Ahlak Felsefesi ve Etik Aynı Şey midir?
Genellikle aynı sayılan etik ile “ahlak felsefesi”nin aynı şeyler olmadığını belirtmek gerekir. Gerçi bu iki adlandırmayı birbirinden ayırmak ve ikisinin aynı şey olmadığını söylemek tartışmalı bir konudur. Böyle bir ayırımın gerekli olmadığı görüşü genel olarak ağır basmaktadır.
Bundan dolayı, kimi eğitim-öğretim programlarında etik, kiminde de ahlak felsefesi adıyla dersler yer almaktadır. Bu iki adı aynı şeyle ilgili bir adlandırma saymak, bir bilgi alanı olarak etik ile ahlak arasındaki ayırıma yeterince dikkat etmemenin ya da bu ayırımı tam olarak benimsememenin bir sonucudur. Peki, nedir etik ile ahlak felsefesi arasındaki farklılık?
Kısaca belirtmek gerekirse, ahlak felsefesi de bir araştırma alanıdır. Ancak ahlak felsefesi çalışmalarında görülen şu özellikten dolayı, ahlak felsefesi ile etik arasında bir farkın olduğu düşünülmektedir: Ahlak felsefesi, olgu olarak var olan ahlaklarla ilgili bilgi ortaya koymaya çalışan bir bilgi dalı gibi görünmekle birlikte, bazen, “belirli bir ahlakın temellendirilmesi olarak”, bazen de “tek tek ahlakların üstünde onları aşan bir üst ahlak getirme çabası olarak” da görünmektedir. Ancak, her iki durumda da kişilere doğrudan ya da dolaylı şekilde, “yapılması ve kaçınılması gerekenler” konusunda her koşulda geçerli olabilecek kimi ilkeler, kurallar önermektedir. Sonuç olarak burada da aslında yine “eylemlerin değerlendirilmesine ilişkin bir ölçüt geliştirme” çabasında olunduğu görülmektedir (Tepe, 1992: 5).
Filozofun işi (bir) ahlak kurmak ya da buna ek olarak olgu olan ahlakları araştırmak olmadığına göre, “ahlak felsefesi” dendiğinde bu alanın araştırma konusu (nesnesi) ne olacaktır? Bu soruya, burada filozofun işi, ahlakın felsefesini yapmaktır diye yanıt verilebilir. Bu da “ahlakın” ne olduğunun bilgisini ortaya koymaktır. Ancak bu durumda araştırma alanı daralmış olur. Bir bilgi alanı olarak etiğin alanı çok daha geniştir, çok daha kapsayıcıdır. Ayrıca, etik ile ahlak felsefesini bir ve aynı saymak, yine etik ile ahlakın iç içe geçmesine yol açabilmektedir. Ahlak felsefesi yapan bir araştırmacı, “ahlakın ne olduğunu sorar” ve bazen de ahlaklı olmayı sağlayıcı bir norm geliştirmeye, oluşturmaya yönelebilir. Etik söz konusu olduğunda ise araştırmacı, nesne edindiği varolan(lar) hakkında bilgi ortaya koymayı amaçlar. Normlar bulmak, geliştirmek onun işi değildir. Tam bu noktada etik sözcüğünün kökeninde bulunan ve etiğin özniteliğini ifade eden karakter, huy, alışkanlık anlamlarını tekrar göz önüne almakta ve bu sözcüğün toplumu değil, kişiyi temel alan anlamına dikkat etmekte fayda vardır. Etiğe bir bilgi alanı olma yolunu açan da bu noktadır.
Kaynak: T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2356, AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1353, Prof. Dr. Sevgi İYİ, Prof.Dr. Harun TEPE