Henri Bergson’un Felsefesinin Güzergâhı
Bergson on yedinci yüzyıldan beri düşünceye hâkim olan metafiziğe mesafe alarak pozitif bilimlere yönelir. Herbert Spencer’ın evrimciliğinde çağdaş biyolojinin gelişimine uygun bir doğa felsefesi bulduğuna inanır. Ancak Spencer’ın felsefesindeki zaman fikri fiziğe ve mekaniğe uygundur. Bergson bu zaman anlayışının zamanı n gerçekliğini açıklayamadığı görüşündedir. Bu görüş, onu zamanın bilince nasıl verildiğini araştırmaya götürür. Bergson bilimlerin zaman anlayışını yetersiz bularak “sürem” olarak zamana yönelir. Doğa bilimlerinden gelerek psikolojiye odaklanmış ve bilincin verilerini araştırma konusu haline getirmiştir.
Bergson’un Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme’de bilinci (şuur), psişik hayatı açıklar ve bilinci, hafıza olarak tanımlayıp süremi varlığın bir ilkesi olarak ele alır. Böylece, filozof “Ben neyim?” sorusuna bir yanıt vermeyi hedefler. İkinci eseri önemli eseri Madde ve Hafıza’da ben ile evren arasındaki ilişkinin ne olduğu sorusu ele alınır. Bu soruya yanıt verebilmek için Bergson’un madde anlayışını derinleştirmesi gerekir. Üçüncü önemli soru kozmolojik bir sorudur: “Evren nedir?” İşte Yaratıcı Tekâmül bu soruyu yanıtlamak için kaleme alınmıştır. Dördüncü eseri Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı ise böyle bir metafizikten nasıl ahlâki bir yaşam çıkabileceğini bize gösterir.
Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı