Felsefe hakkında her şey…

İktidarın üç yüzü

14.12.2022
1.206
İktidarın üç yüzü

İktidar kavramsallaştırmasındaki en temel yaklaşımlardan biri Steven Lukes’in iktidarın üç yüzü soyutlamasıdır. Lukes’ın iktidar tanımı üç farklı düzeyde güç ilişkilerinin nasıl işlediği üzerine odaklanmıştır. Lukes iktidarın ilk yüzünü tek boyutlu ve net bir şekilde görülebilen güç ilişkileri bağlamında; iktidarın ikinci yüzünü siyaset alanında bazı soruların hiç gündeme gelmemesinin sebeplerini araştırdığı gündem belirleyici iktidar olarak; iktidarın üçüncü boyutunu ise güç ilişkilerinin günlük hayatımızdaki görünmez mekanizmaları bağlamında incelemektedir.

Tek Boyutlu İktidar

İktidarın ilk yüzü, uygulanırken açık şekilde görünen, tek boyutlu iktidardır. Buradaki temel soru iktidarın kimin elinde tuttuğudur. Örneğin daha güçlü grup ya da bireye ‘A’, güçsüz olanlara da ‘B’ ismini verecek olursak, A’nın B üzerindeki ikna edici ve tek taraflı iktidarı, tek boyutlu bir iktidardır.

İlkokulda diğer çocukları döven zorba çocuk, kiracıyı istediği zaman çıkarmaya çalışan mülk sahibi, işçi ve işverenlerin maaş zamları üzerinden çatışması, bir ülkenin diğer ülke tarafından istilası ya da diktatörlere karşı baş kaldıran vatandaşların arasındaki ilişki iktidarın tek boyutlu ve görünen şeklidir (Lukes ve Manza, 2018: 145-146).

İktidarın ilk tipi zorlayıcı ve baskıcı bir görünüm sergilemekte ve zaman zaman fiziksel şiddet iktidar aracı olarak kullanabilmektedir (Dobratz vd., 2016: 6). Bu iktidar biçiminde bir kişinin ya da grubun diğerleri üzerindeki iktidarına odaklanılmaktadır. İlerleyen kısımda daha detaylı irdeleneceği gibi çoğulculuk (liberal) yaklaşımı tek boyutlu iktidar kavramsallaştırmasına en yakın paradigmadır. A ve B’nin çıkarlarının birbirine zıt olduğunu ve potansiyel bir çatışmayı varsayan tek boyutlu iktidar kavramsallaştırması yöntemsel bireycilik üzerine kurulmuştur. Diğer bir ifadeyle, tek boyutlu iktidar tipine göre toplum farklı çıkarlara sahip bireylerden oluşmaktadır ve bu bireylerin oluşturduğu gruplar iktidar için çekişme halindedir (Drake, 2010: 34).

Gündem Belirleyici İktidar

İktidarın ikinci yüzü ise uygulandığı anda görünürlük kazanmayan, sonuçları üzerinden inceleyemeyeceğimiz, önemli toplumsal konuların neden hiçbir zaman tartışma gündemi üzerine düşünmemizi sağlar.

Lukes tarafından gündem belirleyici iktidar olarak tanımlanan bu iktidar tipinde iktidarı uygulayan birey, grup ya da kurum karşı taraftan bir meydan okuma gelmeden gündemi belirlemektedir. İktidar sahibi A kurumu ya da grubu onun iktidarını sarsacak soruların B tarafından gündeme getirilmesini baştan engellemektedir (Lukes ve Manza, 2018: 146-147).

