Felsefe hakkında her şey…

Psikolojik Egoizm

16.03.2024
146
Psikolojik Egoizm

Psikolojik egoizm, her zaman derinlerde kendi çıkarımıza olduğunu düşündüğümüz şeylerle harekete geçtiğimiz yönündeki görüştür. Psikolojik özgecilik ise bazen nihai olarak özgeci güdülere sahip olabileceğimiz yönündeki görüştür. Örneğin Ali’nin Veli’yi yanan bir binadan kurtardığını varsayalım. Onu bunu yapmaya yönlendiren nihai motivasyon kaynağı nedir? Ali’nin peşinde olduğu şeyin nihayetinde kendi çıkarı olduğunu öne sürmek biraz saçma olur. Ne de olsa bu süreçte kendi hayatını riske atıyordur. Ancak psikolojik egoizm, Ali’nin görünüşte özgecil olan eyleminin, farkında olsa da olmasa da nihayetinde kendisine fayda sağlama amacı tarafından güdülendiğini savunur. Ali bir kahraman olarak kendini iyi hissetmek ya da Veli’ye yardım etmemiş olsaydı maruz kalacağı sosyal baskıdan kaçınmak istemiş olabilir.

Psikolojik egoizmle ilişkili ancak ondan farklı olan başka egoist görüşler de vardır. Psikolojik egoizm, etik egoizmden farklı olarak, ne tür güdülere sahip olduğumuza dair ampirik bir savdır, bu güdülerin ne olması gerektiğine dair değil. Dolayısıyla, etik egoist kişisel çıkarların bu şekilde gözetilmesinin ahlaki olduğunu iddia ederken psikolojik egoist bizim böyle olduğumuzu savunur. Benzer şekilde, psikolojik egoizm genellikle psikolojik hedonizm olarak adlandırılan şeyle aynı değildir. Psikolojik hedonizm, kişisel çıkar güdülerini yalnızca haz ve acıdan kaçınma ile sınırlandırır. Dolayısıyla, psikolojik egoizmin özel bir versiyonudur.

Psikolojik egoizmin tarihi oldukça ilginçtir. Sıklıkla tartışılmasına rağmen, felsefe tarihindeki pek çok önemli figür tarafından açıkça savunulmamıştır. Çoğunlukla sadece Thomas Hobbes (1651) ve Jeremy Bentham’a (1781) mal edilir. Çoğu filozof, büyük ölçüde Joseph Butler’ın (1726) öne sürdüğü iddialara dayanarak bu görüşü kesin bir dille reddetmiştir. Bununla birlikte, psikolojik egoizm, psikoloji ve ekonomi gibi diğer birçok disiplinin arka plan varyantı olarak görülebilir. Dahası, bazı biyologlar tezin doğrudan evrim teorisine veya sosyobiyoloji çalışmalarına dayanarak desteklenebileceğini veya reddedilebileceğini öne sürmüşlerdir.

Kuşkusuz ki psikolojik egoizm ampirik bir iddia olsa da bu tartışmaya ışık tutacak önemli bir deneysel veri birikimi hiçbir zaman mevcut olmamıştır. Ancak 20. yüzyılın sonlarında başlayan çok sayıda ampirik çalışma bu boşluğu büyük ölçüde doldurmuştur. Biyoloji, sinir bilimi ve psikolojiden elde edilen bulgular, disiplinler arası canlı bir iletişimin oluşmasını sağlamıştır. Ampirik kanıtların tartışmada kesin bir karara varıp varmadığına bakılmaksızın, konunun tartışılmasına zenginlik kattığı muhakkaktır.

Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...