Felsefe hakkında her şey…

Geçmişi tamama erdirmek: Daha iyi bir gelecek, geçmişin sınırlarında mı yatıyor?

18.06.2024
Geçmişi tamama erdirmek: Daha iyi bir gelecek, geçmişin sınırlarında mı yatıyor?

ABD’li filozof ve edebiyat eleştirmeni Fredric Jameson’un da belirttiği gibi:

“Dünyanın sonunu hayal etmek, kapitalizmin sonunu hayal etmekten daha kolaydır.” 1

Bu söz, içinde bulunduğumuz zamanın önemli bir boyutunu ortaya koyuyor: Şimdikinden farklı bir dünya hayal edemiyoruz.

Siyaset bilimciler içinde yaşadığımız çağı “post-politik” olarak tanımlıyorlar. 2 Bu tartışmalı terim, küresel ölçekte siyasi alternatif eksikliğine dikkat çekiyor.

Pek çokları 1990’larda Sovyetler Birliği’nin çöküşünü post-politik çağın başlangıcı ve ABD’li antropolog David Harvey’in “yeni emperyalizm” olarak tanımladığı yeni bir küresel düzenin göstergesi olarak kabul etmiştir.

Belçikalı siyaset teorisyeni Chantal Mouffe, post-politik dönemi bir “temsil krizine” ve karşıtlığın ortadan kalkmasına bağlıyor. 3 Ona göre siyaset antagonizm gerektirir: Sol ve sağ, biz ve onlar ikilemi. Karşıtlık olmadan siyaset de var olamaz.

O hâlde sorulması gereken şey, 21. yüzyılda öngörü sahibi olmanın yollarının bulunup bulunamayacağıdır. Yapılan bir araştırma, bu konuda, 20. yüzyılda yaşamış Alman filozof Ernst Bloch’a başvurmamızı öneriyor. Bloch’un çalışmaları geleceğin geçmişte kalan şeylerde yattığını gösteriyor. 4

Bloch, Edebî Denemeler‘inde “geçmişte yaşanmış tüm kırılmalara, hayatımızın yarım kalmış tüm başlangıçlarına bir sarsıntıyla uyanmamız” üzerine yazmış ve geleceğin geçmişte yarım bırakılmış olanın devam ettirilmesinde saklı olduğunu iddia etmiştir.

Umudun felsefesi

1885’te Almanya’da doğan Bloch, erken yaşta Ütopyanın Ruhu adlı bir kitap yazdı. Bu kitap sanatta dışavurumculuğa bir tepki niteliğindeydi ve aralarında Bloch’un arkadaşı ve rakibi Georg Lukacs’ın da bulunduğu bir düşünürler kuşağına ilham verdi.

Marksist ve Yahudi olan Bloch, 1934 yılında Nazi Almanya’sından kaçtı. 1939’da ABD’ye yerleşti ve burada en önemli araştırması olacak olan The Principle of Hope (Umut Teorisi) adlı üç ciltlik eseri üzerinde çalışmaya başladı.

Bloch İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’ya döndü ve 1948’de Doğu Almanya’daki Leipzig Üniversitesinde felsefe profesörü oldu. Alışılmışın dışında, bağımsız bir kişiliğe sahipti ve kısa süre içinde otoriteler tarafından tecrit edildi.

1961 yılında Tübingen Üniversitesine geçti ve burada felsefe dersleri verdi. Son konferansları eserlerinin 13. cildinde toplandı ve 1970 yılında A Philosophy of the Future (Geleceğin Felsefesi) başlığı altında kısmen İngilizceye çevrildi.

Bloch’un Umut Teorisi insanlık tarihinin yeniden yazımını şaşırtıcı bir şekilde gerçekleştirir. Yüzyıllar boyunca ortaya çıkan bilimsel, tıbbi ve coğrafi keşifleri, dinî inançları, toplumsal hareketleri, yenilikleri ve yaşam felsefelerini ele alır. Okuyucularına sadece her şeyin nasıl olduğunu anlatmaz; bunun yerine basit bir olgunun altını çizer: Çağlar boyunca insanoğluna bir gelecek tasavvuru rehberlik etmiştir. İnsanlar mücadele etmişler, araştırmışlar ve yenilikler üretmişlerdir; çünkü bir şey için –daha iyi bir dünya için– çaba harcamışlardır.

