Max Wertheimer Kimdir?
1880-1943 yılları arasında yaşamış Alman, psikologdur.
Gestalt psikolojisinin kurucularındandır.
15 Nisan 1880’de Prag’da doğdu, 12 Ekim 1943’te ABD’nin New York kentinde öldü. Yetişme çağında müziğe büyük ilgi duyan ve çeşitli oda müziği yapıtları besteleyen Wertheimer, liseyi bitirdikten sonra 1900’de Prag’da Kari Universitesinde başladığı hukuk öğrenimini yarıda bırakıp 1901’de Berlin Üniversitesi Psikoloji Bölümüne girdi. Würzburg Üniversitesindeki yüksek lisans çalışması sırasında tanıkların nesnel davranıp davranmadıklarını değerlendirmede kullanılacak bir yalan makinesinin yapılması çalışmalarına katılan Wertheimer, 1904’te doktorasını aldı.
Berlin, Viyana ve Prag’da Jung‘un “sözcük-çağrışım” tekniği ve aleksiya (görme gücü ya da zekâda bir bozulma olmamasına karşın okuma becerisini yitirme durumu) alanlarında incelemelerini sürdürdü. 1910-1916 arasında Frankfurt Üniversitesinde Koffka ve Köhler’le tanıştıktan sonra algı üzerine yaptığı araştırmalar ilerde Gestalt psikolojisini doğuracak olan düşüncelerin gelişmesine yol açtı. Psikolojik incelemenin bir yandan nesnel kalırken bir yandan da incelediği olguyu eğip bükmesini, değiştirmesini önleyecek bir yöntemin gerekliliği üzerinde durdu. 1916-1929 arasında Berlin’de Friedrich-Wilhelm Üniversitesinde psikoloji doçenti olarak çalıştı; 1922’de Koffka ve Köhler’le birlikte Geştaltçı psikoloji anlayışının yayın organı olarak Psychologische Forschung dergisini yayımlamaya başladı. 1929’da Frankfurt Üniversitesinde profesör oldu; toplumsal ve deneysel psikoloji dersleriyle olduğu kadar felsefe, mantık ve matematiğin temel sorunları konusunda düzenlediği seminerlerle de büyük ilgi topladı. 1933 baharında Hitler’in yaptığı bir radyo konuşmasını dinledikten sonra artık Almanya’da kalmanın anlamsız olduğuna karar vererek Çekoslovakya’ya geçti.
Eylül 1933’te de New School For Social Research’ün çağrısına uyarak ABD’ye gitti; ölümüne değin bu yükseköğrenim kurumunda dersler verdi. Wertheimer 1910’lu yıllarda, hareketin görsel algılanması sırasında hareketsiz nesnelerin art arda sıralanmasının değil, farklı bir bütünün algılandığını fark etti; örneğin bir trenden dışarı bakıldığında tek tek nesneler, ya da bir film seyredildiğinde tek tek film kareleri değil, bir hareket algılanmaktaydı. “Phi Fenomeni” denilen bu olgunun ortaya konması Wertheimer ve arkadaşlarının psikolojiye bakışlarım derinden etkiledi. Psikolojik olayların tekil öğelerin toplamı değil, parçalanamaz bütünler, yapılar olduğu sonucuna vardılar. Wertheimer bu bütünlere Gestalt adını verdi ve daha sonra savundukları görüşler Gestalt Psikolojisi olarak adlandırıldı.
Wertheimer, düşüncenin ve mantığın yasalarını; alışkanlığa bağlı davranışlarla, yaratıcı, üretici edimlerin birbirinden ayırt edilmesinin zorunluluğunu Productive Thinking (“Üretici Düşünce”) adlı kitabında ele almıştır. Kendi bilim alanındaki asıl önemi, psikolojide soru sormayı ve bilimler arasında tartışmayı zorlamasında ve yaratıcı, kendi bilim dallarına önemli katkılarda bulunmuş bir psikolog kuşağı yetiştirmesinde yatar.
Ayrıca lütfen bakınız:
Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı