Felsefe hakkında her şey…

Platon (Eflatun)’un Sanat Felsefesi Anlayışı

11.11.2019
Platon (Eflatun)’un Sanat Felsefesi Anlayışı

Platon’un ideal devletinde sanatın yeri nedir? Hem “Devlet“te hem de “Yasalar“da Platon, sanatın devletin iyiliğine, yararına tabi olduğunu savunmuştur. Yani, devletin iyileştirilmesi ve ıslahı için sanatın sansürlenmesi gerekiyorsa, sansürlenecektir.

Platon, ideal gerçeklikleri taklit eden sanatı savunmuştur, duyularla algılananın ve bireysel tecrübelerin fotoğrafik taklidini değil. “Şölen“de, bütün güzel şeylerin güzellik ideasında payı olduğunu söylemiştir.

Platon’un sanata saldırması, sanatın sıklıkla seyircide yanıltıcı fikirler uyandıran görüntü ve tasvirler sunmasından mütevellittir. Yani insanlar sadece bu görüntü ve tasvirleri bilseler, her şeyin gerçekte olduğundan farklı, bozulmuş ve çarpıtılmış halini benimsemiş olacaklardır.

Empire State binasının suluboya bir resmi, ya da binanın fiziksel gerçeğinin ancak kabaca bir benzerini/yaklaşığını veren bir film, bunlar, betimlemek istedikleri gerçeklikten o kadar uzaktırlar ki sanat eseri olarak başarısızdırlar.

“Devlet” aynı zamanda Platon’un görsel ve taklitli sanatlar hakkındaki kötü nam salmış tenkitlerini de ortaya koymaktadır. Bu sanatlar sadece görüntü alışverişidir, gerçeklik değildir. Sanatçının taklit ettiği örnekler gerçeğin kendisi değil, gölgesidir.

Platon’a göre bir ressamın taklit ettiği nesneler zaten gölgenin gölgesi, taklidin taklididir. Yani ressam ideanın değil, ideanın taklidinin taklidini yapmaktadır. Öte yandan, kelimeler daha da ciddi bir yanılsama kaynağıdır.

Özellikle konuşma yaparken ya da ister yazılı ister sözlü ifade sanatının genelinde, sözcük kullanımında yetenekli bir kimse, dinleyicisini kolaylıkla aldatabilir; doğrulardan ve gerçeklerden uzaklaştırabilir.

Ara Not: Devletin X. Kitabında Platon resim ve şiir sanatıyla ilgili yanlış bulduğu şeyleri detaylı olarak açıklamıştır. Her iki türde de sanatçı, sanata konu olan şeyin gerçek doğası hakkında bilgisizdir. Sanat savunucularının tepkisi, insanın aynı anda hem bilgisiz hem de örneğin harikulade bir şair olabileceği yönündedir. Platon’un verdiği örneğe göreyse tıp konusundaki bilgisizlikle, uzman doktor sayılmak birbiriyle çelişkilidir; oysa Homeros’un bilgisizliği, insanın okumuş veya bilgili olmadan da şair olabileceğini göstermektedir.

Daha eski diyaloglarda, Sokrates şairlerin bilgelikten yoksun olduğunu ileri sürmektedir, ama aynı zamanda “pek çok güzel şey söylerler” diyerek haklarını da teslim etmektedir de. Ancak “Devlet” zamanında, görünen odur ki şiirde ya da güzel sanatların herhangi başka bir dalında güzel olan çok az şey kalmıştır.

Platon’un “ideal devleti’ olan “Devlet”te şiirin ve diğer güzel sanatların çoğu sansürlenerek tarih sahnesinden silinecektir. Platon’un sanata karşı çıkmasının bir diğer sebebi de sanatın doğaya karşı aykırı hisler ve duygular uyandırmasıdır.

Şiirsel taklit, hakikatlere başvurmadan yapılabileceği için bir şeyin gerçek doğasının ve niteliklerinin taklidi olamaz.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...