Felsefe hakkında her şey…

Prens Sabahattin’in eğitim anlayışı

29.12.2022
917
Prens Sabahattin’in eğitim anlayışı

Prens Sabahattin’in görüşleri çerçevesinde istenilen toplumsal değişmenin merkezinde eğitim bulunmaktadır. Onun toplumsal kurtuluş reçetesi, sosyal yapıyı bir bütün olarak, alt yapı özellikleriyle değiştirip, bu değişen yapıya uygun üst yapı kurumlarını yeniden biçimlendirmektir. Bunun yolu da eğitimden geçmektedir.

Prens Sabahattin’e göre, bireyci-girişimci toplumsal yapıya geçmek için değiştirilmesi gereken alanlardan biri de eğitimdir. Felaketlerimizin kaynağı cahilliğimizdir. Eğitim alanında reformlar yapıp halkımızı aydınlatırsak, gelecek kuşaklar aydın insanlar olarak yetiştirilmiş olacaktır. Okullarımızda geçerli olan eğitim teorik ağırlıklı bilgilerden oluşmaktadır. Bunun kesinlikle değiştirilmesi ve öğrencilere gerçek yaşamda kullanacakları bilgiler verilmelidir. Bireyleri girişimci toplum yapısının istemlerini karşılayacak özelliklere sahip yurttaşlar haline getirmenin yolu, onları ademi merkeziyetçi ve uygulamalı eğitim anlayışına göre yetiştirmektir.

Eğitim sisteminin şimdiye kadarki amacı, devlete memur yetiştirmek olmuştur. Eğitim sistemi ile hiçbir yeteneği ortaya çıkarılamayan gençlerimiz, zenginliğin kaynağı olan tarım, sanayi ve ticarete yöneltmek yerine geçimlerini memuriyette aramaktadırlar. Çünkü Türkiye’deki eğitim sistemi bireye girişimcilikle yaşamak ve zengin olmak için yeterli bilgi, beceri, deneyim, sabır ve mücadele gücü kazandırmamaktadır. Bu da memuriyete talebi artırmakta ve gereğinden fazla memurun devlet tarafından istihdamına neden olmaktadır (Ege, 1977: 166).

Prens Sabahattin için aile; bireyci burjuva toplumunun temel taşıdır. Bütüncü yapıdan bireyci yapıya geçişi sağlayacak temel değişim birimi ailedir. O nedenle aile kurma gücünde olan kız ve erkekleri yetiştirecek okullar açmak, Anglo-Sakson eğitimi ile yetişmiş ailelerden, çiftlik gibi kuruluşlardan yararlanmak ve bu aşamalardan geçen öğrencileri tarımsal alanlarda girişimci faaliyetlere teşvik etmek sistemin başarısı açısından birinci koşuldur. Bu nedenle köylü ve kentli aileler çocuklarını bağımsız bir hayata hazırlamalı, onlara çalışma ve girişkenliklerine dayalı yaşama ve yükselme gücü vermelidirler. Kız ve erkek ayrımı yapılmadan tüm çocuklar eğitimden yararlandırılmalı, girişimci ruha sahip kız ve erkek çocuklar yetiştirecek, çocuklarına girişimci zihniyeti aşılayacak gençlerin aile kurmaları sağlanmalıdır.

Bu görüşler hayata geçirildiği takdirde ekmeğini taştan çıkaracak bireyler yetişmiş olacaktır. Eğitimin amacı da özel hayatta başarılı olacak aktif ve girişken gençleri ortaya çıkarmak ve onları yaşamın her aşamasında, hayatın pratik ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde hazırlamaktır (Ege, 1977: 181).

Kaynak: TÜRK SOSYOLOGLARI, s. 15-16, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2915 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1872

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...