Zekâ Yaşı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
Salpetriere’den ayrılıp Fizyolojik Psikoloji Laboratuvarı’na geçmesi Binet’nin yaşamında yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu yıllarda, art arda iki kez baba olan Binet, laboratuvar çalışmalarının yanı sıra evde de gözlemlerde bulunmaya başlamış, çocuklarının gelişim süreçlerini sistematik olarak izlemiştir.
Bu konuda 1890’dan başlayarak yayımladığı araştırmalarında çocuklar ve yetişkinler açısından bazı psikofizyolojik endeks ölçümlerinde farklılık olmadığını ileri sürmüştür. En önemli buluşlarından biri olan “zekâ yaşı” kavramının temellerinin atıldığı bu çalışmalarını 1903’te Etüde experimentale de l’intelli-gence (“Zekânın Deneysel İncelemesi”) adlı kitabında derlemiştir.
Binet 1890’larda Fransa’da deneysel psikolojiyi yerleştirip köklendirmeye başlamıştır. Binet aslında ne fizyolojik psikoloji, ne de Alman psikologlar gibi duyularla ilgilenmiştir. Salpetriere’deyken etkilendiği Taine’in görüşleri ve kızları üzerinde yaptığı gözlemler sonucunda kişisel süreçlerin bütünlüğü üzerinde durmaya başlamıştır. Böylece devrin önde gelen psikologlarından Wundt gibi basit duyular üzerine bir genel psikoloji değil, karmaşık bilişsel süreçler üzerine, insanın bütünlüğünü koruyan bir bireysel psikoloji geliştirmeye yönelmiştir. Binet’nin bu yaklaşımı geliştirmesinde kuşkusuz Darwin’in bireysel farklılıklara önem veren evrimci görüşlerinin ve Darwin’in kuzeni olan Francis Galton’un bu konudaki çalışmalarının etkisi olmuştur.
Binet’in Çalışmaları
Binet çocukları üzerinde yaptığı gözlemler sonucunda zekâyı bireyin tüm davranışlarına yansıyan bir özellik olarak görmeye başlamış ve küçük çocuklarda bile bulunan bu özelliğin karmaşık değerlendirmeler gerektiren sorular yoluyla ölçülebileceğini savunmuştur. Çalışmalarını bu yönde sürdüren Binet, çocukların mantık kullanımlarının aşama aşama geliştiğini ileri sürerek Piaget’ye de öncülük etmiştir.
Binet 1896’da çalışma arkadaşı Henri ile birlikte yayımladığı bir makalede, on farklı kişisel işlevi değerlendirecek bir testler dizisi geliştirme projesinden söz etmiş, ancak bunu sonuçlandıramamıştır. Binet’ye göre bu konudaki en önemli sorun bellek, kavrayış, dikkat gibi bilişsel işlevlerin tek tek ölçülememesi; her bireyin aynı temel bütünsel, bilişsel süreci yansıtıyor olmasıydı. Sonucu başarısız da olsa 1896-1904 arasındaki bu çalışmalar, Binet’nin daha sonraki buluşunun hazırlık aşamalarıydı.
Binet’nin gelişimindeki dönüm noktasını 1905’te geliştirdiği zekâ testi oluşturmuştur. 1899’da Binet geri zekâlı ve anormal çocuk ve yetişkinlerin kaldığı Perray-Vaucluese’de hekim olan Theodore Simon ile çalışmaya başlamıştır. Kurumun yöneticisi Dr. Blin de geri zekâlıların bilişsel süreçlerini ölçmekle ilgileniyordu. Blin ve öğrencisi Damaye, o dönemde tanınan üç düzeyde geri zekâlılığı (idiot, embesil, moron) ayırt etmek için kaba bir genel zekâ testi oluşturmuşlardı. Bu test bazı yanlışlar içermekle birlikte, Binet’ye farklı bilişsel işlevlerin tek tek değil, somut davranışa yansımaları ölçüsünde değerlendirilebileceği konusunda bir ipucu sağlamıştı. Buna göre zekâ testi karmaşık olguları basite indirgeyen deneysel bir araç değil, karmaşıklığı olduğu gibi değerlendiren bir araçtı.
