Felsefe hakkında her şey…

Türk felsefesinde mantık çalışmaları

08.11.2022
Türk felsefesinde mantık çalışmaları

Felsefenin ayrılmaz bir parçası olarak mantık, doğru düşünme yöntemi ya da düşünceleri doğru olarak ifade etmenin yolu şeklinde görülür. Logikos kökenli mantık kelimesi, söze, akıl yürütemeye ait demektir. Farabi’ye göre mantık, nutk kelimesinden türemiştir ve üç şeye delalet eder:

  1. İnsanın makulleri idrak edebileceği kuvvete delalet eder.
  2. İnsanın nefsinde anlayış yolu ile hasıl olan makullerdir; bunlara içten konuşma denilir.
  3. İçerde bulunan şeyi dil ile söylemektir. Ona da dıştan konuşma demektir (akt. Öner 1978, 1).

Mantık, kelime anlamı ile hem düşünme, hem de ifadesi olan konuşma ile ilgilidir (Öner 1978, 2). Doğru düşünme sanatı veya doğru düşünme kurallarının bilgisi olarak da tanımlanmıştır (Batuhan ve Grünberg 1970, 1).

Mantık kelimesi, hem bilime ad olarak hem de bir düşünme tarzını belirtmek için kullanılır (Öner 1978, 2). Bilim olarak mantık, mantıklı denen düşünme tarzını kendisine konu olarak alan bilime denmektedir. Mantık bilimi, mantıklı düşünmenin düzenli olarak tespitinden ibarettir. (Öner 1978, 2).

İslam felsefesi anlayışı çerçevesinde mantık dersleri medreselerde okutulmuştur. Özellikle Ebheri’nin İsagoji kitabı Osmanlı medreselerinin baş eserleri arasındadır. Farabi ve İbni Sina’nın Aristoteles mantığını yorumlama temeline oturtulan İsagoji, Tanzimat sonrası mantık çalışmalarında da etkili bir model olarak görülmektedir. Dönemin düşünürlerinden Cevdet Paşa’ya göre mantık kitaplarının konusu şöyledir:

Biz bir şeyi ya tasavvur ederiz veya tasdik ederiz. Zihin bilinen tasavvurlardan bilinmeyen tasavvurları; bilenen tasdiklerden bilinmeyen tasdikleri elde eder. Zihin bu çalışma süresince hataya düşebilir. İşte zihni böyle bir hataya düşmekten koruyan mantık ilmidir, ki malumat-ı tasavvuriye ve malumat-ı tasdikiyeden ibarettir (akt. Öner 1999/13, 120).

Ziya Gökalp’a göre mantık, bütün bilimlere ait şekillerin, yani zihinsel işlemlerin mahiyetinden bahseder. Mantık başlıklı bölümde, mantığın konusu ve kısımları, formel mantık, fikrin ve zıtların formel mantığı, fikirlerin kaplam açısından sınıflandırılmaları, hükmün ve önermenin formel mantığı, sentetik önermeler, muhakemenin formel mantığı, doğrudan çıkarma, dolaylı çıkarım ve yeni kıyas, formal mantığın değeri, uygulamalı mantık yahut metodoloji türünden sorunlar ele alınmıştır (Gökalp 2006, 620-636).

Darülfünun’da Felsefe Bölümü açılmasından itibaren (1900) mantık dersleri olmakla birlikte, konuyla ilgili mantık metinleri oluşmamış gözükmektedir. Bilinen geleneksel mantık dersleri dışında, İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde iki farklı örnek vardır. İlki, Üniversite Reformu (1933) öncesi hocalarından olan Halil Nimetullah, Batı düşünce dünyasında çok büyük tartışmalara neden olan L. Levy-Bruhl’ün ilkel toplulukların düşünce biçimlerinin medeni toplumlardan çok farklı olduğunu temellendirmeğe çalıştığı Prelogic düşüncesini okutmasıdır. İkincisi, Mantıkçı Pozitivizm’in önemli isimlerinden biri olana Hans Reichenbach İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde beş yıl ders vermekle birlikte, derslerini çeviren Nusret Hızır dışında, bölümde kimseyi etkilememesidir. Vehbi Eralp, Reichenbach’ın Lojistik (1939) adlı kitabını çevirmiş ve Bölüm’deki mantık derslerini vermekle birlikte mantıksal pozitivizmle ilgilenmemiş gözükmektedir. Ernst von Aster’in 1936-1948 yılları arasında İ.Ü. Felsefe Bölümü’nde verdiği sistematik felsefe dersleri Bilgi Teorisi ve Mantık (1945) adlı kitabı oluşturmuş ve kitap Macit Gökberk çevirisiyle (Gökberk 1972, VII) yayınlanmıştır. Söz konusu kitap, bilgi teorisi ve mantığın görevi, objelere yönelmiş ruhsal etkinlik olarak bilmek ve düşünmek, dil ile anlatılmış bilgi, bilimden önceki deney bilgisinin genel metodu, bilimlerin özel metotları bölüm başlıklarını taşımaktadır.

