Felsefe hakkında her şey…

Çevrede Değerler Eğitimi

13.05.2020
1.818
Çevrede Değerler Eğitimi

İnsanın içinde bulunduğu çevre ve kültür bireyin hayatında önemli bir yere sahiptir. Örnek olarak; Türkiye’de 12-18 yaş arasında gençlerin davranışlarının özellikleri, Amerikalılarınkinden farklıdır.

Bu fark, iki ülkedeki aile yapısı, ana-babanın çocuklarıyla kurdukları ilişkinin türü ve kültürün aile üyelerinin ilişkilerini düzenleyen değer ve görüşlerindeki ayrılıklardan doğar. İnsanın içinde yetiştiği çevre koşulları o kişiyi her yönden etkiler. Çevre bireyi öğrenme yoluyla etkiler. Çocuğun başkalarına bakıp, onların model olarak öğrendiğini savunan görüşe göre, çocuğun davranışlarını açıklayabilmek için, çocuğun gelişme çevresinde gördüğü “model davranışlar”a bakmak gerekir.

Sürekli küfür eden kavgacı bir adamın oğlu, çok büyük bir olasılıkla küfürbaz ve kavgacı olur. En gergin durumlarda soğukkanlılığını koruyan ve ağırbaşlılıkla sorunlara yaklaşan başka bir babanın oğlu ise, babasından gördüğü modelin etkisi altında, soğukkanlılıkla ve kavga etmeden ilişkilerini sürdürür (Cüceloğlu, 1991:334).

Toplumlarda ve toplumumuzdaki birçok olumsuz ve kötü alışkanlıkların, “kumar, yalan söyleme, hırsızlık gibi” soya çekmesi olmaz. Bu kötü eğilimler kuşaktan kuşağa geçmez. Bu bakımdan kimseye bunun babası hırsızdı, yalancıydı, düzenbazdı vb. diyerek bir insana “bu da babası gibi olur” diyemeyiz. Ancak kişiyi çevresi, ailesi veya aldığı kötü eğitim bu davranışlara yöneltebilir. Çünkü bu tür davranışlar çevrede görülen ve çevreyle birlikte gelişen kötü sosyal rahatsızlıklardır.

12-18 yaş arasında bireyler benlik bulma ve tanıma dönemini yaşar, başka bir deyişle özdeşleşme dönemini yaşar. Erikson bu dönemde bireylerin benliğini oluşturma çabası içinde olduğunu belirtmiştir. Aynı şekilde James Marcia (1980) özdeşleşme döneminde benlik;

  • a. İçseldir
  • b. Birey tarafından yapılandırılır
  • c. Dinamiktir
  • d. Bireyin yeteneklerini, inançlarını ve her alandaki yaşantılarını kapsar.

Marcia ayrıca özdeşleşme statüsü adı verdiği dört basamaklı bir kuram ileri sürer. Basamaklar sıra içinde gelişir ne var ki herkes bu basamakların tümünü geliştirmeyebilir, bazı bireyler basamakların birinde takılabilir. Bunlar;

  1. Dağınıklık
  2. Körü körüne bağlılık
  3. Askıya almak
  4.  Özdeşleşmenin başarılması.

Dağınıklık hariç diğerleri bu çalışmayla ilgilidir. Şimdi bu ilgili basamakları açıklayalım:

Körü-körüne bağlılık(foreckosure): birey kendine daha önce öğretilen ana babanın görüş ve değerlerine körü körüne bağlıdır. İncelemeden ve kendisi bu konuda önemli bir deneyim geçirmeden, sanki kendi değerleriymiş gibi ana babanın görüş ve değerlerini sürdürür.

Askıya almak (diffusion): Birey “özdeşleşme krizi”nin tam or- talarındadır. Daha önce inandığı bütün değerleri yeniden gözden geçirir. Bu devrede birey, henüz hiçbir görüş ve değere bağlanmadığı için kendini havada hisseder.

Özdeşleşmenin başarılması (identity achievement): Birey değer ve görüşleri gözden geçirmiş ve kendi için en uygun bulduğu bir özdeşleşmeye kendini adamış ve bağlamıştır. Özdeşleşme geniş kapsamlıdır, içine bireyin genel hayat ve mesleki amaçlarını alır. Bu dönemdeki kazanımların oturması 18-24 yaşları arasında gerçekleşmektedir (Cüceloğlu, 1991:359).

Kişinin toplumsallaşmasında dikkat edeceği değer sistemlerinin önem sırası ise şöyledir. Toplumun içinde bulunduğu hukuk sistemi, din, gelenek, görenek, töre, adet gibi temel kurum ve kuruluşlardır. Bu kurumların tümü değer sistemleri içinde doğru, güzel, iyi, olumlu ve etkin davranışları ödüllendirir, aksi davranışları ise cezalandırır. Bireyin toplumun bir üyesi olabilmesi için yaşadığı toplumun ortak davranış kalıplarını yazılı ve sözlü değerlerden yola çıkarak içselleştirmesi kısacası o toplumun her yönüyle bir üyesi haline gelmesi gerekir (Köknel, 1995:76).

İnsanlar çoğu zaman değer yargılarına göre düşünür ve değer yargılarına göre hareket eder. Çocuğun değer sisteminin gelişimi aile yaşantısı içinde başlasa da, sosyal yaşantısının büyük bir bölümünü oluşturan okulun da bu gelişimde çok büyük bir rolü vardır. Diğer bir deyişle, hoşgörü, sevgi, kendine, başkalarına ve çevreye saygı, dürüstlük, yardımseverlik, adil olma, sorumluluk gibi değerlerin kazanılmasında okula ve öğretmenlere de sorumluluk düşmektedir (Yalın&Levent vd:2004).

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. EDA ÇETİNKAYA dedi ki:

    KAYNAĞI NASIL BULABİLİRİM BU SAYFANIN

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...