Felsefe hakkında her şey…

Antik Çağ’ın bilge kadınları: Tanımanız gereken 6 kadın filozof

24.03.2021
7.002
Antik Çağ’ın bilge kadınları: Tanımanız gereken 6 kadın filozof

Antik Çağ felsefesi dediğimizde birçoğumuzun aklına ilk olarak sokak sokak gezerek gençleri etrafında toplayıp onlara felsefe dersleri anlatan Sokrates veya görkemli sütunlar arasında uzanan bir yolda etrafındaki öğrencileriyle yürüyerek felsefe yapan Aristoteles gelir.

Peki ya hem siyasi zekâsı hem de egzotik güzelliğiyle Atina’nın önde gelen isimlerinin dikkatini çekmeyi başaran Aspasia hakkında ne biliyoruz? Ya da Yeni Platoncu bir anne olan, Sosipatra’yı kaçımız tanıyoruz?

Aspasia ve Sosipatra gibi birçok kadın filozofun çabaları, felsefenin gelişimine büyük katkı sağladı. Bu kadın filozofların felsefelerini aktaracak olan yazılı metinler günümüze pek ulaşamasa da çağdaşlarının üzerlerinde bıraktıkları büyük felsefi etkiler, çağlar boyunca felsefenin izlediği yolda filozoflara ışık olarak var olmayı sürdürdü.

Şimdi bütün kadınlar adına, Antik Çağ’ın filozof kadınlarını konuşalım ve bütün kadınlara olan saygımızı bir kez daha güçlendirerek yenileyelim.

ANTİK DÖNEMİN KADIN FİLOZOFLARI

1. Miletli Aspasia

Aspasia ya da Miletli Aspasia, yaklaşık olarak M.Ö. 400’lü yılında yaşamış ve özellikle siyasal zekâsını birleştirdiği güzelliğiyle Atina’nın en güçlü devlet adamlarından birisi olan Perikles’le kurduğu ilişkiyle çokça nam salmış, Antik Atina’nın en ünlü kadın filozofudur.

Sokrates, Aspasia'nın Evinde

Sokrates, Aspasia’nın Evinde

Aspasia, günümüzde Aydın ilinin sınırları içinde yer alan, Antik Yunan dönemindeki İyonya şehri Milet’te doğmuştur. Babasının adının Axiochus olduğu dışında Aspasia’nın ailesi hakkında fazlaca bir bilgi yoktur; ancak üstün zekâsını beslediği mükemmel eğitimi yalnızca zengin ailelerin sağlayabileceği düşünülünce Aspasia’nın Miletli zengin bir aileden geldiği söylenebilmektedir.

Bazı Antik Çağ kaynakları ise Aspasia’nın Karyalı bir savaş esiri olduğunu belirtir; ancak bu bilgiler, genellikle yanlış olarak kabul edilir.

Sokrates, Platon, Aristophanes, Xenophon gibi filozofların eserlerinde adına rastladığımız Aspasia, özellikle Sokrates’in onun hakkında yaptığı yorumla son derece dikkat çekmiştir.

Sokrates, Aspasia için şöyle konuşmuştur:

Retoriği ondan öğrendim diyebilirim. Bence Perikles’i müthiş ikna edici konuşmalarıyla etkilemiş olmalı…

Buradan anlaşılacağı üzere Sokrates Aspasia’yı kendisinin bir nevi öğretmeni olarak tanımlamıştır.

Yaşamının büyük kısmını Atina’da geçiren Aspasia’nın, özellikle Perikles üzerinden Atina siyasetini derinden etkilemiş olduğu düşünülmektedir. Perikles’in ölümünden sonra, Aspasia’nın başka bir Atinalı devlet adamı ve general olan Lysikles ile birlikte olduğuna dair inanışlar da mevcuttur. Bu durum da Aspasia’nın Atina siyasetindeki etkisi konusundaki düşünceleri desteklemektedir.

2. Clea

Clea, M.S. 1. ila 2. yüzyıllarda yaşamış bir Antik Yunan filozofuydu. Yaşadığı dönemin en saygın entelektüel ve siyasi rollerinden birisi olan Delphi Rahibeliği tanınıyordu. Delphi Tapınağı, dönemin dünya liderlerinin sıkça görüşlerine başvurduğu kanaat önderlerinin merkezi konumundaydı. Clea da bu kanaat önderlerinden birisiydi. Siyasî ve dinî anlamda ön plana çıkan Delphi’de Clea diğer kanaat önderlerinden özel bir yönüyle ayrılıyordu: Felsefeye olan yoğun ilgisi ve merakı.

Clea, dönemin en büyük filozoflarından birisi olan Plutarkhos ile felsefe sohbetleri yaparak felsefeye olan ilgisini teoriye de dökmüş bulunuyordu. Öyle ki Plutarkhos “On the Bravery of Women” ve “On Isis and Osiris” adlı eserlerinde Clea ile ölüm, erdem ve dinler tarihi üzerine yaptıkları sohbetlerin kendi çalışmalarını da ayrıca nasıl etkilediğini, ona nasıl ilham verdiğini aktarmıştır.

3. Thecla

Thecla, Antik Çağ’da başta Cilicia ve Isauria bölgesi halkları olmak üzere tüm inanan Hristiyanları en çok etkileyen azizelerden birisidir. Iconiumlu (Konya) Azize Thecla olarak da bilinen Thecla’nın yaşamı ve mucizelerinin halk arasında anlatılan söylencelerin derlenmesi olan metinlerden oluştuğu biliniyor.

Azize Techla

Azize Techla

Thecla ile ilgili en erkene tarihlenen kaynak yüksek ihtimalle 2. yüzyılın sonunda yazarı bilinmeyen “Acta Pauli et Theclae” isimli metindir. Azize Thecla’nın yaşamının anlatıldığı bu eserin Yunanca, Süryanice, Ermenice, Slavca, Arapça ve Kıptice yazımları mevcuttur. Ancak bu yapıtlardaki Thecla’nın yaşamı anlatıları arasında benzerlikler bulunduğu kadar farklılıklar da bulunmaktadır.

Thecla’nın bir mağarada yaşadığı ve yaşamını halka vaazlar vererek, insanları vaftiz ederek, iyileştirerek ve bölgedeki tanrı inançlarının kültlerine karşı koyarak geçirdiği anlatılmaktadır.

Thecla’dan sonra yaşadığı mağaranın da bulunduğu tepe, kutsal alan olarak kabul edilmiştir. Buraya bir manastır yapılmış ve bugün de azizenin adıyla anılan büyük bir kiliseye benzer dinsel yapılar inşa edilmiştir.

4. Sosipatra

Sosipatra M.S. 4. yüzyılda yaşamış bir kadın filozoftur. Yeni Platonculuk ve Iamblichus’un felsefi sistemlerini takip etmiş, Keldani Kâhinleri adı verilen dinî grubun bir üyesi olmuştur.

Sosipatra

Sosipatra

Sosipatra, Pergamon’da, yani günümüzde İzmir ilinin bir ilçesi olan Bergama’da Iamblichus’un felsefi halefi Aedesius’un kurduğu felsefe okulunda felsefe yapmıştır. Ayrıca Sosipatra’nın kendi felsefi okulunu kurduğu da bilinmektedir. Buna rağmen kendi felsefi yazılarının hiçbiri günümüze ulaşmamıştır. Bizler ise Sosipatra’yı yalnızca Eunapius’un “Vitae philosorum et sophistarum” isimli biyografik çalışmasından biliyoruz.

Sosipatra’nın, filozof eşi Eustathius da dahil olmak üzere, 4. yüzyıldaki sosyal, entelektüel ve siyasi olaylarda önemli roller oynadığını ve dönemin önemli isimleriyle yakından bağlantılı olduğunu bu kitaba binaen bildiğimiz için, tarihsel varlığından şüphe etmek zordur.

Sosipatra, kendisinden daha çok tanınan Yeni Platoncu kadın filozof Hypatia ile neredeyse çağdaştır. Bununla birlikte, özellikle son zamanlarda Geç Antik Çağ tarihçileri Sosipatra’ya daha fazla ilgi gösterseler de o henüz Hypatia’nın sahip olduğu ilgiye sahip olamamıştır.

5. Genç Macrina

Macrina, M.S. 330 ila M.S. 379 yılları arasında Kapadokya’da yaşayan büyük, nüfuzlu, Hristiyan teolojisi için son derece önemli ve iyi eğitimli bir Hristiyan ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.