Necati Öner’in bildirdiğine göre İ. H. İzmirli’nin Felsefe Dersleri (Öner 1999/13, 120), Hilmi Ziya Ülken’in Mantık Tarihi (1942) ile A. Reymond’dan tercüme ettiği Lojik Prensipler ve Muasır Tenkitler (1942), Hamdi Ragıp Atademir’in Aristoteles’in Organon çevirileri (1947-1952) ile Porphyrios’un İsagoji’si (1948), Teo Grunberg’in Sembolik Mantık I (Önermeler Mantığı) (1968), önde gelen yayınlar olmuştur (Öner 1978, IV). İlk baskısı 1970 yılında yapılan Necati Öner’in Klasik Mantık kitabı ile Hüseyin Batuhan ve Teo Grünberg tarafından hazırlanan Modern Mantık (1970), kitapları alandaki önemli yayınlar arasındadırlar. Şafak Ural’ın ders kitabı amaçlı hazırlanan Temel Mantık (1985) çalışması da 1990 öncesi mantık yayınları arasında yer almıştır.

Türkiye’de önde gelen mantıkçılardan olan Necati Öner, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde felsefe eğitimi almış ve aynı üniversitenin İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olmuştur. Necati Öner’in doktora çalışması Tanzimat’tan Sonra Türkiye’de İlim ve Mantık Anlayışı’dır. Öner, doçentlik tezi olarak Fransız Sosyoloji Okuluna Göre Mantığın Menşei Problemi (1964) başlıklı çalışmayı yapmıştır. Mantık İlkelerinin Varlıkla İlişkisi (1971) teziyle profesörlük unvanı almıştır.

Tanzimat’tan Sonra Türkiye’de İlim ve Mantık Anlayışı adlı çalışmanın amacı, “Tanzimat’tan sonraki fikir hayatımızda ilimden ne anlaşılmıştır?” “Bu zaman süresi içinde nasıl bir ilim telakkisi hakim olmuştur?” “Mantık denen ilmi disiplin nasıl ele alınmış ve işlenmiştir?” (Öner 1967, III) sorularıyla belirtilmiştir. Çalışmanın sonunda, İslam medeniyetinin geleneksel çizgisinin zayıflayarak sürdüğü, modern Batı anlayışı çizgisinin de güçlendiği bildirilmektedir. Bunun yanında mantıkla ilgili çalışmalar, felsefi ya da bilimsel bir zorunluluk sonucu değil, Avrupa düşünce dünyasından haberdar olma amacıyla ve yeni okullarda dersler okutmak bağlamında yapılmışlardır.

Ders kitaplarında, bilimsel araştırma kaygıları değil, pedagojik gayeler öne çıkarılmış, Batı medeniyetinin gerektirdiği bilimsel faaliyetlere iştirak edilememiştir. Böylelikle felsefe ile bilimde beklenilen sonuçlar alınamamıştır (Öner 1967, 111).

Fransız Sosyoloji Okuluna Göre Mantığın Menşei Problemi adlı çalışmada, öncelikle, mantık terimine, hem bilim, hem de düşünce tarzı anlamları yüklenmiştir. Düşünce tarzı olarak mantık, bilgi teorisi bağlamında Fransız Sosyoloji okulu anlayışı çerçevesinde ilkel düşüncenin özelliklerinin araştırılmasıyla sergilenmiştir (Öner 1977, 5). Ele alınan konu, düşünce ilkelerinin neler olduğu, aklın nasıl çalıştığı ve düşünce farklılıklarının nasıl ortaya çıktığını açıklamayı amaç edindiğinden, Türkiye’deki nadir çalışmalar arasındadır. Necati Öner, Klasik Mantık adlı kitabının yazma nedenini şöyle açıklamaktadır: Mantık öğrenimi yapanların başvuracağı, bütün mantık konularını sistematik bir şekilde ele alan ve bugünün dili ve alfabesiyle yayınlamış bir mantık kitabı yoktur. Bu eksikliği gidermek için Klasik Mantık kitabını yazdım (Öner 1978, IV). Klasik Mantık kitabı, Kavram ve Terim, Tanım ve Bölme, Hüküm ve Önerme, Akıl Yürütme, Tasdik Türleri ve Beş Sanat bölümlerinden oluşmuştur. Ders kitabı olarak ortaya çıkan ve çok yaygın kullanılan bu çalışma Türkiye’deki önemli bir boşluğu doldurmuştur.

Necati Öner, Türkiye’de ilim ve mantık anlayışıyla çalışmalarına başlamış, mantığın menşei konusuyla devam etmiş ve Türkiye’de temel ders kitaplarından biri haline gelen Klasik Mantık kitabıyla, mantık konusuna ilgisini kitap yayını bağlamında kesmiştir.

Türkiye’nin önde gelen mantıkçılardan biri olan Teo Grünberg, 1968 yılında Sembolik Mantık başlıklı kitabını yayınlamıştır. Adı geçen kitabın ön sözünde modern mantık da denilen Sembolik mantığın, klasik mantığı da içerecek şeklide geliştiği belirtilmiştir. Önermeler Mantığı alt başlığıyla yayınlanan kitapta, dedüktif çıkarımlar, dilsel deyimlerin mantıksal analizleri, önerme biçimleri ve doğruluk çizelgeleri, doğruluk değeri analizi, normal şemalar ve ikililik başlıkları incelenmiş böylelikle sembolik mantığın temel yapısı bütünlüklü bir şekilde ilk kez ortaya konmuştur. Hüseyin Batuhan’la birlikte yayınladıkları Modern Mantık adlı kitapta, modern mantığın temel araştırma alanları tanıtılmıştır. Modern Mantık’ta mantığın başta gelen etki alanları ile belirtilmiş, mantığın semiyotik, sembolik mantık, niceleme mantığı, kümeler ve bağıntılar, aksiyom sistemleri bölümleri kapsamlı bir şekilde tanıtılmıştır. Bu iki çalışma, Türkiye’deki modern mantık çalışmalarının temelini oluşturmuştur. Teo Grünberg, mantık alanındaki çalışmalarıyla, bilgi teorisi çalışmalarını birlikte geliştirmiş ve analitik felsefe bağlamında değerli ürünler vermiştir.

Mantık kitapları, genellikle mantık kurallarını öğreten ders kitabı niteliğinde olmuşlardır. Kuralların uygulamaları, sorun alanları, uygulamalarda ortaya çıkan sorunlar, felsefe ve bilim alanlarında mantıksal yapının özelleşmiş halleri genellikle konu edinilmemişlerdir. Başka bir deyişle, felsefe ya da bilim problemleri mantıksal açıdan tartışma konusu yapılmamışlardır. Bunun başlıca nedenleri arasında, felsefe sorularını cevaplandırma denemelerine girişilmemesi ve bilimlerde de bilimsel teori yapma teşebbüsünde bulunulmamış olmasıdır. Bu olumsuz çerçeveye girmeyen ve mantık yayını yapan iki kişi, Bilgi Teorisi ve Mantık adlı eseriyle E. Von Aster ile Anlam Üstüne Bir Deneme ve Epistemik Mantık adlı kitapları başta olmak üzere diğer çalışmalarıyla Teo Grünberg’tir. Adı geçen iki kişinin çalışmalarında bilgi sorunlarıyla mantıksal yapının içiçeliği sergilemektedirler. Ayrıca, Nermi Uygur ve Arda Denkel mantık kitabı yazmamakla birlikte, analitik felsefe geleneği çerçevesinde bilginin mantıksal yapısı üzerinde durmuşlardır.

Kaynak: TÜRKİYE’DE FELSEFENİN GELİŞİMİ II, s. 31-35, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2457 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1429

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...