Böylece Binet zekâyı ayrı ayrı yeteneklerden oluşan bir süreç değil de, bireyin tüm davranışına yansıyan bir genel yetenek olarak kavramlaştırmak yolunda ilerlemeye başlamış, ancak henüz bu genel yeteneği değerlendiren bir ölçek geliştirmekte başarıya ulaşamamıştı. Bu son atılımı yapıp psikoloji dünyasında çığır açan buluşunu gerçekleştirmesi için bazı başka ipuçlarına gereksinimi vardı. Bunlardan biri, Binet’nin La Societe adlı çalışma grubundaki faaliyetleri sonucunda belirginleşti. Bu dernek çocukların psikolojik açıdan incelenmeleri konusuyla ilgilenen herkese açıktı ve üyeleri öğretmenler, okul müdürleri, hukukçular, doktorlar, psikologlar, sosyologlar ve ana-babalardan oluşmaktaydı. Eğitim profesörü Ferdinand Buisson tarafından kurulan dernek bir süre sonra Binet’nin yönetimi altına girmiş, Binet’nin ölümünden sonra da La Societe Alfred Binet adını alarak çalışmalarını sürdürmüş ve Binet’nin geliştirdiği bülteni yayımlamaya devam etmiştir.
Zeka Yaşı Kavramı ve Zeka Testi
Binet ve Simon’un 1905’te yayımladıkları test bir ön çalışma niteliği taşıyordu ve henüz bir toplam puan elde etme yöntemi belirtilmemişti. 1908’de geliştirilen testte ise ilk kez “zekâ yaşı” kavramı kullanıldı. 3-12 arasındaki her yaşta çocuğun doğru cevaplandırması beklenen sorular saptandı. Sayısı 58’e çıkarılan sorular, her yaş grubundan beklenen cevaplara göre kümelendirildi. Buna göre değerlendirici kişi bir çocuğun doğru cevaplandırdığı soru kümesine uyan yaşı o çocuğun zekâ yaşı olarak belirleyebiliyordu. İşte bu test dünyada ilk çıkan objektif ve uygulanabilir zekâ değerlendirme aracı oldu. Binet 1911’de testin daha da gelişmiş bir biçimini yayımladı.
Binet’nin testi psikoloji, eğitim ve tıp dünyasında büyük yankılar yarattı. Zekâyı bir bütün olarak değil de parça parça işlevler halinde gören bazı araştırmacılar, testi tepkiyle karşılarken, somut ve objektif bir ölçeğe gereksinim duyan uygulamacılar teste dört elle sarıldılar. Test kısa zamanda çeşitli dillere çevrildi.
Binet geliştirdiği zekâ testi ile psikoloji bilimine büyük katkıda bulunmasının yanı sıra, biyometri ve psikometri alanlarında da önemli bir rol oynamıştır. Bireysel farklılıklara verdiği önem sonucunda, bir kişilik özelliğinin bir grup insan arasında ya da bir kişide zaman içinde nasıl değişebileceğini ölçmek için bir yöntem önermiştir. Aritmetik ortalamalarla yapılan ölçümlerin yetersizliği karşısında, daha karmaşık ölçümler geliştirmiştir.
Ölçme konusunda “soru kâğıdı” yöntemini ortaya atmış, yazıbilgisi (grafoloji) konusunda ilk bilimsel çalışmaları yapmıştır. Küçük gruplar psikolojisine de katkılarda bulunan Binet, yaşamının son yıllarında uzun zamandır ilgilenmediği psikopatoloji alanında çalışmalar yapmıştır.
Binet meslektaşlarıyla ortak çalışmalar yürütmüş bir bilim adamı olmakla birlikte, hiçbir zaman gerçek anlamda düşüncelerini sürdürecek öğrencileri olmamıştır. Binet etkisini yayınlarıyla sürdürmüştür. 1893’te Bulletin du laboratoire de psychologie physio-logique de la Sorbonnne dergisini kurarak görüşlerini burada yayımlamıştır, iki yıl sonra Annee Psychologique adını alan ve yılda bir çıkan bu dergi, Binet’nin kişisel çabası sonucunda ölümüne değin sürmüştür. Bu yayın yeni gelişen psikoloji biliminde buluş ve görüşlerin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Böylece Binet özgün buluşlarının yanı sıra psikolojiyi yayıp tanıtma konusunda da katkılarda bulunmuştur.
Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı