Bir Kitle İletişim Aracı Olarak Gazete
Gutenberg’in hareketli harfleri kullanan baskı makinesini 15. yüzyılın ortalarında icat etmesinden yaklaşık 150 yıl sonra ilk gazeteler ortaya çıkmaya başlamıştır. İlk gazete olarak kabul edilen Avisa’nın Strazburg’da1609 yılında yayınlanmasından bir yüzyıl sonra ilk günlük gazete İngiltere’de 1702 yılında The Daily Courant adıyla yayınlanmıştır. Dolayısıyla, tıpkı roman gibi, gazete de 18. yüzyıl ürünüdür. Bu yüzyıl kapitalizmin dünyada başat üretim tarzı haline geldiği yüzyıldır aynı zamanda. Hegel kapitalizm ile gazetecilik arasındaki ilişkiyi şöyle özetliyor: “Gazete kapitalizmin sabah duasıdır”. İlk gazeteciler haberlerini genellikle yine 18. yüzyılda yeni bir toplumsal mekan olarak ortaya çıkan kahvehanelerdeki sohbetlerden derliyorlardı. Ayrıca gazetelerde edebi bir dil kullanılarak olaylar süsleniyordu. Günlük gazeteler İngiltere’de “daily”, Fransa’da ise “journal” diye adlandırılıyorlardı. Bugün gazeteciliğin İngilizce ve Fransızcada “journalism” diye adlandırılması bundandır. Türkçede ise gazete kelimesi, İtalyancada bu tür günlük yayınların teknolojik gelişmelere paralel olarak giderek ucuzlamasıyla satın alınırken kullanılan bozuk paralara verilen isimden gelmektedir. Baskıya olanak veriyordu.
Başlangıçta gazete matbaaları basit tipografik makinelerdi ve zamanla daha hızlı baskıya olanak veren ve buhar gücünü kullanan rotatifler devreye girdi. Tipografi yöntemi çok uzun süreler devam etti ve hatta bugün bile bazı matbaalarda kullanılıyor. Sonraları geliştirilen ve daha kaliteli baskıya olanak veren tifdruk sistemi ise yerini kısa sürede offset yöntemine bıraktı. Offset yöntemi hem hızlı hem de kaliteli baskıya olanak veriyordu. Öte yandan harflerin teker teker elle dizilmesi (mürettipler tarafından) yöntemi de yerini sonraları satır satır dizgiye olanak veren hızlı linotiplere bıraktı. Bu yöntem eriyen kurşundan satırların kalıbını dökme işlemi nedeniyle sıcak dizgi olarak adlandırılır. Ancak önce elektronik dizgi makinelerinin sonra da bilgisayarların kullanılmasıyla hızlı ve kolay tashih (düzeltme) olanağı veren “soğuk dizgi” yöntemi yaygınlaştı. Bugün artık dizilmiş gazete dosyaları iletişim ağları üzerinden gönderilerek birbirinden uzakta bir çok matbaada aynı anda basılabiliyor.
Gazetecilikte haber en önemli kavramdır. Haberciliğin gelişmesinde S. Morse’un 1837 yılında icat ettiği telgraf önemli bir rol oynamıştır. Telgraf kısa sürede Osmanlı İmparatorluğu’nda da kullanılmaya başlandı ve 1855 yılında Edirne Şumnu arasında ilk hat devreye girdi. Telgrafın haberlerin hızlı iletimindeki yararı, bu yararı daha verimli hale getirmek amacıyla haber ajanslarının kurulmasına yol açtı. Böylelikle gazetelerle haber ajansları arasındaki sıkı ve vazgeçilmez ilişki de başlamış oldu. Telgrafın gazeteciliğin tarihi açısından önemi bakımında İngiltere’de yayınlanan bir gazetenin adının “Daily Telegraph” olduğunu hatırlatmakta yarar var. Haber ajansları, kısa sürede bir haber tekeli oluşturacak şekilde gelişti ve ortaya Dört Büyükler diye de adlandırılan AP, UPI, Reuters ve AFP’nin egemenliğinde bir haber piyasası çıkmış oldu. Öte yandan fotoğrafçılıktaki gelişmeler, gazetelerde görsel malzeme kullanımını artırdı. Haberciliğin asli bir unsuru olarak fotoğraf kullanımı yaygınlaştı ve photojournalism diye adlandırılan bir çalışma alanı ortaya çıktı.
Gazetecilik bir yandan halkın kamusal olaylar hakkında bilgilendirilmesi ve kamusal işlere katılması bakımından kamusal bir hizmet olarak görülür ama aynı zamanda da ticari bir faaliyettir. Gazete sahipliği ile gazetenin editoryal düzeni arasında hassas bir denge kurulmalıdır. Gazete sahibi gazetesini kendi şahsi çıkarları için değil kamunun çıkarları için kullanmalıdır. Amerikan anayasası sadece gazetecilik mesleğine koruyucu bir ayrıcalık tanır ve gazeteciliği kısıtlayan yasa yapılamayacağını hükme bağlar. Ancak anayasal bu ayrıcalık bir ticari faaliyet olarak gazetecilik için değil bir kamusal hizmet olarak gazetecilik için geçerlidir. Batıda ve Türkiye’de özellikle 1980’lerden itibaren, globalleşen kapitalizme paralel olarak, ortaya çıkan dev medya gruplarının sahip olduğu gazetelerde, geleneksel gazeteci-gazete sahibi ilişkisi oldukça değişmiş, asıl ticari faaliyet alanı gazetecilik olmayan gazete patronları ve “genel yayın yönetmeni” gibi adlarla anılan yeni mesleksel kategoriler gündeme gelmiş ve gazeteciliğin hayat damarı olan, ve uzun yıllar devlete karşı korunmaya çalışılan editoryal bağımsızlık ilkesi yeni medya düzeninde iyice sarsılmıştır. Öte yandan karmaşıklaşan toplumsal olayları takip edebilmek için “uzmanlaşmış gazetecilik” ve “araştırmacı gazetecilik” gibi yeni meslek kategorileri ortaya çıkmıştır.
Yeni bir iletişim teknolojisi olarak internet, gazeteciliği bir çok bakımlardan etkilemiş ve 1990’lı yıllarda on-line gazetecilik kavramının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bugün mevcut gazetelerin on-line versiyonlarının yanı sıra sadece internette yayınlanan on-line gazeteler de bulunmaktadır. Ancak gazetecilik, tıpkı televizyon gazeteciliği kavramının gösterdiği gibi, haber verme temel işlevi bağlamında bu yeni teknoloji ile de işbirliği içinde varlığını sürdürecektir.