Felsefe hakkında her şey…

Toplumsal cinsiyet

30.11.2022
Toplumsal cinsiyet

Toplumsal cinsiyet, toplumsal yaşamda cinsiyetlerin sahip oldukları görev ve sorumlulukları ifade eden kavramdır. Biyolojik cinsiyet ise bundan farklı olarak kadın ve erkek arasındaki bedensel farklılıkları vurgular.

Cinsiyet, biyolojik özelliklere dayalı olarak belirlenir. Toplumsal cinsiyet ise kadınlar ve erkekler arasındaki toplumsal ve kültürel olarak inşa edilen farklılıkları ifade eder.

Bilinen tarih içerisinde cinsiyet kavramı, toplumsal ilişkilerde belirleyici unsurların başında gelmiştir. Her ne kadar dönemsel olarak farklılıklar gösterse de kadın ile erkek cinsiyeti arasında gerek konum gerekse de hak açısından önemli farklılıklar vardır.

Cinsiyet kavramı temelde iki noktaya işaret etmektedir: Biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyet. Biyolojik olarak cinsiyet, sahip olunan bedensel farklılıkları vurgulamak için kullanılan bir kavramdır. Toplumsal cinsiyet ise toplumsal yaşamda cinsiyetlerin sahip olduğu görev ve sorumlulukları ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Diğer bir ifade ile toplumsal cinsiyet kavramı, salt cinsiyet kavramını ifade etmenin ötesinde farklı amaçlar için kullanılmaktadır.

Gerçekten, cinsiyet kavramı sadece fiziksel ve biyolojik açıdan bireyler arasındaki farklılıkları vurgularken toplumsal cinsiyet kavramı cinsiyete dayanan davranışlar, nitelikler, roller gibi bireyler arasındaki farklılıkları vurgulamak için kullanılmaktadır (Slattery, 2007: 341).

Toplumsal cinsiyet kültürel bir olgudur. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet öğrenilen/öğretilen bir olgudur. Diğer bir ifade ile toplumsal cinsiyet bir sosyalleştirme aracıdır. Bireyler doğdukları andan itibaren ait oldukları cinsiyet ve bu cinsiyetin sahip olması gereken davranışsal özellikler kendilerine benimsetilmektedir. Örneğin, kız çocukları pembe renk, erkek çocukları mavi renk ile özdeşleştirilmektedir. Aynı şekilde, oynamasına izin verilen oyuncaklar da bireye kız ya da erkek çocuk olduğunu en baştan itibaren öğretmekte ve böylelikle bireyler yine çocukluklarından başlayarak kendi cinsiyeti ile diğer cinsiyetin birbirinden kesin sınırlarla ayrılmış olduğunu ve bu ayrımın farklı davranış biçimlerini gerektirdiğini öğrenmektedirler (Appelrouth ve Edles, 2008: 200). K

ısacası, kadın ve erkek arasındaki fizyolojik ve biyolojik farklılıkları, toplumsal açıdan ortaya koymak ve sosyolojik ve kültürel anlamda vurgulamak için tercih edilen kavram, toplumsal cinsiyet kavramı olmaktadır.

Toplumsal cinsiyet, toplumsal açıdan kadın ve erkek rolleri ve yükümlülüklerini ortaya koymanın yanı sıra kadın ve erkek arasında bir hiyerarşi olduğunu da ifade eden bir kavramdır.

Kaynak: ÇALIŞMA SOSYOLOJİSİ, s. 156-157, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2702 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1668

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...