Felsefe hakkında her şey…

Toplum ve Devlet Tasarımları Olarak Ütopyalar

13.11.2019
2.957

Rönesans döneminde ideal devlet tasarımları olarak ütopyalar yazılmıştır.

Bu ütopyalar edebi bir dille roman biçiminde yazılmış yapıtlardır. Bu ütopyalardan başlıcaları Thomas More’un Ütopya’sı, Tommaso Campanella’nın Güneş Devleti (Civitas Solis) ve Francis Bacon’un Yeni Atlantis (Nova Atlantis) adlı yapıtlarıdır. Her üç ütopyada da ideal toplum ve devlet tasarımları karşımıza çıkar.

Thomas More (1478-1535) 1516’da yazdığı Ütopya adlı romanında ideal ve sosyalist bir toplum ve devlet düzeni tasarımı sunar. Bu toplum ve devlet düzeninde toplumdaki her tek birey ahlaken olgunlaşmıştır ve adil bir toplum düzeni vardır. Bu ahlaken olgunlaşmış olmanın ve adil toplumun temelini özel mülkiyetin bu toplumda yeri olmaması oluşturur. Bu romanda anlatılan adil ve ideal toplum “Ütopya” adında bir adada bulunan devlette gerçekleşmiştir. Bu toplum ve devlette mülkiyet eşitliğine dayalı bir düzen vardır. Bu yüzden de adaletsizlik yoktur. Para kullanılmadığından mal değiş tokuşu ile gereksinimler karşılanmaktadır. Böyle bir toplum ve devlet düzeninde bilim ve sanat gelişmiştir. Böyle bir devletin amacı ideal bir toplumu sağlamaktır. Bunun için de bu toplumda herkes eşit olmalıdır, oysa mülkiyet eşitliği ortadan kaldırır. Bu yüzden de özel mülkiyet yoktur. Devlet toplumun ve bireylerin bütün gereksinimlerini karşılamaktadır.

Ütopya sözcüğü Yunanca ‘utopos’tan gelmedir ve olmayan yer, olmayan ülke anlamına gelir.

Thomas More bu yapıtıyla bir yandan ideal bir durumu betimlerken bir yandan da İngiltere’nin zamanındaki toplumsal durumunu eleştirmektedir. Eleştirdiği şey, toplumdaki her türlü kötülüğe yol açtığını düşündüğü özel mülkiyettir. More’a göre özel mülkiyetin olduğu yerde toplumsal adaletten söz edilemez. Özel mülkiyetin olduğu yerde bütün toplum mutlu olamaz, sadece sayıca az bir kesim mutlu olur. Oysa özel mülkiyetin olmadığı, tam bir eşitliğin olduğu toplumda bütün herkes mutlu olacaktır. More’un tasarımı olan Ütopya adasında işte bu ideal durum anlatılmaktadır.

Tommaso Campanella da (1568-1639) Civitas Solis (Güneş Devleti) adını verdiği yapıtında ideal bir toplum ve devlet düzenini betimlemiştir. Bu devlette bilim ve felsefe egemendir. Bu devletin yöneticileri de iyi bir eğitim alarak yetişmiş kimselerdir. Güneş devletinin başında hem filozof hem de rahip olan bir yönetici vardır. More’un Ütopya’sında olduğu gibi bu yapıtta anlatılan ideal toplum düzeninde de özel mülkiyet yoktur, her şey ortaklaşa kullanılmaktadır. İnsanların kendi evleri, karıları, kocaları, çocukları yoktur. Bu toplumda yaşayanlara göre bu gibi şeyler insanı bencil kılar ve toplumun bütününe ve devlete karşı sevgisini azaltırlar. Halbuki önemli olan bütün toplumun iyiliği ve yararı olmalıdır. Campanella da More gibi özel mülkiyeti eleştirmiş ve adil bir toplumun ve ahlaklı bireyler olmanın koşulunu mülkiyetin olmadığı herkesin eşit olduğu durumda bulmuştur. Campanella’nın bu yapıtını da zamanının toplum ve devlet düzenlerine getirdiği bir eleştiri olarak görmek gereklidir.

More ve Campanella’nın ütopya tasarımları adil toplum ve adil devlet tasarımı sunmakta ve kendi zamanlarının özel mülkiyete dayalı toplumlarına bir eleştiri getirmektedir.

Francis Bacon (1561-1626) Nova Atlantis adında bir ütopya yazmış İngiliz filozofudur. Bu yapıtta da Ben Salem adındaki bir adada kurulmuş olan ve bilime dayalı ideal bir toplum ve devlet tasarımı sunulur. Bu adada dış dünya ilişkisi kesilmiş olan bir toplum ve devlet anlatılmaktadır. Bu adadan dış dünyaya her 12 yılda bir gemi yollanarak başka yerlerdeki bilimsel gelişmeler öğrenilir. Bu adada Bilimler Haznesi adında bir akademi vardır ve bu akademi bilim ve araştırma yapan, ayrıca bilimsel araştırmaları düzenleyen bir örgüttür. Bu örgütün görevi varolanları araştırıp, her şeyin nedenini araştırmaktır. Bu adadaki toplum ve devlet dünyanı n diğer ülkelerindeki toplumlara ve devletlere göre bilim ve teknik bakımından çok ileridir.

Bacon’ın ideal toplum ve devlet tasarımında More ve Campanella’da olduğu gibi, “Sosyal adalet düşüncesi değil, bilgi düşüncesi devletin temeli yapılmıştır” (Gökberk 2008, s. 191). Bacon’un ideali toplumu ve devleti bilimin verilerine ve bilgiye göre yeniden düzenlemektir. Başka bir deyişle, toplumun ve devletin temeli olarak bilgi ve bilim görülmektedir. Böylece Bacon bilgi toplumu, bilim devleti gibi düşüncelerin de öncülü sayılabilir. Onun bu düşüncelerinin arkasında bilimi baş değer yapan anlayışı vardır.

Derleyen: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 3. Sınıf “Çağdaş Felsefe Tarihi” Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...