Felsefe hakkında her şey…

İbn-i Rüşd’ün Hayatı ve Eserleri

05.11.2019
İbn-i Rüşd’ün Hayatı ve Eserleri

Asıl adı Muhammed olan İbn Rüşd, hukuk alanında ün yapmış seçkin bir ailenin çocuğu olarak 1126 yılında Kurtuba’da (Cordoba) doğdu.

Aristoteles’in eserlerini, onun doktrinine bağlı kalarak şerhettiği için İslâm âleminde “eş-şârih”, Lâtin dünyasında “commentator” olarak tanınan İbn Rüşd, Endülüs’teki Yahudilerce Aben Roşd, İspanyollar arasında Aven Roşd, Latince’de ise Averroes veya Averroys olarak anılmıştır. (Gauthier, 1948: 1): İbn Rüşd, devrin ve bölgenin geleneğine uygun olarak öğrenim hayatının ilk adımı olan okuma, yazma ve dil bilgisi ile temel dinî bilgileri babasından öğrendi. Hukuktan tıbba, matematikten felsefeye uzanan farklı alanlarda dönemin önde gelen bilginlerinden ders alan İbn Rüşd’ün ünlü hekim İbn Zühr ile olan yakın dostluğu, kendisinin tıp alanındaki başarılarında önemli rol oynamıştır.

Dinî ilimlerin yanısıra tıp ve felsefe ile de yoğun olarak ilgilenen düşünür, ünlü hekim-filozof İbn Tufeyl tarafından 1169 yılında Muvahhidler’in ikinci hükümdarı Yûsuf b. Abdülmü’min’e takdim edildiği sırada tıp alanında el-Külliyât gibi bir eser kaleme almış, felsefede ise Aristoteles’in kitaplarına şerh/yorum yazacak bir düzeye ulaşmış bulunuyordu. Özellikle aklî ilimlere karşı büyük ilgi duyan ve Aristoteles’in eserlerini okumak isteyen hükümdar, bu kitapları anlamakta zorlanmış ve İbn Tufeyl’den açıklamalar yapmasını istemişti. O, yaşının ilerlemiş olması ve idarî görevleri dolayısıyla bu zor işin üstesinden gelemeyeceğini, ancak kabiliyet ve birikim itibariyle bunu gerçekleştirebilecek birinin bulunduğunu söyleyerek İbn Rüşd’ü hükümdara takdim etti.

Muvahhidler, 1130-1269 yıları arasında Kuzey Afrika ve Endülüs’te hüküm süren Berberî hânedânı olup dinî ilimlerle birlikte felsefe ve aklî ilimlere de büyük önem verip desteklemişlerdir.

Felsefe çalışmalarında hükümdarın teşvik ve desteğini de arkasına alan İbn Rüşd, önce İşbîliye (Sevilla) kadılığına, kısa süre sonra da Kurtuba başkadılığına (kadi’l-kudat, kadi’l-cema’a) atandı. On yılı aşkın bir süre devam eden kadılık hayatı boyunca bir yandan da Aristoteles’in eserleri üzerindeki çalışmalarını sürdürdü. 1182 yılında İbn Tufeyl’in ayrılmasıyla boşalan saray tabipliği görevine getirilen İbn Rüşd Merakeş’e gitti 1195 yılında Kurtuba’ya 73 km. mesafedeki Elîsâne’de (Lucena) mecburî ikamete tâbi tutuluncaya kadar bu görevini sürdürdü. Zorunlu ikametten dönüşünden kısa bir süre sonra 10 Aralık 1198 (9 Safer 595) günü Merakeş’te vefat etti. Önce burada defnedilen filozofun cenazesi daha sonra doğup büyüdüğü, yetiştiği ve önemli görevler yaptığı Kurtuba’ya nakledilerek İbn Abbâs Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verildi. İbn Rüşd, dolu dolu yaşadığı yetmiş iki yıllık ömrünü tamamladığında geride biri tabip, diğeri hukukçu olan iki erkek evlat ile birçok öğrenci ve çok sayıda eser bıraktı (Sarıoğ- lu, 2006: 15-23):

Bir öğrencisinin şu ifadesi İbn Rüşd’ün ilme verdiği önemi ve üretken bir düşünür olduğunu çarpıcı bir şekilde dile getirir: “… O reşit olduğu dönemden itibaren biri evlendiği, diğeri babasının vefat ettiği olmak üzere iki gece dışında, okumayı ve düşünmeyi asla bırakmış değildir. Düzenleme (tasnîf), düzeltme (tashîh), telif, özetleme (telhîs) ve açıklayıcı not düşme (tahşiye) şeklinde yazdıkları, yaklaşık on bin sayfayı bulmuştur…”

