David Lewis

David Kellogg Lewis 1941 yılında Oberlin, Ohio’da doğdu. Lisans eğitimini Pennsylvania’daki Swarthmore College’da tamamladı. Iris Murdoch’tan özel ders aldığı ve J. L. Austin’in derslerine katılma fırsatı bulduğu Oxford’da bir yıl boyunca yurt dışında eğitim gördü. Bu deneyimler, Swarthmore’a döndüğünde felsefe alanında ihtisas yapması için ona ilham verdi.

Doktorasını Harvard’da, ilk kitabı Convention‘ın (1969) temelini oluşturan tezini yöneten W. V. O. Quine’ın yanında yapan David Lewis orada ileride karısı olacak olan Stephanie ile tanıştı ve birlikte üç makale yazdılar. 1966’dan 1970’e kadar UCLA’da çalıştı ve oradan Princeton’a geçerek 2001’deki ölümüne kadar burada kaldı.

1971’den itibaren Avustralya’yı ziyaret ederek ve orada çalışarak çok zaman geçirdi. Sonuç olarak, çalışmaları bir dizi Avustralyalı filozoftan derinden etkilendi ve bunun karşılığında, eserleri Avustralya’daki analitik felsefe dünyasına kalıcı bir iz bıraktı.

David Lewis Amerikalı bir filozoftur ve felsefenin alt alanlarının büyük çoğunluğuna katkıda bulunan son filozoflardan birisidir. Bu nedenle David Lewis genel kültürü yüksek son entelektüellerden birisi olarak da kabul edilir.

Özellikle metafizik, dil felsefesi ve zihin felsefesi alanlarında önemli katkılarda bulunan David Lewis ayrıca olasılıksal ve pratik akıl yürütme, epistemoloji, matematik felsefesi, mantık, din felsefesi, metaetik ve uygulamalı etik de dahil olmak üzere çok geniş bir bilgi çerçevesinde önemli çalışmalar yapmıştır.

David Lewis yazdığı dört kitap ve yüzden fazla makale ile literatüre katkı sağlamıştır.

Lewis’in metafiziğe katkıları arasında, özellikle kendine özgü somut modal realizm görüşü olmak üzere, modalite metafiziği alanındaki temel çalışmaları yer almaktadır. Ayrıca nitelikler, zaman, süreklilik ve nedensellik hakkında da etkili görüşler ortaya koymuştur.

Dil felsefesinde, koşullu durumları – özellikle de karşı olgusal durumları – anlamamıza önemli katkılarda bulunmuştur. David Lewis ayrıca, bir grup insanın bir dili kullanmasının ne anlama geldiğine dair önemli bir açıklama geliştirmiştir; bu açıklama, bir grup insanın bir geleneği benimsemesinin ne anlama geldiğine dair benzer şekilde önemli bir açıklamasına dayanmaktadır. Zihin felsefesinde Lewis, zihin-beyin özdeşliği kuramının önemli bir örneğini vermiş ve ayrıca nitelikler ve modalite metafiziğine dayanan bir zihinsel muhteva kuramı geliştirmiştir.

Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım