Philippa Ruth Foot Kimdir?
3 Ekim 1920 – 3 Ekim 2010 tarihleri arasında yaşamış bir ahlak filozofudur.
Foot 1939-1942 yılları arasında Oxford’daki Somerville Koleji’nde felsefe, politika ve ekonomi eğitimi aldı. Somerville ile olan ilişkisi, 1942’den 1947’ye kadar devlet memuru olarak çalıştığı süreçte kesilmiş, hayatının geri kalanında devam etmiştir. 1947–1950 yılları arasında bu okulda felsefe öğretmeni olarak, 1950-1969, 1969–1988, 1969-1988 yılları arasında da onursal öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Foot, 1988–2010 yılları arasında ise aynı okulda kalıcı öğretim görevlisi olarak çalışmıştır.
Aristoteles’in ahlak felsefesi anlayışından esinlenerek çağdaş erdem ahlakı anlayışını geliştirmiştir. 1950’lerde ve 1960’lardaki çalışmaları ile Aristoteles’in ahlak anlayışını güncelleyerek çağdaş dünya görüşüne uydurmuştur. Bu dönemde modern deontolojik ve faydacı ahlak anlayışı gibi popüler fikirler geliştirdi.
Foot’un en bilinen düşünsel çalışması, “Tren İkilemi” ya da “Tramvay İkilemi” olarak bilinen paradoksal sorusudur. Bu ikilem, şöyledir:
“Bir gün yürüyüş için dışarı çıktınız ve kontrolden çıkan bir trenin beş işçiye doğru süratle ilerlediğini gördünüz. Makinist, muhtemelen kalp krizinden dolayı, bilincini yitirmiş durumda. Eğer bir şey yapılmazsa, işçilerin hepsi ölecek. Tren tüm işçileri ezip geçecek. Tren o kadar hızlı geliyor ki, kaçmak için zamanları yok. Ama bir umut var. Tren beş kişiye gelmeden önce raylar çatallanıyor ve diğer ray üzerinde yalnızca bir işçi bulunuyor. Trenin makas değiştirip beş işçinin bulunduğu yönden sapmasını ve diğer raydaki tek işçiyi öldürmesini sağlayacak kola yeterince yakınsınız. Bu masum adamı öldürmek sizce doğru olanı yapmak mıdır? Sayılar göz önünde bulundurulursa doğrudur: Bir kişiyi öldürerek beş kişinin hayatını kurtarmış olurdunuz. Bu da mutluluğu en büyük seviyeye çıkarmalıdır. Birçok insana bu yapılması doğru olan şey gibi gelir. Gerçek hayatta treni diğer raya geçirmek ve bunun sonucu olarak bir kişinin ölümünü izlemek oldukça zordur. Ne var ki, tereddüt edip beş kişinin ölümünü izlemek bundan çok daha kötü olacaktır.”
Bu düşünce deneyi, belirli bir konudaki hislerimizi ya da filozofların dediği gibi, “sezgilerimizi” ortaya çıkarmak için tasarlanan hayali bir durumdur. Filozoflar bunu çok kullanır. Düşünce deneyleri, bize, söz konusu edilene daha yakından odaklanmamıza izin verir. Buradaki felsefi soru şudur: “Daha fazla kişiyi kurtarmak için bir kişinin feda edilmesi ne zaman kabul edilebilir?” Kontrolden çıkan tren hikâyesi, bu soru hakkında düşünmemize olanak sağlar. Düşünce deneyi, temel unsurları yalıtır ve bize, böyle bir eylemin yanlış olduğunu hissedip hissetmediğimizi gösterir. Bazıları bu örnekte makası asla değiştirmemeniz gerektiğini söyler, çünkü onlara göre bu, “Tanrı’yı oynamak” olacaktır: Kimin yaşayıp kimin öleceğine karar vermek. Gelgelelim birçok kişi makası değiştirmeniz gerektiğini düşünür.
Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı