Felsefe hakkında her şey…

Yaşam Boyu Gelişimde Araştırma Yöntemleri Nelerdir?

24.11.2019
3.568

Psikolojide gelişimi incelemede farklı araştırma yöntemleri kullanılmaktadır.

Gelişim sürecini kendi ortamında izlemeye dayalı doğal gözlem, tek bir dengin ayrıntılı olarak incelendiği örnek olay yöntemi, gelişim sürecindeki değişim ve süreçleri neden-sonuç ilişkisi içersinde açıklamaya çalışan deneysel yöntem ve iki farklı değişkenin arasındaki ilişkiyi gösteren ilişkisel yöntemler gelişim psikolojisinde kullanılmaktadır.

Bunun yanında yaşam boyu gelişimde, gelişim sürecine ilişkin bilgileri elde etmede üç farklı araştırma deseni kullanılmaktadır.

  • Enlemsel (kesitsel) desen
  • Boylamsal desen
  • Sırasal desen

Enlemsel desende aynı zaman döneminde farklı yaşlarda bireylerden veriler toplanır. Bilişsel gelişimle ilgili bir araştırmada, araştırmacı aynı zaman dilimi içerisinde farklı yaş gruplarından, söz gelimi 2,4 ve 9 yaş grubundaki çocuklardan, uyguladığı testler aracılığı ile veriler toplar. Aradaki farklılıklara ilişkin olarak araştırmacı veriler arasında kıyaslama yaparak gelişim süreci hakkında çıkarımlar yapmaya çalışır.

Boylamsal desen ise, aynı insanlardan farklı zaman dönemlerinde veriler alınarak gelişimin saptanmaya çalışılmasına dayalı bir desendir. Aynı şekilde bilişsel gelişim üzerinde çalışan araştırmacı, aynı bireyden ya da bireylerden 2 yaşında aldığı veriyi saklı tutar. Aradan zaman geçtikten sonra aynı bireylerden 4 ve 6 yaşına geldiklerinde tekrar veri toplar. Araştırma sonunda araştırmacı aynı kişilerden elde ettiği verilen analiz ederek gelişim süreci hakkında görüşlerini ortaya koyar. Enlemsel desende, aynı zaman diliminde farklı bireylerden veri toplanırken, boylamsal desende aynı bireylerden farklı zaman diliminde veri toplamak esastır.

Sırasal desen, enlemsel ve boylamsal desenin birlikte kullanıldığı desendir. İki farklı doğum yılına ait bireylere verilen testlere ek olarak, boylamsal veri elde etmek için aradan süre geçtikten sonra tekrar test verilmiş ve bu süreçte yeni bir enlemsel grupla araştırma yinelenerek sağlamlaştırılmıştır.

Enlemsel ve boylamsal desenin kendilerine göre olumlu ve olumsuz yönleri mevcuttur. Enlemsel desen aynı zaman dilimi içinde gerçekleştirildiğinden dolayı para ve zaman açısından daha ekonomiktir. Boylamsal desende zamanla deneklerin araştırmadan ayrılmaları, başka yerlere taşınmaları gibi sebeplerle denek kaybı fazladır. Zamanla birlikte yeni teknolojik gelişmeler boylamsal desende önce kullanılan yöntemleri geçersiz kılabilir. Bireysel olarak yaşa göre farklılıkları ortaya koyması açısından boylamsal desen avantajlıdır. Enlemsel desende yaş ve doğum yılı farklılıkları birbirine karışmaktadır. Yaşam boyu gelişime yönelik yukarıdaki araştırma desenlerinin yanında biyografik ve geriye dönük çalışma olarak nitelendirilebilecek çalışmalar da mevcuttur.

Bu tarz çalışmalarda kişilerin kendi bilgilerine dayalı olarak geçmiş yaşamları hakkında bilgi sahibi olup, belli dönemler hakkında o kişilerin kendi ağızlarından bilgi toplamak esastır. Örneğin 60 yaşındaki bir yazarın geçmiş yaşantısı, hayatındaki belli dönüm noktaları gelişim esasına dayalı olarak incelenebilir. Buradan elde edilen veriler, o dönem insanları ve yaşanan sürecin gelişimdeki etkilerine ilişkin faydalı bilgiler verebilir. Geçmişi hatırlamada yaşanan sıkıntılar, yanlış hatırlamalar ya da geçmişe öznel açıdan bakmanın getireceği durumlar bu tarz çalışmaların güvenilirlilikleri ile ilgili sorunları beraberinde getirmektedir.

Yaşam boyu gelişimde önemli aşamalar evreler şeklinde verilmektedir. Belli başlı fiziksel, bilişsel, davranışsal ya da diğer değişimler, belirli zaman aralıklarında ve belli yaş dönemlerinde meydana gelmektedir. Çocukta dil gelişimine bakıldığında, bu durumun bir sıra şeklinde basit sözcüklerden başlayarak kısa cümlecikler ve daha sonrasında uzun cümlelere ulaşan bir yapıda seyrettiğini görebiliriz. Tüm bu aşamalar, belirli zaman aralıklarında birbirini izleyen şekilde meydana gelmektedir. Birbirini takip eden, bir aşamada gerekli yeterlilikleri kazanmadan bir diğerinin başlamadığı durumlar evre kavramını açıklamaktadır.

