Bedia Akarsu kimdir?

Bedia Akarsu 27 Ocak 1921 ila 26 Şubat 2016 yılları arasında yaşamış olan ve İstanbul Üniversitesinin ilk kadın felsefecisi olarak tanınan Türk akademisyen ve filozoftur.

Bedia Akarsu, 1921’de İstanbul’da doğmuştur. İlkokul ve ortaokulu Çapa’da okuyan Akarsu, bir yıl süreyle Kumkapı’daki Jeanne D’arc Fransız Okulu’nda öğrenim görmüş, liseyi İstiklal Lisesi’nde okumuştur. Üniversite öğrenimini, 1939–1943 yıllarında, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde yapan Akarsu; Hilmi Ziya Ülken, Mustafa Şekip Tunç, Halil Vehbi Eralp, Mazhar Şevket İpşiroğlu, Macit Gökberk, Takiyettin Mengüşoğlu gibi hocaların yanında yetişmiştir.

İstanbul Üniversitesi’nde bulunan Alman hocalardan von Aster’in yanında başladığı “Wilhelm von Homboldt’ta Dil-Kültür Bağlantısı” adlı doktora çalışmasını, hocasının ölümü üzerine birkaç yıl ara verdikten sonra, Prof. Dr. Joachim Ritter’in yanında 1954’te tamamlamıştır.

1956–1958 yıllarında Heidelberg Üniversitesi’nde Prof. Dr. Hans Gadamer’in yanında çalışmış, ayrıca Prof. Dr. Alfred Weber’in “Demokrasi ve Sosyalizm” konulu seminerine katılmıştır. 1960 yılında, “Max Scheler’de Kişilik Problemi” adlı çalışmasıyla doçent olan Akarsu, 1968’de İstanbul Üniversitesinde felsefe profesörü olmuştur.

Ahlak felsefesi, kültür felsefesi, dil ve tarih felsefesi üzerine dersler vermiş, 1984 yılında Felsefe Bölüm Başkanı iken, kendi isteğiyle emekliye ayrılmıştır.

Akarsu, 1988 yılında, felsefe bölümünü kurmak üzere Çukurova Üniversitesi’ne çağrılmış, burada 2 yıl süreyle konuk profesör olarak bulunmuştur. 1990–1996 yıllarında, İstanbul Üniversitesi Atatürk Enstitüsü’nde, doktora öğrencilerine, Aydınlanma Felsefesi ve Atatürk İlkeleri üzerinde dersler vermiştir.

Bedia Akarsu, felsefi çalışmalarını, dil ve ahlak konularında yoğunlaştırmıştır. Akarsu, ayrıca Atatürk devrimleri ve aydınlanma üzerine de birçok makale kaleme almıştır. Atatürk Devrimi ve Cumhuriyet hakkında bildiriler sunmuş, Cumhuriyet Gazetesi’nde ve çeşitli dergilerde (Gençlik Dergisi, Türk Dili, Arayış, Varlık, vb.) yazılar yazmıştır. Atatürkçü düşüncenin ve devrim anlayışının yeniden ortaya çıkması, Türkçenin bir felsefe dili olarak gelişmesi, ülkede dil bilincinin oluşması, Bedia Akarsu’nun başlıca arzuları olmuştur. Bu arzularını yazılarında sıklıkla yineleyerek, Türkçe ve Atatürk devrimleri hakkındaki kaygılarını dile getirmiştir.

İLGİLİ KONULAR:

• Bedia Akarsu’nun ahlak anlayışı

Kaynak: Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları Dergisi, Sayı 18, Ekim 2010, s. 253-276; BEDİA AKARSU’NUN FELSEFE ANLAYIŞI, Özlem Bağdatlı