Duyumcu Şüphecilik Nedir?
Duyumların getirdiği bilginin öznel olduğunu ileri süren şüphecilik.
Duyumcu şüphecilik duyumun nesnel temelini bırakıp öznel yanını ele alır. Bu bakımdan hem duyumcu hem de öznelci yapıdadır. Antik Çağ Yunan düşüncesinin ünlü şüphecileri Pyrrhon, Aenesidemos, Timon, Agrippa, Zenodotos gibi düşünürler nesnelerin algıladığımız biçimde varolduklarından şüphelenmek gerektiğini ileri sürerler; çünkü her insanın duyumu başkadır ve herkes kendi duyumuyla algıladığından, başkasınınkine benzemeyen, kendine özgü bir bilgi edinir. Bu düşünceyi tanıtlamak için de özellikle Aenesidemos, tropos adı verilen ön kanıt ileri sürer.
Bu kanıtlar şöyle özetlenebilir: Hepimiz aynı biçimde algılasaydık aynı düşünceleri ya da bilgileri edinirdik, oysa hepimizin çeşitli ve birbirimizinkine benzemeyen düşünceleri var. Öyleyse, nesnel gerçeklik yoktur, bilgilerimizden daima şüphe etmeliyiz. Duyumcu şüpheciler bundan katıksız idealist bir sonuç çıkarırlar: Aynı nedenin çeşitli sonuçları olabilir; güneş, karartır, kızartır, eritir ve yakar. Öyleyse nedensellik yoktur, nedensellik olmadığına göre oluş eş deyişle devim de yoktur. Duyumcu şüphecilerin düştükleri bu büyük yanılgı, duyumun nesnel temelini bırakıp sadece öznel yanını ele almalarının sonucudur.