Kadın Girişimciliği
Girişimci kadın; işteki durumu işveren veya kendi hesabına çalışan şeklinde belirlenen, işinin idari ve hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olan, işinin başında fiilen bulunan, kadınlardır. Bu tanımdan sonra girişimci kadın:
- Ev dışında bir mekânda kendi adına kurduğu bir veya birkaç iş yeri olan,
- Bir iş yerinde tek başına veya istihdam ettiği diğer kişilerle çalışan ve işin sahibi olması sıfatıyla ortaklık kuran,
- Herhangi bir mal veya hizmetin üretilmesiyle ilgili faaliyetleri yürüten, bu mal veya servisin dağıtım, pazarlama ve satışını yapan ya da yaptıran,
- İş ile ilgili olarak ilişkiye girmesi gereken kişi, örgüt, kurum ve kuruluşlarla kendi adına ilişki kuran,
- İş sürecinin örgütlenmesi, mal ve hizmet üretiminin planlanması, iş yerinin işletilmesi, kapatılması veya işin geliştirilmesi konusunda kendisi karar veren,
- İşinden elde ettiği kazancın yatırım ve kullanım alanlarında söz sahibi olan kişidir.
Kadın girişimciliği ülkelerin ekonomilerinin büyümesinde en önemli kaynaklardan biridir. Kadın girişimciler kendi işlerini kurarak istihdam yaratır ve ekonominin büyümesine katkıda bulunurlar. Kadın girişimciliği dünyada sosyal gelişme ve ekonomik büyümenin en önemli kaynaklarından biridir. ABD’de 1997 2004 yılları arasında açılan işletme sayısı % 9 artarken kadın işletmelerindeki artış % 23’e varmıştır. Ancak ABD ve diğer ülkelerdeki kadın istihdamında meydana gelen bu artışlar kendiliğinden oluşmamakta, hükümetlerin çoklu organizasyonlarla gerçekleştirdikleri projeler bu sonucu doğurmaktadır.
Girişimciliği geliştirmek isteyen toplumların iş kadınlarını yansız ve yalnız bırakmamaları gerekir. Buna ilave olarak onları desteklemek, cesaretlendirmek, bilgilendirmek ve eğitmek için mekanizmalar geliştirerek girişimci destek sistemleri oluşturmaları gerekir. Bu girişimci destek sistemleri arasında öncelikli olan iş kurumlarıdır fakat her ülke kendi içinde farklı destek projeleri oluşturabilir.
Kadın girişimciliğinin yaygınlaşmasının bir diğer nedeni girişimciliğin işsizlik sorununa getirilebilecek çözümlerden biri olmasıdır. Kadın toplumsal statüsü gereği çoğu zaman gerek istihdam konusunda gerekse toplumsal rollerde bir ayrıma tabi tutulmaktadır. Bu nedenle de kendi girişimini kurarak kendi koşullarını oluşturduğu işe yönelmektedir. Özetle; kadın girişimciliğinin son yıllarda yaygınlaşmasının nedenleri sıralanacak olursa:
- Sosyokültürel alt yapıdaki değişim sonucu günümüzde çok sayıda kadının çalışma hayatına girmesi ve öğretim düzeylerinin yükselmesi,
- Orta yönetim kadrolarında bulunan kadınların çalıştıkları şirketlerde personel azaltma politikası izlemesi endişesi taşımaları ve bir gün işlerini kaybedecekleri düşüncesi ve dolayısıyla kendi kendilerinin patronu olmayı arzulamaları,
- Başarılı kadın girişimcilerin sayısının artması ile örnek alabilecekleri kimselerin çoğalması,
- Birçok işletmede cam tavan olarak adlandırılan ve kadınların işletmede ancak belli bir yere kadar yükselebilecekleri düşüncesinin geçerli olması yani iş hayatının hülü erkeklerin egemenliği altında bulunması olarak sıralanabilir.
Kadın Girişimcilerin Karşılaştıları Sorunlar
Kadın girişimciler, iş hayatının belirli dönemlerinde çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadır. Kadın girişimcilerin sorunları arasında ilk sırada, cinsiyete göre mesleki ayırımın yapılması gelmektedir. Gerek ülkemizde gerekse diğer dünya ülkelerinde bazı meslekler uygulamada erkeklere uygun ya da kadınlara uygun olarak kabul edilmektedir. Bu durum kadınların girişimcilik yapmalarını engellemektedir. Ancak bununla birlikte son yıllarda eğitim düzeyinin yükselmesiyle birlikte, bazı mesleklerde cinsiyet ayrımının etkisinin azaldığı, kadınların eğitim düzeylerinin yükselmesiyle birlikte kadın girişimci sayısında önemli bir artış olduğu gözlenmektedir. Kadınların iş hayatında girişimci olmasını engelleyen yasal durum bulunmamasına karşılık, kadın girişimciler uygulamada sosyokültürel açıdan bazı engellerle karşılaşılmaktadır. Kadınların girişimci olmalarını engelleyen başlıca durumlar şunlardır;
- Kadınların aile hayatı ve iş hayatını dengeli bir şekilde yürütebilmelerini sağlayacak desteklerden yoksun olması, bu konuda sağlanan teşvik ve desteklerin geliştirilememiş olması
- İş hayatında kadınların verimli olamayacağı şeklindeki yanlış düşünce sonucu işverenlerin istihdamda, öncelikle erkekleri seçmesi
- Kadının ev dışında çalışmasına olumlu bakılmaması
- Evde aile reisinin erkek olması ve erkeğin öncelikle iş sahibi olması şeklindeki bir düşüncenin olması.
Kadın girişimciler bu engelleri aşarak girişimciliğe başlama durumunda da bazen çeşitli zorluklarla ve sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu sorunlar, kadın girişimcilerin sahip oldukları işletmelerin yaşamalarını ve devamlılığını yakından etkilemektedir. Kadın girişimcilerin karşılaştığı diğer sorunlar; piyasada rekabetin yoğun olması, pazar araştırmasının yetersizliği, ürün ve kalite geliştirmenin zorluğu, sermaye yetersizliği, bilgi ve tecrübe eksikliği, maliyetlerin yüksek olması, teknoloji kullanımı konusunda karşılaşılan zorluklar ve kalifiye eleman eksikliği olarak sıralanabilir. Bu sorunlarla birlikte kadın girişimcilerin uygulamada bilgi ve bilinç eksikliğinden kaynaklanan bazı sorunlar da vardır. örneğin; kadın girişimcilerin mali kredilerden yararlanmalarını engelleyici kurallar olmamasına ve hatta kadınları destekleyici düzenlemeler yapılmasına karşılık, kadın girişimcilerin kredi kullanmada yetersiz kaldıkları görülmektedir.
Kaynak: Millî Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Okulları Mesleki Açık Öğretim Lisesi “Girişimcilik 1” Ders Kitabı