Paradigma nedir?
Paradigma, bilim insanının yetiştiği ortam, onu çevreleyen kavram çerçevesi, düşünsel çevre, bilimsel başarılar, gelenekler, modeller, metafizik kurgular, siyasi kurumlar kümesi, herkesin kabul ettiği doktrinler bütünü, o dönemde hâkim olan dünya görüşü ve benzeri birçok anlamda kullanılmaktadır.
Köken olarak Yunancadaki ‘paradeigmata’ sözcüğünden gelen paradigma teriminin en temel anlamıyla bir yapı, bir sistem içerisinde örnek teşkil eden, model olarak kullanılabilen bir şeyi ifade ettiği anlaşılmaktadır. Bu anlamda paradigmatik sözcüğü bir model ya da örnek olarak iş gören; paradigmatize etmek de bir model olarak ortaya koymak, bir şeyin örneği olarak yapmak anlamlarına gelir.
Paradigma kavramı Thomas Kuhn’un bilim görüşünde merkezi konumdadır; diğer bütün kavramlar paradigma kavramının belirleyiciliğinde değerlendirilir; bir başka deyişle, öteki bütün kavramlar, paradigmanın sınırları içerisindedir.
Paradigma kimi zaman son derece somut ve yalın olarak ortaya konurken, kimi zaman da son derece belirsiz ve karmaşık bir görünüm kazanır. Bu kavrama bazen dilsel, bazen pratik, kimi zaman psikolojik ya da kültürel bağlam içerisinde değinilirken, zaman zaman bir bütün olarak dünya görüşü anlamına da gelir. İşte dünya görüşü anlamında kullanılan paradigmaya, metaparadigma denmektedir.
Böylece paradigma teriminin Kuhn’un düşüncesinde anahtar terim olduğunu anlıyoruz. Doğayı bilmeye, anlamaya, betimlemeye çalışan insan bu faaliyeti için gerekli anahtarı paradigma teriminde bulur.
İnsanın doğaya yönelmesi ve onu bilmeye çalışması, aracısız bir şekilde gerçekleşmez. Bilme eylemi için özne ve nesne arasında zorunlu olan bağa işte Kuhn, paradigma demektedir. Bu anlamda bilimsel bilgiye daima, tarihsel ve kültürel olarak paylaşılan paradigmalar aracı olurlar. Bir başka deyişle insan ile doğa arasında paradigma vardır.
PARADİGMA
Yunanca “misal, ilk örnek, örnek olabilen” anlamına gelen bir kökten türetilen paradigma terimi, filozof Thomas Kuhn’un ortaya attığı ve Türkçeye ‘çerçeve kavram’ olarak önerebileceğimiz, çeşitli alanlarda kullanılması gün geçtikçe yaygınlaşan bir kavramdır.
Kuhn, “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” adlı eserinde paradigma kavramını çeşitli anlamlarda kullanmaktadır.
Kuhn paradigmayı bir bilim çevresinde belli bir süre için bir model sağlayan, yani örnek sorular ve çözümler temin eden, evrensel olarak kabul edilmiş bilimsel başarılar şeklinde tanımlar.
Ayrıca paradigma kavramının Kuhn için bir başka tanımı da şu şekildedir:
“Belli bir topluluğun üyeleri tarafından paylaşılan inançların, değerlerin ve tekniklerin bütünü de paradigma denmektir.”
Khun bu tanımlamaları “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” adlı eserinde şu şekilde açıklamıştır:
“Yerleşik kullanımıyla paradigma, kabul görmüş olan model ya da örnek demektir. Paradigmayı bu tartışmaya mal edebilmeme izin veren de terimin anlamındaki bu boyuttur. Paradigma, geçerliliğini koruduğu sürece bir yanıtı olduğunu bildiğimiz tüm soruları seçmeye yarayan bir ölçüttür. Yeni bir paradigmanın peşinden giden bilim insanları yeni araçlar benimserler ve farklı yerlerden bakmaya başlarlar. Daha da önemlisi bilim insanları devrimler sırasında bildikleri araçlarla daha önce bakmış oldukları yerlere tekrar baktıkları zaman yeni ve farklı şeyler bulurlar.”
Marterman’a göre Kuhn, paradigmayı yirmi bir ayrı anlamda kullanmıştır. Buna göre Kuhn’un paradigma kavramını kullandığı anlamlar şunlardır:
- Evrensel ölçülerde bilinen bir bilimsel başarı,
- Bir felsefe ve sorular takımı,
- Bir ders kitabı veya klasik bir eser,
- Bütün bir gelenek
- Bir model,
- Bir analoji,
- Başarılı bir metafizik spekülasyon,
- Örf ve adet hukuku içinde kabul edilmiş bir cihaz,
- Bir araç kaynağı,
- Resimlerle açıklama biçimi,
- Bir alet kullanma biçimi,
- Kural dışı bir kart destesi,
- Bir araç fabrikası,
- İki tarzda görülebilen bir algı kalıbı,
- Politik bir kurumlar takımı,
- Yarı metafiziğe uygulanan bir standart,
- Algılamayı yönlendiren bir ilke,
- Genel bir epistemolojik görüş noktası,
- Yeni bir görme tarzı,
- Geniş bir gerçeklik alanını belirleyen bir etken.
Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım
khun’un kavramsallaştırdığı şekilde paradigma hangi bileşenlerden oluşur?