Felsefe hakkında her şey…

Tüketim toplumu

05.12.2022
587
Tüketim toplumu

Tüketim toplumu, Jean Baudrillard tarafından şöyle tanımlanmaktadır: “Tüketim toplumu aynı zamanda tüketimin öğrenilmesi toplumu, tüketime toplumsal bir biçimde alıştırma toplumudur. Yani yeni üretim güçlerinin ortaya çıkması ve verimlilik taşıyan ekonomik bir sistemin tekelci yeniden yapılanmasıyla orantılı yeni ve özgül bir toplumsallaşma tarzıdır.”

Tüketim toplumu, özellikle 20. yüzyıl boyunca fabrika sistemi ile benzer ürünlerin kitlesel üretilmesi sonucu, kendisini geçmişten ayıran kitlesel tüketimin modern dönemini açıklar.

21. yüzyılda satın almak ve tüketmek meta fetişizm temelinde yaygınlaşıyor ve daha çok sahip olmak – bir anlamda güç sahibi olmak- ile özdeşleşiyor. Böylece, ihtiyaçların daha fazlasını tüketmek saygınlığın, farklılığın, üstünlüğün, gücün yeni ölçüsü ve göstergesi olarak yaygınlaşıyor. Günümüzde tüketim yeni ihtiyaçlar yaratmaktan çok, düşlerin tüketilebilecek biçimde piyasada olması, dolaşmasıyla bağlantılı. Alışverişle eğlencenin birbirine karıştığı ekonomiyle kültürel simgeler ve imajlar dünyasının birbirine eklemlendiği bir dünya içindeyiz.

Tüketim artık, tüketicinin bir ürünü beğenip satın almasından çok, karşılıklı etkileşimlerini, kısaca ürünle tüketici arasındaki yaşanan her türlü diyalogu ve deneyimi kapsıyor.

Kaynakların değerlendirilmesi, ürün ve hizmetlerin üretilmesi ve bunların dağıtımının yapılması eylemlerinin sonunda ürün ve hizmetlerinin kullanılması olarak tüketim, ekonomik faaliyetlerin son noktasıdır. Tüketim toplumu sonuçta tüketimin ve tüketim kültürünün egemen olduğu bir toplumdur.

Öncelikle belirtilmesi gereken özellik, tüketim toplumunun da durağan bir kavram olmadığı, yıllar içinde anlam ve kapsamının değişmekte olduğudur. Gelişmesini yeni yeni tamamlayan ülkelerden biri olan Türkiye’de sanayileşmenin ve üretimin geldiği düzey, tüketimin de değer olarak artışına neden olabilmektedir. Her sosyal sınıfta eşit olmasa da bu artışın görülmesi, “Tüm toplumda tüketim yaygınlaşıyor.” izlenimini verebilmektedir.

Tüketim toplumunun var olabilmesi için öncelikle, tüketimin piyasa koşullarında, fiyat-mübadele ilişkilerinde, profesyonel yöneticilerin yönetiminde sunulması ve tüketiciler tarafından tüketilme isteği ve tüketim yeteneği gerçekleştirilmesi gerekir (Odabaşı, 2006). Sosyalist, geleneksel ve otoriter toplumlar tarafından yönetilen ekonomilerde, tüketim toplumundan söz edebilmek oldukça zordur.

Tüketim toplumu, tüketim kültürü ve tüketim eylemleri ile bağlantılı bir kültürü anlattığından, “Her toplumun her dönemde tüketim kültürü vardır.” denilebilir. Öte yandan, tüketim kültürünün sadece serbest piyasa koşullarında oluştuğunu ve toplumun çoğunluğundan oluşan kültürün tüketim kültürü olmadığını ileri süren görüşler de vardır. Tüketim kültürünün, geleneksel ve yalın tüketim toplumlarını daha karmaşık ve kültürel içerikteki bir tüketim toplumuna dönüşümünü gerçekleştirmedeki rolü büyüktür. Bu açıdan bakıldığında tüketim toplumu, sadece daha çok ürün satın alan ve tüketen bir toplum değildir; daha çok, insanların düşlerinin tüketim etrafında şekillenmesidir. Tüketim merkezî bir öneme geliyor ve artık tüketicinin bir ürünü beğenip satın almasından çok, karşılıklı etkileşimlerini, kısaca ürünle tüketici arasındaki yaşanan her türlü diyalogu ve deneyimi kapsıyor.

Tüketim toplumunu oluşturan önemli ekonomik faktörler arasında kalite üretiminin ve verimliliğin artması sonucu artan boş zaman ve tüketim gösterilebilir. Endüstriyel kapitalizmin oluşmasında Max Weber, F. Taylor ve Henry Ford’un düşünceleri ve açıklamaları bu konularda önemli katkılarda bulunmuştur. Kitle üretiminin verimli ve akılcı yöntemlerle yapılması konusunda bilimsel temeller böylece atılmıştır.

Tüketmek için çalışmak ve üretmek gerekmekte ve böylece satın alabilecek ürün ve hizmetleri bulabilmek olanaklı olabilmektedir. Nesnelerin tüketilmesi fiziki ihtiyaçları karşılayan somut fayda olmaktan çok kültürel fayda olarak görülmektedir. Statü ve farklılık peşinde koşan insanların, tükettikleri ürünler ile rekabetçi tüketim yarışında bulunmalarının yanında, ürünlerin sık sık model değiştirerek kullanıp atılanların yerine yenilerin konulmaya çalışılmasıyla büyük yarışın rekabetçi üretimde de sürdüğü bir toplumdur tüketim toplumu.

Kaynak: EKONOMİ SOSYOLOJİSİ, s. 174-178, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2303 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1300

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...