Felsefe hakkında her şey…

Deneysel Yöntem Nedir?

22.11.2019
5.666
Deneysel Yöntem Nedir?

Deneysel yöntem, bilimlerin kullandığı bir yoldur. Bilimler sebep-sonuç yani nedensellik ilişkisini arar. Nedensellik ilişkisinin ölçütlerini tam olarak karşılayan bilimsel yöntem ise deneydir.

Her deney, deneyci tarafından oluşturulan ve kesin bir biçimde ifade edilen bir denence ile başlar. Bu denencede deneyci belirli bir sebeple bir sonuç arasında ilişki olduğunu iddia eder. Denenceler şu kalıpla oluşturulur:

“Eğer X ise … o zaman Y’dir.”

DENEYSEL YÖNTEM ve NEDENSELLİĞİN ÖLÇÜTLERİ

Zaman zaman, bilimsel yazında uykunun öğrenmeye olumlu etki yaptığı yolunda araştırmalara rastlanır. Bu konuyu deneysel olarak incelemek isteyen bir araştırmacının ilk yapacağı, araştırma denencesini kurmak olacaktır:

“Eğer katılımcıların bir grubu kelime listesini öğrendikten sonra normal bir süre uyursa (X), uyandıklarında, daha kısa süre uyuyan diğer gruptan daha fazla kelime hatırlarlar (Y).”

Deney

Deneysel çalışmalarda sebep niteliğindeki değişken deneycinin tam kontrolü altındadır. Deneyci bunu kendisi meydana getirir ve onun değişik değerler almasını sağlar, yani değişimler.

Deneyci, kurduğu deney deseni uyarınca, bir denek grubunun saat 23.00’te, diğerinin ise sabaha karşı 04.00’te uyumasına izin verir. Görüldüğü gibi X değişkeni, gerek aldığı değerler (ne kadar uyunacağı) ve gerekse zamanlama (saat 23.00 ve saat 4.00) açısından deneycinin tam kontrolü altındadır.

BAĞIMLI DEĞİŞKEN ve BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN

Deneycinin kontrolünde olan, kendiliğinden meydana gelmemiş olan bu değişken “bağımsız değişken” olarak adlandırılır. Deneyci ertesi sabah iki gruptaki katılımcıların kaç kelime hatırladığını belirler. Hatırlanan kelime sayısı deneylerde “bağımlı değişken” olarak adlandırılır.

Bağımlı değişken bağımsız değişkeninin değerlerine bağımlıdır. Bağımlı değişken denencedeki sonuç olaydır ve Y harfi ile belirtilir. Eğer bağımsız ve bağımlı değişken arasında bir ilişki olduğu bulunursa nedenselliğin birinci ölçütü olan zamandaş değişim yerine getirilmiş olur.

Deney

Deneyimizde bağımsız değişken (uyuma) zaman boyutunda, hatırlamadan önce meydana gelmiştir. Bir ilişki bulunması durumunda, hatırlanan kelime sayısının “sebep” olması mümkün değildir. Çünkü katılımcıların daha fazla hatırladıkları için daha çok uyumuş olmaları mümkün değildir.

Sebep, hatırlamadan önce meydana gelmiş olan uyumadır. Katılımcılar uyudukları için daha çok hatırlamışlardır. Böylece nedenselliğin ikinci ölçütü olan zamanda önce meydana gelme de yerine getirilmiştir.

Deneylerin üçüncü ve en önemli işleminde, deneyci, bağımlı değişkeni etkileyebilecek mümkün olduğunca fazla değişkeni tanımlar ve bunları uygun tekniklerle etkisiz hâle getirir. Deney sonuçlarını karıştıran bu değişkenler Z harfi ile gösterilir.

TEK DÜZEYDE SABİT TUTMA

Z değişkenleri istenmeyen değişkenlerdir. Örneğin deneyimizde yaş, karıştırıcı etki yapabilir. Yaşla birlikte uyku gereksinimi azalır; saat 04.00’te uyumak bile, ileri yaştaki katılımcılara yeterli uyku sağlayabilir. Bu etkiyi kontrol etmek için, deneyci, katılımcıları aynı gelişim döneminden (örneğin erken yetişkinlik) seçer. Kullanılan bu kontrol tekniğine “tek düzeyde sabit tutma” denir.

