Din Temelli Şiddet ve Terörizm Sorunu
Radikal dini grupların genel bazı ortak özelliklere sahip oldukları görülmektedir. Bunlardan birincisi tüm radikal gruplar mutlak ve tek bir hakikate inanırlar. İkincisi, tüm radikal inanç grupları kendi hakikatlerine karşı çalışan, yarışan ve mücadele eden bir gücün bulunduğuna inanırlar.
Bu bakımdan radikal gruplar kendi karşıtlarını şeytanlaştıran bir dil ve inanç geliştirirler. Son olarak tüm radikal gruplar inançlarını değişik araçları kullanarak yaygınlaştırmaya çalışırlar. Bu gruplar her tür kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasal araçları bu amaçla kullanırlar. Radikal anlayışlar iktidarda oldukları zaman devletin gücünü kullanarak kültür ve eğitim yoluyla ideolojilerini tüm topluma dayatmaya çalışırlar. Ancak muhalif ve zayıf konumda bulundukları zamanlarda ise şiddete ve teröre başvurmaktan çekinmezler. Bugün Amerika’da, Hindistan’da, İsrail’de görülen radikal dini grupların çoğu devletleriyle bir şekilde bütünleştikleri için görünür şiddet üretmeden ideolojilerini yaymaktadırlar. Oysa İslam dünyasında radikal gruplar genel olarak muhalif ve zayıf konumda bulundukları için inançlarını şiddet ve terör yoluyla yayma yoluna gitmektedirler. Bunun tipik örneklerinden birini El Kaide terör örgütü oluşturmaktadır.
Terörü etkin bir araç olarak kullanan El Kaide bugün küresel bir şiddet hareketi haline gelmiş bulunmaktadır. Adını 11 Eylül 2001 yılında Amerika’daki Dünya Ticaret Merkezi’ne karşı giriştiği uçak saldırılarıyla duyuran El Kaide örgütü en büyük düşman olarak Amerika’yı tanımlamış ve Amerika’ya karşı dünyanın her yerinde savaş ilan etmiştir. El Kaide sadece Amerika’yı değil, aynı zamanda Amerika’nın müttefiklerini de düşman kategorisi içinde görmekte ve fırsat bulduğunda onlara karşı da eylemlerde bulunmaktadır. El Kaide terör örgütü bu bağlamda Türkiye’de, İspanya’da, İngiltere’de, Mısır’da, Pakistan’da, Irak’ta ve Hindistan’da çeşitli intihar eylemlerinde bulunmuş ve bu eylemlerde binlerce sivil insanın ölümüne yol açmıştır. El kaide genel olarak ses getirici intihar eylemlerini bir araç olarak seçmiştir. 11 Eylül olaylarında kaçırdığı uçakları, içindeki yolcularla birlikte Dünya Ticaret Merkezinin bulunduğu ikiz kulelere çarparak kulelerin yıkılmasını ve içindeki binlerce sivil insanın ölümünü sağlamıştı. Diğer ülkelerde gerçekleştirdiği intihar olaylarında ise bomba yüklü arabaları canlı bombacılarla birlikte infilak etme yöntemini kullanmıştır. El Kaide’nin Amerika’yı baş düşman olarak ilan etmesinin en önemli nedeni İsrail’e vermiş olduğu desteğin yanı sıra, Batılı değerleri temsil eden en büyük küresel güç olmasıdır.
Kaynak: T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2991 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1994