Felsefe hakkında her şey…

Weber’in Toplumsal Değişme Modeli

16.05.2020
2.472

Weber’in egemenlik sistemleri analizi, özellikle otorite tipleri ayrımı bir toplumsal değişme modeli içerir. Weber, Marx gibi değişmenin kaynağını toplumun iç dinamiklerinde (toplumun içinde) görür.

Gerçekte o, kesinlikle dolaylı olarak kültürel değerler, eylem kalıpları ve psikolojik yönelimler arasındaki uyuşmazlıklarla ilişkili krizlerin her toplumda değişme süreçleri yarattığını öne sürer.

Weber’e göre, güç mücadelesi her toplumun bir ayrılmaz parçasıdır. Örneğin, geleneksel toplumlarda yöneticiler ayrıcalıklarını ve iktidar alanlarını memurlar ve seçkinler aleyhine genişletmeye çalışırlar. Bunu farklı yöntemlere başvurarak -örneğin askerî güç kullanarak ekonomik baskılar, adam ayartmalar ve siyasal ittifaklarla- yaparlar.

Tüm örneklerde, eylemlerini kuşaktan kuşağa aktarılan âdetler temelinde meşrulaştırırlar. Öte yandan, memurlar ve seçkinler yöneticiler karşısında güçlerini artırmaya çalışır ve çoğu kez benzer taktiklere başvururlar. Bu örüntü uzun süre sabit kalsa bile (değerler ve inançlar, eylem kalıpları ve psikolojik yönelimler arasındaki uyumsuzlukların temsil ettiği) yapısal karşıtlıkların kademeli gelişimi ortaktır. Karizmatik liderlerin ortaya çıkma ve tarihin akışını değiştirme ihtimali bu çözülmeden kaynaklanan krizlerde daha yüksektir. Karizmatik liderler etkili olamadıklarında krizler sürebilir ve hatta şiddetlenebilir.

Neticede, insanlar çözüm için başka karizmatik kişilere yönelirken mevcut liderler taraftarlarını kaybederler. Ancak karizmatik liderler krizleri çözmede etkili olduklarında, otoriteleri yerleşirken bir rutinleşme süreci yaşanır. Kaçınılmaz sonuç, karizmatik otoritenin geleneksel veya rasyonel-yasal otoriteye dönüşmesidir. Bu bağlamda, Weber’e göre rasyonel-yasal otoritenin gelişmesi, geleneksel egemenliğin yeniden ortaya çıkması ihtimalini azaltır. Rasyonel-yasal egemenlik biçimlerinin karakterize ettiği sosyal sistemlerin, bütünleşme krizlerini, toplumsal eylem kalıpları amaçsal veya değer-rasyonel yönelimleri yansıtacak biçimde çözmeleri ihtimali daha yüksektir. Ancak, bu iki alternatif arasında bir tercih kaçınılmaz değildir, zira insanlık tarihinde tesadüfler de önemli bir rol oynar.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...