıkarak belirli özellikler ortaya koymuşlardır. En genel anlamda bilim okuryazarlığı, bilginin yanı sıra, bilimsel beceri, tutum ve değerleri de içeren bir kavramdır (Bybee, 1985). Bu araştırmacılardan Thomas ve Durant (1987) alanyazın taramalarından yola çıkarak fen eğitimi programlarında çokça yer verilmeyen özelliklerin de yer aldığı sekiz maddelik bir bilim okuryazarlığı tanımı oluşturmuşlardır. Bu maddeler

  1. Doğaya, bilimin hedef ve sınırlılıklarına ve bilimsel yaklaşımlara karşı olumlu tutum geliştirme,
  2. Doğaya, teknolojinin hedef ve sınırlılıklarına ve teknolojinin bilimden nasıl farklılaştığına karşı olumlu tutum geliştirme,
  3. Bilim ve teknolojinin nasıl çalıştığı (araştırma destekleri/fonları, bilimsel uygulamaların yapılagelme biçimleri, ve araştırma ve geliştirme arasındaki ilişki gibi) hakkında bilgi sahibi olma,
  4. Bilim, teknoloji ve toplum arasındaki karşılıklı ilişkiler ve bilim insanlarının toplum içerisinde karar verici rolleri hakkında olumlu tutum geliştirme,
  5. Bilimsel dil ve yapılar hakkında temel bilgi birikimine sahip olma,
  6. Sayısal verilerin, özellikle de olasılık ve istatistik ile ilgili olanların, nasıl yorumlanacagı ile ilgili temel kavrama,
  7. Teknik bilgi ve teknolojik ürünleri özümseme ve kullanma beceri ve yeterliğine sahip olma,
  8. Bilim ve teknoloji ile ilgili konularda bilgiye nasıl ulaşacağı konusunda fikir sahibi olma olarak belirlenmiştir.

Thomas ve Durant’ın bilim okuryazarlığı karakteristikleri ile benzerlikler göstermesinin yanında bilim okuryazarlığının öğrencilere kazandıracağı yeterliklerin altını çizdiği tanımlarında Norris ve Phillips (2003) bilim okuryazarlığının on karakteristiğini listelemişlerdir:

  • Temel bilimsel fikirleri anlama
  • Bilimi ve bilimin uygulamalarını anlama
  • Neyin bilim olduğunu anlama ve bilimsel ile bilimsel olmayan bilgiyi ayırt edebilme
  • Bağımsız ve yaşam boyu bilimi öğrenen bir birey olmaya istekli ve yeterli olma
  • Problem çözmede bilimsel bilgiyi kullanabilme
  • Sosyobilimsel konulara dahil olmak için gerekli entelektüel bilgi birikimine sahip olma
  • Bilimin doğasını ve özellikle kültürle etkileşimini anlama
  • Bilimi ve onun merak hissi uyandıran özelliğini takdir etme
  • Bilimin risk ve fayda içeren yapısı hakkında bilgili olma
  • Bilim hakkında eleştirel düşünebilme ve bilimsel uzmanlaşma

Bilim okuryazarlığı kavramının alanyazındaki farklı tanımlamalarından da cesaret alarak, fen eğitimi alanındaki birçok araştırmacı alanyazında önemli yere sahip kavramları bilim okuryazarlığı şemsiyesi altında yeniden tanımlama gereği duymuşlardır. Örneğin; Zeidler ve Sadler (2010) çocukların psikolojik, sosyal ve duygusal gelişimleri doğrultusunda sosyobilimsel konuları ele alması ve fen eğitimi alanındaki araştırmaların çok yönlü yapısına duyarlı olmadaki esnek yapısı sebebiyle islevsel bilim okuryazarlığı kavramsal modelini ortaya koymuşlardır. Bu model kültürel, söylemsel, vaka temelli ve bilimin doğası sorunlarının bireyin bilişsel ve ahlaki gelişimi üzerindeki etkisinin işlevsel bilim okuryazarlığını geliştirmedeki potansiyelinin altını çizmiştir.

Bilim okuryazarlığı uluslararası bağlamda olduğu kadar ülkemizde de fen eğitiminin birincil hedefleri arasında gösterilmektedir. 2005 yılında yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) İlkögretim Fen ve Teknoloji dersi öğretim programında “bireysel farklılıkları ne olursa olsun bütün öğrencilerin Fen ve Teknoloji okuryazarı olarak yetişmesi” programın genel vizyonu olarak belirtilmiştir. Yine bu programda Fen ve Teknoloji okuryazarlığı aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:

“Bireylerin araştırma-sorgulama, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerileri geliştirmeleri, yaşam boyu öğrenen bireyler olmaları, çevreleri ve dünya hakkındaki merak duygusunu sürdürmeleri için gerekli olan fenle ilgili beceri, tutum, değer, anlayış ve bilgilerin bir bileşimidir” (MEB, 2005, s.5).

Bu kapsamda Fen ve Teknoloji okuryazarlığı 7 boyut altında açıklanmıştır. Bu boyutlar:

  • Fen bilimleri ve teknolojinin doğası,
  • Anahtar fen kavramları,
  • Bilimsel süreç becerileri,
  • Fen-Teknoloji-Toplum-Çevre (FTTÇ) ilişkileri,
  • Bilimsel ve teknik psikomotor beceriler,
  • Bilimin özünü oluşturan değerler,
  • Fen’e ilişkin tutum ve değerler

olarak belirlenmiştir. Bu yedi boyut fen ve teknoloji okuryazarı bireyler yetiştirilmesi için olmazsa olmaz olarak görülmüştür.

Kaynak: ÇOCUK, BİLİM VE TEKNOLOJİ, s. 16-18, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3406 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2257

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...