Felsefe hakkında her şey…

Çalışma sosyolojisi

28.11.2022
Çalışma sosyolojisi

Çalışma sosyolojisi, sosyolojinin alt dallarından biridir. Bu nedenle incelediği alan ve gelişim süreci sosyoloji ile yakından bağlantılıdır. Çalışma sosyolojisi, çalışmanın toplumda, toplumsal yapıda, toplumsal kurum ve gruplardaki etkilerini inceleyen bilim dalıdır.

Sosyolojinin bir bilim dalı olarak ortaya çıkmasında birkaç faktör özellikle etkili olmuştur. Bu faktörlerin başında Sanayi Devrimi gelir. Sanayi Devrimi tarım toplumlarında var olan toplumsal yapı, kurum, grup ve ilişkileri alt üst etmiştir. Özellikle endüstrileşmenin ilk yıllarında toplumsal yapılarda yaşanan çözülmeler insanlarda toplumun sona mı erdiği korkusunu beraberinde getirmiştir.

Tarihsel açıdan değerlendirdiğimizde sosyolojinin tarihi 1800’lü yıllara götürülebilir. Sosyolojinin öncü isimleri endüstrileşme ve Fransız İhtilali’nin yarattığı toplumsal ortamda ilk sosyoloji teorilerini ortaya koymuşlardır.

Çalışma sosyolojisinin ortaya çıkışı ve gelişimi ise 20. yüzyılda gerçekleşmiştir. Daha önceki dönemlerde sosyolojinin kurucu isimleri çalışmanın sosyolojik boyutuyla ilgili değerlendirme ve analizlerde bulunmuşlardır. Fakat bu analizler daha genel bir sosyolojik bağlam içinde anlam kazanmışlardır. Çalışmanın sosyolojik boyutuna ilişkin çalışmalara 1930’lu yıllarda başlansa da çalışma sosyolojisinin 1950’li yıllardan sonra yükselişe geçtiği söylenebilir. 1950’li yıllardan itibaren çalışmanın sosyolojik boyutunu sistematik ve bütünlüklü olarak ele alan sadece çalışma sosyolojisi bağlamında öne çıkan çok sayıda çalışma ortaya konacaktır. Bu noktada çalışma sosyolojisinin yeni bir bilim dalı olduğunu söylemek mümkündür. Türkiye açısından ele alındığında da özellikle 1980’li yıllardan sonra çalışma sosyolojisinin değişik boyutlarına vurgu yapan akademik çalışmaların yükselişe geçtiği görülmektedir.

Sanayi Devrimi’nin yarattığı etkiye benzer şekilde özellikle Fransız İhtilali ve siyasal alanda yaşanan devrimler, sadece siyasal alanda değil toplumsal alanda da önemli değişimler yaratmıştır. İmparatorluklar çağı sona ererken ulusa dayalı yapılar ortaya çıkmakta dönüşüm son derece kanlı ve kaotik olarak gerçekleşmektedir. Eski toplumsal yapıların ortadan kalktığı, büyük kaosların yaşandığı yeni toplumda nasıl olur da toplumsal düzeni sağlarız sorusu sosyolojinin, toplumsal yapıları, grupları, kurumları, ilişkileri sistematik bir tarzda inceleyen bilim dalı olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Sosyolojinin bir alt dalı olarak çalışma sosyolojisi merkezine çalışmayı ve çalışmanın toplumsal etkilerini alır. Çalışma, en geniş anlamıyla “mal, hizmet ve bilgi üretmek için gerçekleştirilen faaliyetler” olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda çalışma sosyolojisini de “çalışmanın toplumda, toplumsal yapıda, toplumsal kurum ve gruplardaki etkilerini inceleyen bilim dalı” olarak tanımlayabiliriz.

Çalışmanın tarihi insanlık tarihi kadar eski olsa da kurumsal bir hâle gelmesi, disiplin ve bütünlük kazanması, toplumsal yaşamın merkezine oturması Sanayi Devrimi ile birlikte gerçekleşmiştir. Çalışma sosyolojisi, merkezine endüstri toplumu ve sonrasında çalışmanın toplumsal yaşamda merkezî önem kazanmasıyla birlikte öne çıkan toplumsal kurum/grup/yapı/ilişkileri alır. Bu noktada özellikle dikkate alınması gereken nokta, çalışma sosyolojisinin gelişim sürecinde kendisine merkez olarak endüstriyel çalışmayı almasıdır. Çalışmanın en geniş anlamıyla mal, hizmet ve bilgi üretmek için gerçekleştirilen faaliyetler olduğunu belirtmiştik. Bu tanım karşımıza son derece geniş bir çalışma alanı çıkarmaktadır. Bu nedenle çalışma denildiğinde genelde çalışma sosyolojisinin ve sosyologlarının ilgi alanının merkezine endüstriyel çalışma, sonrasında da endüstriyel çalışmanın yerini alan çalışma formları oturmaktadır.

Kaynak: ÇALIŞMA SOSYOLOJİSİ, s. 3-4, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2702 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1668

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...