Her bir evre kendine has gelişim özellikleri ile doludur. Bu açıdan her bir evre belli fiziksel ve bilişsel yeterlilikleri gerektiren nitelikleri ve de bununla beraber zayıflıkları ya da sorunları da barındırır. Evre itibariyle organizmanın hangi güçlü yanlarının olduğu yada nelere karşı hassaslık gösterdiği evrensel bir şekilde evre kavramı çerçevesinde açıklanabilir. Evre kuramlarına göre her bir evrede olması gerekenleri şu şekilde sıralamak mümkündür (Onur,2006):

  • Yetenek, beceri ya da güdülerin bir araya gelerek oluşturduğu tutarlı bir örüntüyü oluşturan yapılar olmaları.
  • Bir önceki evreye göre kazanılan nitelikler arasındaki farkı ortaya koyan niteliksel değişimler.
  • Evredeki belli başlı değişikliklerde ortaya çıkan eş zamanlı değişimi işaret eden ani oluş.
  • Bütün değişimlerde aynı hızda gelişmeyi sağlayan birliktelik kavramı.

Gelişim dönemleri oluşturulup, gelişim dönemlerine ilişkin saptamalar ortaya konulurken en önemli ölçütlerden biri yaş kavramıdır. Özellikle evrelerin oluşturulmasında yaş kavramı önemli bir unsurdur. Bu noktada dikkat edilmesi gereken nokta, yaşın sadece biyolojik ya da kronolojik bir olgu olmadığı aynı zamanda psikolojik ve toplumsal bir gerçeklik olduğudur. Bazı insanlar 70 yaşında kendilerini hala çocuk gibi hissederken, bazıları ise aynı yaş olarak daha genç olmalarına rağmen kendilerini yılgın ve çökmüş, ölüme daha yakın hissedebilmektedirler. Bu doğrultuda yaş ve yaşa ilişkin hissedilenlerin kişiye göre değiştiğini söylemek mümkündür. Yaşın yanında bir diğer önemli unsur doğum yılıdır. Bu süreçte doğum yılı aynı olan ve aynı yıllarda benzer gelişim sürecini yaşayan bireyleri kuşak kavramı altında açıklamak mümkündür. Aynı yaşta dahi olsalar farklı kuşaklara ait bireylerin gelişimleri de farklı olabilmektedir.

Doğum yılı 1914 olan 20 yaşındaki bir birey ile doğum yılı 1985 olan 20 yaşındaki bir bireyin 20 yaşa ait gelişim özellikleri farklı olabilmektedir. Dönem itibariyle yaşanan savaşlar, kıtlıklar, sosyal olaylara ilişkin yapılar ve benzer birçok olay kuşaklar arasındaki gelişim farklılıklarını ortaya çıkarabilmektedir. Aynı şekilde 1985 yılında doğan ve 2005 yılında 20’li yaşlarını yaşayan bir gencin teknoloji, değişen toplumsal yapılar gibi birçok unsurdan etkilenerek diğer bireyden farklı özellikler ortaya koyması olasıdır. Gelişim sürecinde gerek evrelerin oluşturulması, gerekse gelişim sürecinin kendi içersinde farklı aşamalara ayrılmasında davranışların mı, yoksa zihinsel süreçlerin mi baz alınacağına ilişkin tartışmalar bulunmaktadır. Görünen ve ölçülmesi kolay, gözlenebilen davranışların gelişim süreçlerinde belirleyici olmasının gerekliliğini ortaya koyan yaklaşımların yanında zihinsel süreçlerin bu aşamada daha etkili olduğunu ileri süren yaklaşımlar mevcuttur.

Yaşam boyu gelişimi incelerken en çok karıştırılan konulara değinmek gerekir. Bunlar büyüme, gelişim ve olgunlaşma kavramlarıdır. Büyümeyi herhangi bir özellikteki kademeli artış şeklinde tanımlamak mümkündür. Burada daha çok fiziksel artıştan bahsedilebilir. Fiziksel özelliklerde meydana gelen bu artışa örnek olarak boy uzaması, kalbin ya da diğer iç organların fiziksel olarak büyümesi verilebilir (Arkonaç, 2003).

Gelişim kavramını olgunlaşma ve büyüme kavramlarını kapsayacak şekilde açıklamak mümkündür. Gözle görülen fiziksel bir artışın yanında bir şekilde yaş, deneyim ve çevresel etkilerin sistemli etkileşimi sonucu oluşan değişimler gelişim kavramını açıklamaktadır. Gelişinde her bir aşama bir öncekinin üzerine yenilerini ekleyerek organizma),” sistemli bir değişime götürür. Örneğin çocuk yürümeden önce emeklemeye başlar, ilk adımını atar, yavaş yavaş tutunarak yürümeye çalışır ve en sonunda destek almadan kendi başına yürümeye başlar. Tüm aşamalar aynı sıra şeklinde bir sonraki aşamanın hazırlayıcısıdırlar. Olgunlaşma kavramı daha çok doğuştan gelen ve genetik etkilere bağlı olarak ortaya çıkan unsurları temel alır. Bu doğrultuda doğuştan gelen unsurlar bireyde belli evrelerde belli değişimleri meydana getirmektedir (Gesell, 1929).

Derleyen: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Psikolojiye Giriş” ve 2. Sınıf “Deneysel Psikoloji”, 4. Sınıf “Sosyal Psikoloji” Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Psikoloji Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Psikoloji Dersi Ders Kitapları

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...