Modern ve Modern Felsefe Ne Demektir?
‘Modern Felsefe’ yaygın anlayışa göre 17. ve 18. yüzyıl felsefelerini betimleyen bir terimdir ve modern felsefenin Descartes ile başladığı kabul edilir. Anglo-Sakson dünyada modern felsefeyi Francis Bacon ile başlatanlar da vardır.
‘Modern’ terimiyse kısaca Orta Çağ yaşam tarzından sıyrılarak yepyeni bir yaşam tarzına geçişi anlatır. Bu durum insanın özgür aklının yol göstericiliğini öne çıkarmasıyla gerçekleşmiştir. Rönesans döneminde tanrısal buyruklar yerini insan aklına bırakır. Modern ifadesi, sanıldığından daha esnek bir kullanıma sahiptir ve 17. yüzyıldan başlayıp 20. yüzyılın ilk yarısına dek uzanan geniş zaman dilimini ifade eder. Bu zaman diliminde yapılan felsefeye de modern felsefe denir.
Modern Felsefe her şeyden önce Orta Çağ felsefesinden kopuşu anlatır. 14., 15. yüzyıllarda insanların Kilise’den gördükleri baskı iyice artmıştır ve insanlar bu dönemde bu baskıdan kurtulmanın yollarını aramış, bu bağlamda kendi aklını kullanabilme eğilimine yönelmiş, böylece 15. ve 16. yüzyılları kapsayan Rönesans dönemi başlamıştır. Rönesans, yeniden doğuş demektir. Peki yeniden doğan ya da yeniden doğması istenen nedir? Tabii ki özgür düşüncedir. Bu özgür düşünce, eski Grek ve Roma kültürüdür.
Rönesans bir özgürleşme sürecidir. Amerika keşfedilmiş, matbaa ve pusula icat edilmiştir, kan dolaşımı bulunmuştur; Mikelanjelo, Da Vinci, Dante gibi sanatçılar; Kopernik, Kepler ve Galileo gibi bilim ve felsefe insanları bu dönemin belirleyicileri olmuştur.
Modernliğin başlangıçlarını Orta Çağ sonlarına ya da Rönesans’ın başlarına dek geri götürenler de vardır. O hâlde Orta Çağ sonlarından günümüze dek uzanan felsefi sürecin genel anlamda modern felsefe olarak adlandırılması uygundur. Yine de terimin spesifik anlamda 17.-18. yüzyıl felsefeleri için kullanıldığı ve bu iki yüzyılın felsefesine bazen Yeni Çağ Felsefesi de dendiği unutulmamalıdır. Biz burada terimi geniş anlamıyla ele almakta ve 17.-18. yüzyılların başlıca felsefi yaklaşımları olan rasyonalizm (akılcılık), empirizm (deneyimcilik) ve siyaset felsefesini, 19. yüzyıl idealizmini ve yirminci yüzyılın ortalarına dek uzanan fenomenoloji, varoluşçuluk, pragmatizm ve analitik felsefeyi modern felsefenin başarıları olarak görmekteyiz.
‘Modern Felsefe’ deyimi geniş anlamda Rönesans’tan yirminci yüzyılın ortalarına kadarki süreyi, spesifik anlamda ise 17.-18. yüzyıl felsefesini ifade eder.
Modern felsefeyi önceki dönemlerin felsefelerinden ayıran özellikleri ele almadan önce modern teriminin etimolojisine bakmak gerekir. ‘Modern’ terimi Latince, ‘modus’ teriminden gelmektedir. ‘Modus’ tarz, kip anlamlarına gelir. Bu terimden türetilen ‘modo,’ içinde bulunulan zaman ya da son zamanlar anlamına gelmektedir. Yine bu sözcükten türetilen ‘Mode,’ (Türkçesi moda) giyimde ve tutumlarda şu an geçerli olan tarz demektir. ‘Modern’ terimi ise en son tarzlar, yöntemler ya da fikirlerle yapmak, yapmayı sürdürmek anlamındadır ve sanat, müzik, edebiyat ve dansta belirli çağdaş eğilimlere ve okullara işaret eder. İkinci anlamı, Orta Çağ’ın bitiminden günümüze dek gelen zaman aralığına ilişkin olan ya da bu zaman aralığında yer alan şeylere işaret eder. Üçüncü olarak, bir dilin gelişim sürecinin en son aşamasına göndermede bulunur. Dördüncü olarak kelimesi kelimesine alındığında, modern zamanda yaşayan bir kişiyi niteleyebilir. Aslında modern fikirleri, inançları, ölçütleri benimseyen kişi gerçek anlamda modern kişi olarak nitelenir. Bunlara ek olarak ‘modernlik,’ modern olma niteliği ya da durumudur. ‘Modernizm’ ise modern uygulamalar, yönelimler ve fikirler ya da bunlardan herhangi birine duyulan sempati anlamındadır (Websters,1970: 913).
Bu etimolojik anlam açıklamalarının ışığında modern teriminin yaklaşık on yüzyıl süren Orta Çağ – Skolastik yaşam biçiminden sıyrılarak yepyeni bir yaşam biçimine geçişi anlatmak için kullanılmış bir terim olduğu görülmektedir. Orta Çağ sonlarında yeni yaşam biçimlerini arayış, özleyiş, kurulu düzenden uzaklaşma isteği yaşamın her alanında kendini hissettiriyordu. Bu şekilde duyguda, düşüncede, insana ve topluma bakışta, sanatta, felsefede ve bilimde yeni yönelimler ve tarzlar kendini göstermeye başladı. Kısaca söylemek gerekirse, Orta Çağ’ın sonunu ilan eden dönem, bunu, her alanda getirdiği yeniliklerle başarmıştır. Yenilik ve yenileşme, modern çağı modern çağ yapan en temel göstergedir.
Modern çağın başlıca belirleyeni yenilik ve yenileşmedir.