Carl Ritter Kimdir?
Carl Ritter, 7 Ağustos 1779 ila 28 Eylül 1859 tarihleri arasında yaşamış Alman, coğrafyacı ve düşünürdür. Çağdaş coğrafya biliminin kurucularındandır. Carl Ritter, tarihçi yönüyle de ön plana çıkmaktadır.
Carl Ritter, 7 Ağustos 1779’da Quedlinburg’da doğdu, 28 Eylül 1859’da Berlin’de öldü. 1796-1798 arasında Halle Üniversitesinde öğrenim gördü. 1807’de Avrupa kıtası üzerine yaptığı coğrafi ve tarihsel çalışmalarını yayımladı. Ardından, tüm Avrupa ve Asya’yı gezerek incelemelerini sürdürdü.
1817’de Die Erdkunde im Verhâltnis zur Natur und zur Geschichte des Menschen (“İnsan Tarihi ve Doğayla İlişkisi Açısından Coğrafya”) adlı 19 ciltlik kitabının Afrika kıtasını inceleyen ilk cildini yayımladı. 1820’de Berlin Üniversitesinde coğrafya profesörü oldu ve bu görevini yaşamının sonuna değin sürdürdü. Kraliyet Askeri Akademisi’nde de ders verdi ve 1828’de Berlin Coğrafya Derneği’nin kurucu üyeliğini yaptı.
Coğrafyayı bağımsız bir bilim dalı olarak gören Ritter, Alexander von Humboldt’la birlikte çağdaş bilimsel coğrafyanın temellerini atmıştır. Eğitimci J.H. Pestalozzi’nin ve düşünür J.G. von Herder’in görüşlerinden etkilenmiş, araştırmalarında deneysel yaklaşımı ve gözlemi temel alarak önsel (a priori) yaklaşımlara karşı çıkmıştır. Dünyanın belirli coğrafya yasalarına göre işlediğini ve bu yasaların da ancak olayların kapsamlı bir biçimde gözlemlenmesiyle keşfedilebileceğini ileri sürmüştür.
Ona göre, bağımsız bir bilim dalı olan coğrafya, dünyanın insanla ve onun yaratıcısıyla olan bağlantısını gösterir. Organik bir bütün olan dünya, insan için yaratılmış ve insan yaşamına uygun olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle fiziksel dünya hakkındaki bilgiler dünyanın insanla ve onun yaratıcısıyla olan ilişkisini anlamada yararlı olacaktır.
Tarihin gelişimini insanın içinde bulunduğu doğal çevrenin belirlediğini ileri sürerek insanın doğal çevresiyle olan ilişkilerinin incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle araştırmalarını tarihin coğrafi yorumu üstüne temellendirmiş ve coğrafyayı insan tarihinin incelenmesiyle eşdeğerde görmüştür.
Coğrafya İlminde Tarihi Esaslar adlı eserinde; Beşeri coğrafya, insan ve çevre arasındaki ilişkileri inceler tezini ileri sürerek beşeri coğrafyanın konusunu belirlemiştir. Coğrafyacı Alexander von Humboldt ile birlikte bilimsel coğrafyanın kurucusu olarak kabul edilmektedir, aynı zaman Berlin Coğrafya Kurumu’nun da kurucularındandır.