Felsefe hakkında her şey…

André Gorz Kimdir?

02.11.2019
1.572

(d. Şubat 1923, Viyana, Avusturya – ö. 22 Eylül 2007, Vosnan, Aube, Fransa)

Fransız filozof ve gazeteci. Gerçek ismi Gerhard Hirsch.

Yazılarında kullandığı takma ismi olan Michel Bosquet olarak da bilinir. Viyana doğumlu Fransız filozoftur. Aynı zamanda gazeteci de olan Gorz, 1964 yılında haftalık olarak çıkan Le Nouvel Observateur gazetesinin de kurucusudur. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Jean-Paul Sartre’ın varoluşçuluğunu Marksizm ile birleştirmiş ve savunucusu olmuştur. Mayıs 1968 olaylarından sonra politik ekolojiye ilgi duymaya başlamıştır. 1960’lar ve 1970’lerde yeni sol hareket içinde yer almıştır.

Yahudi bir babanın ve Katolik bir annenin çocuğu olarak 1923’te Viyana’da dünyaya geldi. Ailesinin çok güçlü dini ve milli kimlik duyguları olmamasına rağmen; dönemin antisemitizm akımı, 1930’da babasının katolik olmasına neden oldu. İkinci Dünya Savaşı başladığında alman militarizminden korumak amacıyla annesi, katolik enstitüsüne yolladı. 1945’te École Polytechnique Fédérale de Lausanne (Lozan Federal Teknik Okulu)’ndan mezun oldu kimya mühendisi olarak mezun oldu.

1946’da Jean-Paul Sartre ile tanıştı.Varoluşçuluk ve fenomenoloji (görüngübilim) felsefelerinden oldukça etkilendi. Gazeteci olarak çalıştı dönemlerde Jean-Paul Sartre’a çok yakın olmuş ve varoluşçuluk ve marksizmi birleştirdi.

Fransız yazar Andre Gorz’un sevgilisi, hayat arkadaşı, hayatının anlamı Dorine’e yazmış olduğu Son Mektup bir âşığın hikâyesini yeniden kurmak adına yapılmış en anlamlı çabalardan biridir. Andre Gorz’un ‘Son Mektup’u ömür boyu sürmüş olan bir sözleşmenin metni gibidir. Üzüntüleri ve sıkıntılarıyla elli sekiz yıllık bir aşkın hüzünlü hikâyesidir anlatılan. Gorz ve Dorine birlikte yazmışlar, birlikte yaşamışlar ve birlikte varolmuşlardır. Karı-koca, Dorine’in uzun süren hastalığı sırasında inanılmaz bir karar alırlar. Birisi ölürse hiç ayrılmamak için diğeri de aynı şekilde son yolculuğa katılacaktır. Ve böylece diğerinin yokluğunda yaşama zorunluluğuna katlanılmayacaktır. Her şey gibi aşk kavramının da içinin boşaltıldığı, tüketim nesnesine dönüştüğü bir çağda umut, hatta bir isyan çığlığı gibi karşımıza çıkıyor Gorz’un ‘Son Mektup’u. İnsanların yüreğine işleyen bir çığlık.

Hüzünlü bir aşk hikâyesi olan Son Mektup şu satırlarla başlıyor: “Yakında seksen iki yaşında olacaksın. Boyun altı santim kısaldı, olsa olsa kırk beş kilosun ve hâlâ güzel, çekici, arzu uyandırıcısın. Elli sekiz yıldır birlikte yaşıyoruz ve ben seni her zamankinden çok seviyorum.”

Gorz bu yakıcı sözleriyle kahredici bir boşluk taşıyordu göğsünün tam ortasında. Sevgilisine olan bağlılığın, yaşama arzusuyla dolmasına fırsat veren bir dönüm noktası olduğunu gösteren belgedir “Son Mektup”. Gorz’u büyüleyen şey neydi, bunu anlaması uzun yıllarını almıştı. Gorz bunu şöyle açıklıyor:

“Biz birbirimizi anlamak için yaratılmışız.”

Gorz hayatını yaşamış olmadığının, ona hep belli mesafeden baktığının, sadece tek bir yanını geliştirdiğinin ve insan olarak yoksul kalmış olduğu duygusunun ıstıraplarıyla boğuşmuştu bir ömür boyu. Bu ise sevgilisine doyamamış olduğunu gösteriyordu. Georges Bataille’ın formülü uyarınca, “hayatı sonraya ertelemek” istemiyordu Gorz. İlk zamanlardaki gibi Dorine’in mevcudiyetine ihtiyaç duyuyordu. “Geceleri bazen, boş bir yolda ve ıssız bir manzarada bir cenaze arabasının ardından yürüyen bir adamın karaltısını görüyorum. O adam benim.” Olmaz ya eğer ikinci bir şans verilseydi, o hayatı da birlikte geçirmek isterdi Gorz ve Dorine. Ayrıntı yayınlarından çıkan “Son Mektup” hüzünlü bir aşk hikâyesini anlatıyor. Hemen belirtelim; Dorine ölünce 2007 Eylül’ünde Gorz da aynı gün intihar ediyor.

“Son Mektup” için söylenebilecek daha çok söz var. Gorz, uzun yıllar Les Temps Modernes dergisinde Jean Paul Sartre’ın çevresinde oluşan ekipte exsiztansiyalist bir düşünce içinde yer almıştır. Hayat O’nu varoluş sancısından ezoterik (Batıni) bir düşünceye sürüklemiştir. Bu satırları defterime karalarken Edirne’ye pamuk gibi bir kar yağıyor. Lapa lapa yağmakta olan karı seyrederken Gorz’un, “Bir düş kadar güzeldin…” sözü kulaklarımda çınlamakta. Bir düş kadar güzel sevgilinin varlığı ümidiyle…

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...