Daha güçlü aktörün cevaplamak istemediği sorulardan ya da uğraşmak istemediği sorunlardan azade olmasını sağlayan gündem belirleyici iktidar biçimi, toplumdaki azınlık grupların taleplerini daha başından engellemektedir. Buradaki temel soru şudur: Neden bir takım toplumsal problemler geniş kitlelerce tartışılırken, diğerleri görünmez hâle geliyordur? Ajanda belirleyen iktidarı bir örnekle açıklayalım. İşsizliğin ve ekolojik bozulmanın büyük bir problem olduğu modern toplumların birinde bir bölgeye maden ocağı açıldığını düşünelim. Maden ocağının açılmasının gerekliliği işsizliğe çözüm bulması bağlamında desteklenirken doğaya vereceği zararlardan bahsedilmemektedir. Maden ocaklarının yer altı sularının kirliliği, çıkardığı toz ile doğaya ve deniz canlılarına verdiği zarar görünmez kılınmaktadır. Diğer bir ifadeyle maden ocağının ekolojik etkileri gündem oluşturmayacak, sadece istihdam yaratma etkisi tartışılacaktır. İktidarın bu şekilde işlemesi Lukes’ın iktidarın ikinci yüzü olarak kavramsallaştırdığı gündem belirleme iktidarıdır.

İktidarın Görünmeyen Yüzü

İktidarın üçüncü yüzü ise iktidarın görünmeyen şekilde nasıl işlediği üzerine odaklanmayı gerektirir. Buradaki temel soru hemen fark edemediğimiz iktidar mekanizmalarının nasıl işlediğidir? İktidarın en etkili şekilde kurulduğu bu mekanizmada güçlü olan A kendi çıkarlarını, güçsüz olan B’nin çıkarları olduğunu iddia ederek, B’nin çıkarı olmayan davranış ve düşünceleri onun kabul etmesini sağlar (Lukes ve Manza, 2018: 148).

İktidarın üçüncü yüzü özünde bizim günlük davranış ve düşünce kalıplarımıza sirayet etmektedir. Lukes’in kavramsallaştırdığı şekliyle iktidarın üçüncü yüzü, Marksist analizlerdeki ‘ideoloji’ tartışmasını anımsatmaktadır çünkü ideoloji bizim günlük düşünce ve arzularımızı şekillendiren düşünce sistemleridir (Drake, 2010: 34).

İdeoloji Ulus Baker’in deyimiyle “kulübedekilerin saraydaki gibi düşünmeye başlamasıdır” (Bora, 2017: 92). Tanıl Bora’nın (2017) ifade ettiği gibi kulübedekilerin saraydaki gibi düşünmeleri ve sarayda yaşayanların çıkarlarını kendi çıkarları gibi görmeleri ve onunla özdeşleşmeleri ideolojinin en temel işlevlerinden biridir. Lukes’in iktidar tanımı bu bağlamda toplumdaki karmaşık iktidar ilişkilerini aydınlatmak için önemlidir.

Her ne kadar Lukes’in iktidarın üç yüzü teorisi iktidar çalışmalarındaki temel referanslardan birisi olarak farklı yaklaşımları etkilemiş olsa da, iktidar kavramı A ve B arasında soyutlanmış kişiler ya da gruplar ve herhangi bir bağlama oturtulmamış öncel (a-priori) kabullerden gelmektedir. Halbuki iktidar hem merkezi hem de çok merkezli mekanizmalar kurduğu için son derece somut tarihsel ve toplumsal ilişkilere gömülüdür. Özellikle modern toplumdaki iktidar mekanizmalarını ortaya çıkartabilmek için toplumda meşru otorite gücünü elinde tutan “devlet”i kavramsallaştırmamız gerekmektedir. Keza devlet hem güç hem de ideolojik kurumların toplamı olarak üç iktidar tipini de aktif olarak kullanarak toplumsal yapıyı şekillendiren en temel yapılardan biridir (Dobratz, Waldner ve Buzzell 2016: 4). Bu bağlamda aşağıdaki bölümlerde incelenen iktidar yaklaşımlarının sorduğu temel sorular şu şekildedir:

  1. Devlet kimin ya da hangi grupların çıkarları adına hareket etmektedir?
  2. Devlet politikalarını kimler etkileyebilmektedir?
  3. Devletin hesap verebilirliğini kitleler ne kadar kontrol edebilmektedir?
  4. Devletler nasıl değişmektedir?

Kaynak: SİYASET SOSYOLOJİSİ, s. 60-61, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 4025 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2807

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. ŞERİFE dedi ki:

    çok teşekkür ederim. emeklerinize sağlık

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...