Genç Macrina

Genç Macrina

Genç Macrina ismi, onu aynı ismi taşıdığı büyükannesinden ayırt edebilmek için kullanılmaktadır.

Genç Macrina’nın günümüze ulaşan herhangi bir felsefi yazılı metni bulunmasa da onun hakkındaki bilgileri, Yunan Kilise Babaları’ndan birisi olan kardeşi Nyssalı Gregory’nin “Life of Macrina and a dialogue On Soul and Resurrection” isimli eserinden ediniyoruz.

Yaşamı boyunca özellikle dindar yapısıyla dikkat çeken Genç Macrina, ölüm döşeğinde bile ruhun ölümsüzlüğü üzerine konuşan bir filozof olarak tasvir edilmektedir. Hristiyan inancına son derece bağlı bir filozof olan Genç Macrina, ruhun ölümsüzlüğü fikrini Hristiyan inancından değil, rasyonel düşüncesinden türetmiştir ve bu sebeple de filozof olarak addedilmektedir.

Macrina, insan ruhunun rasyonel bir parçası olduğunu inanmaktadır. Ona göre ruhun rasyonel kısmının altında iki ayrı gücü daha vardır: beden ve bedensel tutkular. Bu bağlamda Macrina bireyin bedensel tutkularından uzaklaşarak kendini yalnızca entelektüel anlamda var etmeye çalışması gerektiğini savunmaktadır.

6. Hypatia

Hypatia, M.S. 355 ila M.S. 415 yılları arasında yaşamış olan, özellikle matematik ve astronomi alanında yaptığı çalışmalarla ün kazanan Yeni Platoncu bir filozoftur.

Hypatia (Temsili)

Hypatia (Temsili, 209 yapımı “Agora” isimli filmden)

Hypatia, çağının bilimle uğraşan tek bilim kadını olarak bilinir. Zeki ve güzel bir kadın olarak zamanındaki erkekler arasında çok etkili olmuştur. Aritmetik alanında yazdığı 13 ciltlik yapıtı yaşadığı dönem için atılmış en büyük bilimsel adımlardan birisidir.

Alman matematikçi ve astronom Johannes Kepler’in gezegensel hareket yasalarını ondan önce anlayan ve açıklamaya çalışan kişinin de Hypatia olduğu söylenmektedir.

Zamanının iktidar ilişkilerinde ve politikada yeri olduğu sanılmaktadır ve etkili bir kişi olması nedeniyle bazı entrikaların kurbanı olduğu düşünülmektedir. Bu süreç bir yandan da antik bilimlerin ve Pagan felsefesinin sona erdiği ve Hristiyanlaşmanın arttığı bir süreçtir. Doğa bilimleri ve matematik gibi alanlarda yoğun bir gerileme dönemi bu tarihlerden itibaren başlamıştır.

Tarihte sık sık yaşandığı gibi cadılıkla suçlanarak Hristiyan dinine hizmet ettiğini sanan başta İskenderiye Patriği Cyril olmak üzere yobazlar tarafından acımasızca taşlanarak katledilmiştir. Bedeni sokaklarda sürüklenmiş yakılmıştır.

SON SÖZ

Kadınlar erkek egemen antik dünyada, seslerini çıkarabilecek ve bu sesleri felsefeye dâhil edebilecek bir yol buldular. Antik dönemde yaşamış kadınların zekasını hatırlamak, hem tarihe bakış açımızı değiştirecek hem de bize modern karmaşık düşüncenin cinsiyetçi ögelerini yeniden yorumlamamıza iz olacaktır.

Aspasia, Sosipatra ve diğer bütün kadın filozoflardan binlerce yıl sonra kadınların zekâları ve varoluşları, kendi seslerini dünyaya duyurmaya devam ediyor ve kadınlar, dünyayı şekillendirmeyi sürdürüyorlar.

Antik dünyanın bu yükselen kadın sesini geleceğe taşımak, bütün insanlık olarak bizim elimizdedir.

Çeviri ve Derleme: Ömer Yıldırım
Kaynak: Oxford Bibliographies 6 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi; History of Women Philosophers 6 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi; The Conversation. Dawn LaValle Norman. 7 Mart 2021, Wikipedia

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...