Deneysel yöntemde kullanılan çok sayıda kontrol tekniği vardır. Deneyci karıştırıcı değişkenin doğasına en uygun olan tekniği seçer ve karıştırıcı değişkeni kontrol eder.

Deneysel Yöntem

Bir an, karıştırıcı değişkenin kontrol edilmediğini, deneyimizde her yaştan katılımcının yer aldığını düşünelim. Bu durumda iki grup arasında büyük olasılıkla fark çıkmayacaktır. Deneyci de uyku miktarının hatırlanan kelime sayısını etkilemediği sonucunu çıkaracak, denencesinin desteklenmediğini belirtecektir. Bu durum, gerekli kontrollerin yapılmamasından kaynaklanan araştırma hatasına örnektir.

DENEYSEL YÖNTEM BİLİMİN AMAÇLARINA UYGUN MUDUR?

Deneysel çalışmalar bilimin amaçlarını en üst düzeyde gerçekleştirmektedir.

Nedensellik ilişkisini ortaya koyabilen deneysel çalışmalar betimleme amacını gerçekleştirir. Gözlenen nedensellik ilişkilerinin başka deneylerle de elde edilmesi sonucunda, yasa ve ilkeler, kuramlar oluşturulur. Böylece bilimin açıklama amacı gerçekleştirilir.

Belirlenen ilişkiler, belirli bağımsız değişken değerlerinde bağımlı değişkenin ne değer alacağının tahmin edilebilmesini sağlar. Böylece bilimin yordama amacı gerçekleşir.

Belirlenen ilişkiden hareketle, bağımsız değişkenin uygun değere getirilmesi sonucunda bağımlı değişken de (davranış) istenen değere getirilir. Böylece bilimin kontrol amacı gerçekleşir.

HER KONUDA DENEY YAPILABİLİR Mİ?

Bilim nedensellik ilişkilerini arar.

Deneysel yöntem, nedensellik ilişkisinin her üç ölçütünü de karşılar. Bu nedenle deney, bilimlerin temel araştırma yöntemidir. Ancak her türlü konuda deney yapılamaz.

Deneysel Yöntem

  1. Öncelikle, bazı konularda deney yapılması mümkün değildir. Örneğin, cinsiyetin sözel becerilere etkisini belirlemek için cinsiyetin deneyci tarafından değişimlenmesi mümkün değildir. Deneyci cinsiyeti “istediği miktarda ve istediği zaman” değişimleyemez. Bir grup bireyi erkek, diğerini kadın cinsiyetine sokamaz. Aynı şekilde, yaş veya zekâ da deneyci tarafından değişimlenemez.
  2. Bazı konularda, deney düzenlenmesi mümkün olsa da bu gibi deneylerin yapılmasını sosyal ve etik kurallar önler. Örneğin, beynin alın loblarının üst düzey yönetici işlevlere etkisini belirlemek için, bir grup katılımcıda bu lobların ameliyatla çıkarılması söz konusu olamaz. Bu tür işlemlerin hayvanlara uygulanması da koşullara bağlanmıştır.
  3. Bazı konularda ise deney yapılması mümkündür ve etik ilkeler açısından da bir sorun yoktur. Ancak araştırmacı, deneyin uygun araştırma yöntemi olmadığını düşünür. Psikolojinin örneğin uygulamalı alt dallarında deneysel araştırmalar uygun bir çözüm olmadığı gibi pratik de değildir. Belirli bir okulda iki farklı öğretme tekniğinin öğrenmeye etkisinin araştırılacağını düşünelim. Pek çok değişkenin aynı anda etkide bulunduğu okul ortamı deneysel çalışma için uygun değildir. Bireylerin sınıflara dağılma biçimi de, olasılıkla, deneysel kontrolün gereklerini karşılamamaktadır.

Yukarıdaki gibi durumlarda ilişkisel yönteme başvurulur.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...