Farkındalık nedir?
Farkındalık bilinç ile en bağlantılı kavramdır. Farkındalık nelerin bilincinde olup nelerin olamayacağımız sorunudur.
Farkındalık sorunu bilinçle ilgili en temel sorundur. Farkındalık sorunu, bir kişinin nelerin farkında olup, nelerin farkında olamayacağı arasındaki farkın ortaya konulmasıdır. Buna göre, insan, hayvan ya da makine, çevresindeki şeylerin farkındaysa ve onlara zihinsel olarak tepki veriyorsa o zaman bilinçlidir. Burada sözü edilen bilinçlilik, bir odada bulunan insanın, odada başka birinin bulunduğunun farkına varması ya da etrafta tehlikeli bir durumun (örneğin, bir hırsız) olduğunun farkına varmasıdır.
Ancak; “dolaysız farkındalık” ya da “ayrıcalıklı erişim” terimleriyle ifade edilen farkındalık, yalnızca dışarıdaki herhangi bir nesnenin farkına varmamız anlamında değil, ama zihnimizde ve genel olarak bedenimizde olup biten şeylerin farkına varmamız anlamında kullanılır. Bu anlamda, akşam yemeğe çıkmayı ummak, bir arkadaşın yaş gününü hatırlamak, bir gülün kokusunu duyumsamak, bir yemeğin tadını hatırlamak gibi zihin halleri, kişi tarafından dolaysız olarak bilindiğinde, kişi, bu zihin hallerinin bilincinde demektir. Ancak, bazı şeyler, bilincimize hemen girdiği halde, bazı şeylerinse bilincinde olamayız. Örneğin; bu sayfadaki kelimeleri okuduğunuzun bilincindesiniz, ama algı sürecinin, gözün retinasını beyindeki görme merkezine bağlayan sürecin farkında olamazsınız.
Belki de bunun evrimsel bir sebebi vardır; bir kaplan gördüğünüzü varsayın, yapılacak en akıllıca şey, algılama süreci üzerinde düşünmeden hemen kaçmaktır. Ama kaplanı görme sürecimizin farkında olsaydık o zaman, gördüğümüzün gerçekten bir kaplan mı, yoksa zihnimizdeki bir kaplan imgesi mi olduğunu anlamaya çalışmak bize vakit kaybettirirdi.
Bilinçle ilgili ikinci sorunsal, farkındalık sorununda olduğu gibi, bir kişinin neyi bilinçli olarak kontrol edebildiği, neyi bilinçli olarak kontrol edemediğinin ayrılması sorunudur. Bir yanda, isteyerek, bilinçli bir şekilde niyet ederek yaptığımız davranışlar vardır, diğer yanda, kontrol etmek istesek de kontrol edemediğimiz istemsiz davranışlar vardır. Örneğin; sırf belli bir duyguyu hissetme kararı aldığımız için ya da öyle istediğimiz için o duyguyu hissetmemiz hiç de kolay değildir. Hint fakirleri gibi, normalde istemsiz davranışları üzerinde daha fazla bilinçli kontrole sahip olan insanlar da vardır. Ancak, burada bir sorunsal olarak açıklanması gereken şey, nasıl oluyor da bir organizma davranışlarının yalnızca bir kısmını kontrol edebiliyor sorusudur.
Kaynak: ZİHİN FELSEFESİ, s. 154-155, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2337 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1334