Çoğu durumda, öngörülen bu gelecek bulanık ya da olanaksızdı. Zaten çoğu zaman da gerçekleşmedi. Ancak Bloch, bunun gerçekleşemeyeceği anlamına gelmediğinde ısrarcıdır.

Rönesans felsefesi üzerine verdiği Tübingen derslerinde ve The Principle of Hope‘un ikinci cildinde, Francis Bacon’ın 1626 tarihli ütopik romanı Yeni Atlantis‘in “henüz gerçekleştirilmemiş keşiflerin bir dökümünü” içerdiğine dikkat çeker. Bunlar Bacon’ın zamanında imkânsızdı. Ancak yüzyıllar sonra bu keşiflerden bazıları gerçeğe dönüştü.

Bloch, imkânsız keşiflerin ötesinde, hezimete uğramış devrimleri de hesaba katmıştır. 1524-25 Alman Köylü Savaşları, bu savaşların lideri olan din adamı Thomas Münzer hakkında tutkulu bir kitap yazması için ona ilham vermiştir.

Münzer’in yoksulların hakları için verdiği mücadele bastırılmıştı. Ancak bu gelecek devrimlerin habercisiydi. Dolayısıyla Münzer’in mirası, tam da talepleri hâlâ geçerli olduğu için geleceğe ait, tamamlanmamış bir proje olarak varlığını sürdürmektedir. Başka bir deyişle, henüz tamamlanmayı beklemektedir.

Bloch’un anlayışı, uzak olmayan ama hazırlıklı olunması ve öngörülmesi gereken bir insani kurtuluş ve eşitlik projesi olan bir gelecek anlayışını yeniden kazanmaktır. Bloch bir Marksistti. Dolayısıyla bu geleceği, kimsenin sömürülmediği, sosyal sınıfların olmadığı ve insanların onurlu bir şekilde yaşayabildiği bir toplum olan komünizm ütopyası içinde konumlandırdı.

Komünizmin çözüm olduğuna inanmayanlar için bile Bloch’un çalışması, hayal gücünün önemini vurgulaması bakımından bir çözüm sunmaktadır. Düş gücünün. Marx’ın 1843’te Arnold Ruge’a yazdığı mektupta belirttiği gibi:

“O zaman dünyanın, gerçekte sahip olması için yalnızca bilincine varması gereken bir şeyi uzun zamandır hayal ettiği açıkça ortaya çıkacaktır.” 5

Dolayısıyla geleceğin mümkünlüğü, somut bir ütopya fikrinin gündelik yaşam içinde yeniden keşfedilmesinde ve yeniden konumlandırılmasında yatmaktadır. Bloch’un The Principle of Hope‘un ilk cildinde ifade ettiği gibi:

“Carpe diem’e ihtiyacımız var, ama gerçek bir şimdiki zamanda gerçek bir carpe diem’e.”

 


Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Filippo Menozzi’nin “We can only dream up a better future when we dig into the unfinished past” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.

Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım

KAYNAKÇA

  1. Mediations Journal of the Marxist Literary Group, Capitalism is the End of the World, https://mediationsjournal.org/articles/end-of-world
  2. Center for the Study of Europe, Event Highlights: Which Future for Democracy in a Post-political Age? A Lecture by Chantal Mouffe, https://www.bu.edu/european/2017/04/25/event-highlights-which-future-for-democracy-in-a-post-political-age-a-lecture-by-chantal-mouffe/
  3. Verso, Macron, the Highest Stage of Post-Politics, https://www.versobooks.com/en-gb/blogs/news/3565-macron-the-highest-stage-of-post-politics
  4. Menozzi, F. (2024). Variations on Time: Reading Paolo Virno Reading Ernst Bloch. Cultural Critique, 123 (-), 1-25, https://doi.org/10.1353/cul.2024.a919740
  5. Marxists.org, Letter from Marx to Arnold Ruge, https://www.marxists.org/archive/marx/works/1843/letters/43_09-alt.htm
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...