Felsefe hakkında her şey…

Kolektif yanılsamaların kölesi olmayın: Sosyal medya içeriklerini toplumun sadece %10’luk kesimi üretiyor…

21.03.2025
Kolektif yanılsamaların kölesi olmayın: Sosyal medya içeriklerini toplumun sadece %10’luk kesimi üretiyor…

Teknoloji, beynimiz için son derece baştan çıkarıcı bir ölçekte ve hızda fikir üretilmesine olanak sağlar boyuta ulaştı. Özellikle sosyal medya da kolektif yanılsamaların en güçlü kaynağı konumuna geldi.

Kolektif yanılsama, bir gruptaki çoğu insanın, sırf gruptaki çoğunluğun bu fikre katıldığını düşündükleri için katılmadıkları bir fikre katılmaları durumuna verilen addır. Sonuç olarak, bu yanılsama sebebiyle tüm grup neredeyse hiç kimsenin istemediği şeyleri yapmaya başlar.

Yaşamak istediğimiz hayattan nasıl bir ülkede yaşamak istediğimize, birbirimize nasıl davranmamız gerektiğinden sosyal kurumlardan ne beklediğimize kadar her noktada kolektif yanılsamalarla karşılaşmamız mümkündür. Bu da demek oluyr ki internete her girdiğimizde kendimizi bir aynalar geçidinde buluruz.

Sosyal medyada bizi bize anlatmaları için sadece seçkinlere ve birkaç haber kaynağına muhtaç değiliz. Birbirimizle gerçek anlamda iletişim kurabiliyoruz. Ancak çevrim içi etkileşime girdiğimizde, gerçek nüfusun makul bir örneklemiyle etkileşime girdiğimizi düşünme eğiliminde olsak da bu doğru değildir.

Sosyal medyadaki tüm içeriğin yaklaşık %80‘i kullanıcıların yaklaşık %10‘u tarafından üretiliyor. Bu %10‘luk kesim çoğu sosyal konuda aşırı olma eğilimindedir. Onlar ses çıkaran kesimdir. Çoğunluk olarak algılanan sesli bir azınlığa sahip olduğunuzda, asıl mühim kitle ya kendi kendini susturur ya da sesli azınlıkla iyi geçinmek için onlarla birlikte hareket eder ve bu kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet hâline gelir. Kolektif yanılsamalar işte bu şekilde oluşur.

Bu araçları, manipülasyonlar için kullanmaya başlayan ilk kişilerden bazılarının, gücü korumak için fikir birliğine ihtiyaç duyan liderler olması çok da şaşırtıcı değildir.

Bu liderlerin liderlik ettiği kesimin fikir birliği sosyal medyada sesli azınlığı oluşturur. Yani liderin söylediği neredeyse her şey, söyledikleri üzerine yazılan olumlu ifadeler yeniden ve yeniden paylaşılır. Böylece bu bir tür fikir birliğini temsil ediyormuş gibi görünür.

Sosyal medya, kimin en yüksek sesle bağırabileceği ve kimin çoğunluk gibi görünmek ve kolektif yanılsamalar üretmek adına diğer insanları susturabileceği açısından herkes için bir serbestlik alanıdır. Uyum sağlama konusundaki istekliliğiniz ve grubun inandığını düşündüğünüz şeylere karşı çıkma konusundaki isteksizliğiniz aslında grubun doğrulardan daha da sapmasına neden olacaktır.

Çevrim içi yaşamımızdan kaynaklanan sorunların çözümü arada bir çevrim dışı olmaktır. Yapabileceğiniz en önemli şey ailenizle, komşularınızla ve çevrenizle sohbet etmeye ve iletişim kurmaya devam etmenizdir. Sosyal medyada içine çekildiğiniz çarpıklığı gerçek hayattaki gerçek insanlara karşı takındığınız davranış biçiminize taşımamalısınız.

Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...