İbn Rüşd’ün din ilimleri, metafizik, mantık, tabiat ilimleri, zooloji, psikoloji, astronomi, tıp, siyaset ve ahlak gibi ilgilendiği her alanda kaleme aldığı ve çoğu Latince ve İbranîceye de tercüme edilen ölümsüz eserlerinin sayısı tam olarak bilinmemektedir. Klasik kaynaklarda ve modern araştırmalarda yeralan çeşitli listeler ile filozofun yaptığı ilimler tasnifi bir arada düşünüldüğünde İbn Rüşd’ün eserlerinin dağılımına ilişkin olarak şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır: Filozofumuz, tümel- kuramlı (küllî-nazarî) ilimlerden fizikötesi (metafizik) konusunda 8, diyalektik (cedel) konusunda 1, sofistik (safsata) konusunda 1; tikel-kuramlı (cüz’î-nazarî) ilimlerden fizik alanında 19, matematik ve astronomi alanında 5; uygulamalı (amelî) ilimlerden hukuk (fıkıh) alanında 3, ahlak, siyaset ve gramer alanlarında 1’er, tıp konusunda 14; mantık alanında ise 26 olmak üzere toplam 80 eser kaleme almıştı r. Burada onun felsefî eserlerinden bir kısmını anmakla yetiniyoruz; bunların bazı ları Türkçe’ye çevirilmiştir: Tutarsızlığın Tutarsızlığı (Tehâfütü Tehâfüti’l-felâsife), Felsefe-Din İlişkileri (el-Keşf an menâhici’l-edille ve akâ’idi’l-mille, Faslu’l-makâl, ed-Damîme), Metafizik fierhi (Cevâmi‘u Mâba’de’t-tabî‘a), Psikoloji fierhi (Telhîsu Kitâbi’n-Nefs), Siyasete Dair Temel Bilgiler (Telhîsü’s-Siyase li Eşâtûn), Telhîsu İlâhiyyât li-Nikulâvus, Kitâbü’s-Semâ‘i’t-tabî‘î, Telhîsu Kitâbi’s-Semâ‘i’t-tabî‘î, fierhu Kitâbi’s-Semâ‘i’t-tabî‘î, Kitâbü’s-Semâ’ ve’l-âlem, fierhu Kitâbi’s-Semâ’ ve’lâlem, Telhîsu Kitâbi’l-kevn ve’l-fesâd, Kitâbü’l-Âsâri’l-‘ulviyye, Cevâmi‘u’l-hiss ve’lmahsûs, fierhu Kitâbi’n-Nefs, Telhîsu Risâleti’l-ittisal li İbn Bâcce, el-Muhtasar fi’lmantı k, Tefsîru Kitâbi’l-Burhân.

İbni Rüşd’ün Lâtince eserlerinin listesi Ernest Renan’da ve ondan naklen Gauthier’de vardır. Lâtince, İbranice ve Arapça eserleri için tam listeler yapılmıştır. Bundan dolayı burada onları tekrar etmeyeceğiz. Yalnızca tetkikimizi kolaylaştırması bakımından, bu eserlerin nasıl tasnif edildiğine ve telif sıralarına işaret edeceğiz.

İbni Rüşd’ün Aristoteles şerhleri umumiyetle 3 gruba ayrılır: 1. Büyük şerhler, 2. Orta şerhler, 3. Haşiyeler ve tahliller. Yanlışlık ile batıda Casiri, Rossi, Iourdain vb, tarafından İbni Rüşd Aristoteles’in ilk Arap mütercimi ve şarihi diye tanınmıştır. Bu iddianın hakikatten ne derece uzak olduğunu söylemeye lüzum yoktur. Fakat İbni Rüşd bütün eski tercümeler ve şerhlerden,Arista’ya dair tetkiklerin mühim bir kısmından, istifade etmiştir. Arapçadan başka dil bilmediği için Aristoteles’e doğrudan doğruya müracaat etmiş değildir. Fakat batıya Aristoteles’i tanıtan,orta çağın birinci devrini kapayarak Rönesansa zemin hazırlayan lbni Rüşdcülüktü denilebilir. Filozof şerhler ve haşiyelerden ibaret olan bu eserlerinden başka doğrudan doğruya şahsi fikirlerini ihtiva eden eserler de yazmıştır. Asıl şerhleri gibi, bunlar da kısmen latinceye tercüme edilmiştir.

İbni Rüşd’ün eserlerinden te’lif tarihlerini bildiklerimiz şunlardır: al Kulliyat fil- tiib (36 yaşında), al-Şarh al-şagır bi’l cuz’i -yat va’l hayvan (43 yaşında, lşbiliye’de), al Şarh al-vasat l’il tabiiya va tahlilat al ahira (44 yaşında, İşbiliye), Şarh al-sama va’l alam (45 yaşında, Işbiliye), al-Şark al-sağır li’l faşaha va’l şir yol -vasat İi ma’ba’d’tabi’a (49 yaşında, Kurtuba’da), al-Şark al vasat li’l ahlak (51 yaşında), Ba’z acza min maddat al acram (53 yaşında, Marrakeş’te), al -Kaşf’ an manahic al-adilla (54 yaşında), al-Şarh al-kabir li’l-tabi a (61 yaşında), Şarh Calinus (68 yaşında), al Mantık (71 yaşında)

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı; (İslam Ans., MEB., c. 5/II, rf. 785)

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...